TRT Ankara radyosunda yapımcı Cihat İleri’nin hazırladığı hafta sonu programı içinde yemek sohbetlerine 2010 yılında başladım. Sonra değerli dostum Uğur Büke’nin yüreklendirmesiyle program notlarını kitaba dönüştürdüm. Yemek tarifi olmayan yemek kitabımın okuyucuya sıkıcı gelmemesini bir başka dostum Nezih Danyal (1945-2025) çizgileriyle sağladı. Bu satırları onun aramızdan ayrıldığı haberinin hemen ardından yazıyorum.
Boza Ceviz
Kitap yayımlandıktan sonra birkaç arkadaşım, “Sen Nezih Bey’i nereden tanıyorsun?” diye sorduğunda, ne zaman tanıştığımızı düşündüm. Anımsamakta zorlandım, “Yıllar önce, Ankara küçük kent sayılırken kim bilir nerede tanıştım...” diyerek geçiştirdim. Çok düşündüm, ve birlikte çalıştığımız ilk yayın organını anımsadım. 1970’li yılların başlarında Ankara’da yayımlanmakta olan haftalık 7 Gün dergisinin yönetim bürosunda tanışmıştık. Derginin sahibi Kurtul Altuğ (1935 – 2016), Yazıişleri Müdürümüz Atilla Bartınlıoğlu (1931 – 2013) idi. Asaf Çiğiltepe ödülünü kazanmış olan Nezih dergi sayfalarını çizgileriyle zenginleştiriyordu, ben ekonomi sayfasını hazırlıyordum. Dergiye yazı gönderen ünlüler arasında Çetin Altan, Uğur Alacakaptan, Yaşar Kemal, Mehmet Kemal, Mahmut Tali Öngören, Dr. Erdal Atabek, Rana Cabbar, Emil Galip Sandalcı ve daha niceleri vardı.
Pastırma
Fındık
Sonra ne kadar çok yerde yollarımız kesiştiğini sayamıyorum, çizgileri yüzlerce yayında yer aldı, televizyon stüdyolarını, ekranları doldurdu, uluslararası ün oldu.
Kitabım yayımlanacağı zaman onca işinin içinde hiç nazlanmadan emeğini esirgemedi, yazılarla uyumlu çizgilerle kitabımı donattı. Çorbadan dolmaya, cevizden dondurmaya her konu onun çizgileriyle daha çekici hale geldi. Benim kitabımda da Yalçın Küçük’ün ilk baskısı 1978’de yapılan Türkiye Üzerine Tezler kitabındaki gibi Nezih Danyal’ın çizgileri vardı.
Özel gün yemek İstanbul lezzet
İzmit Yalıhamam Sokağında bakkal dükkanı olan Saim Bey ile eşi Ayşe Hanım’ın oğlu Nezih, sünnet düğününde gelen kalemler, boyalar, defterlerle çizgi ustalığına ilk adımı atmıştı. “Her şey eleştirilebilir, her şeyin karikatürü yapılabilir” derdi. Kişileri “küçük düşürmeden eleştirmekten” yana yaklaşımı ilke edindi.
1994’te Karikatür Vakfı’nı kurdu, çabalarını bu örgütle bütünleştirdi, Ankara Uluslararası Karikatür Festivalini düzenledi. Karikatürcü Kuruluşları Federasyonu (FACO) Türkiye başkanlığını yürüttü. Çocuklara çizgi dersleri verdi, onlara iyi okur, iyi gözlemci olmalarını öğütledi, bakmasını değil görmesini bilen gençler yetiştirdi.
Nezih Danyal, Parlamento Muhabirleri Derneği için “Karikatür arı kovanına çomak sokmaktır bir anlamda” saptamasıyla başlayan bir yazı yazmıştı. Bu yazıda, “Siyasi arılar, emekçi arıların ürettiği balın paylaşımını yöneten olmak için siyaset yaparlar. Birbirlerini acımasızca eleştirirler” saptamasının ardından bu kovanın dışında kalanların tavırlarını aktarırken görüşlerini şöyle özetlemişti:
“Kendi siyasamızı üretip, kimi zaman kovan dışında kalmayı da göze alarak siyaset yapmaya çalışırız. Yönetime giden yolu kendimiz çizeriz. Karikatür, bu kovana dışardan, çini mürekkebine batırılmış çomağı sokarak yönetimlerin, yöneticilerin yanlışlarını, aksaklıklarını, çağdışı anlayışlarını işaret etmek, göstermektir. Üzerine bulaşan bu çini mürekkepli eleştiri, siyasetçiyi tedirgin eder, hırçınlaştırır çok nadir olsa da, dışa vurmaz ama, haklı bulur. Bunun tersi, muhalif arılar her zaman karikatürcülerin yanında olmuşlardır. Ancak yöneten olduklarında karikatürcülerin işlerine çomak sokmasını istemezler. Ama bunlar da olmasa bizi kim yönetir, onlara hoşgörüyle yaklaşmalıyız mantığı, balı üreten yönetilenlere haksızlık olmaz mı? Karikatür hep güçsüzün, ezilenin yanında olmamış mıdır? Öyleyse bu siyaset kovanı oldukça, karikatürcüler de çomak sokup duracaklar...”
Doğduğu İzmit’te sonsuzluğa uğurladığımız Nezih Danyal, uğurlar olsun...
Vecdi Seviğ
17 Mart 2025, Ankara