Sanatçının varoluşunu belirleyen, önemli bir yaratıcı eylem ve sanatsal üretim alanıdır yaşadığı mekân; düş gücünü devindiren ve dönüştüren bir yer. Üretim sürecinde, elleriyle düşünür sanatçı; düşüncelerini materyallerle görselleştirerek boyutlandırır, çeşitlendirir yaratıcılığını ve orada daha bir çoğaltır kendini.
Yalnızca düşünme ve üretme alanı değil, bir birikme alanıdır da mekân. Aynı zamanda, sanattan alınabilecek hazların paylaşımının da kapsam alanıdır. Bu nedenle, aynı coğrafyada, aynı mekânda yaşayan sanatçıların arasında kurulan bağlar, iletişimler ve dostluklar; üretilen değerlerin paylaşımını artırır; yapıtları sihirli, erişilmez duvarlar arasında kalmaktan ve yalnızca sanatçının duygu, düşünü ve sezgilerini barındıran fildişi bir kule içinde olmaktan kurtarır; paylaşım olanaklarını artırır ve aynı konsept içinde yan yana gelme olanağı sağlar.
Yalnızca bu tür etkinlikler değil, kendine özgü değerle biçemini, poetikasını ve duruşunu oluşturmuş sanatçıların bireysel sergilerle oluşturdukları etkinlikler de; birikimlerin paylaşılarak, çoğalmasını ve dayanışma duygusunun gelişmesini sağlar.
İnsan hangi mekânda yaşarsa ve düşleri o mekânın duygularına dokunursa ona ilişkin imgelerle kurar imgelemini.
Aslında, bir buluşmadır sanat; düşle gerçeğin, arkaik olanla çağdaşın, gerçeküstüyle yaşamın buluşması…
Her buluşma daha bir anlam katar, çoğaltır hayatı… Sanatlarını, vazgeçilmez tutkularla, düşünsel ve estetik bir varsıllıkla sürdüren sanat insanları, ortak bir paydada buluştukları etkinliklerde; dinamik bir etkileşimle, benzersiz bakış açılarının farklılığıyla yeni sanatsal ifade biçimlerinin, işbirliği ve dayanışma duygularının paylaşımını çoğaltırlar. Üretici bir sanat yolculuğunda yan yana durarak dayanışmanın, iletişmenin ve etkileşimin gücü her şeyi değiştirebilir.
Günlük yaşamın kargaşasından uzak, özel ve seçilmiş ortamlarda; günümüz yaşamının karmaşık sosyo-politik bağlamlarından soyutlanmadan, duygularını özgürce sanata dönüştürmek ve bu yapıtlarla sanatseverleri buluşturmak; birlik ve dostluk duygularını da sanatın etkisini de geliştiriyor. Bu nedenle “Akdeniz Lirikleri” adlı sergi bir büyük sinerji sergisidir aynı zamanda. Her sanatçı, deneyimlerini ve heyecanlarını kendi özgün biçemleri üzerinden şekillendirdi. Ve katılımcı sanatçıların yapıtları, bir büyük renk senfonisi oluşturdu. Tüm sanatçıların her bir yapıtından yansıyan enerji ve duygusal yoğunluk izleyicisini de içine çekecek. Kent, kendi sanatçılarının modern ve çağdaş birikimini; yeni sanatsal ifade biçimlerini, yapıtlarının yansıttığı değerlerin sosyal iklimin etkisiyle oluştuğunu ve yarattıkları algıları, ruh hallerini duygu yoğunluğuyla sunduklarını, sanatı nasıl da şölene çevirdiklerine tanık olacaktır.
APOSTROFES, ASSIM RESULOĞLU, AYA MARRAY, AYŞE ÖZMAK MERCAN, BERRİN İLHAN, BÜLENT ERGÜN EROL, CANAN AR, CEM GÜNEY ÇEVİKBAŞ, CEMALETTİN TİMUR, ÇİĞDEM ÖZTÜRK, EFE SEMBOL, FARUK MANİCİ, FATİH BAŞBUĞ, FÜSUN DEMİRAY, GONCA ÇAĞLAR, GONCA YAZGAN, GÖKÇE OKAY, GÜL YASA ASLIHAN, GÜLCAN YOL, H. NİLGÜN SANER, HAMDİ DİCLE, HANDE RASTGELDİ FERREIRA, HASAN TIRMAŞ, HASİBE AYGÜL ÖZGÜR, HAYRİ ESMER, HİMMET ÖCAL, HÜLYA TOPAKTAŞ, ILGAZ ÖZGEN TOPCUOĞLU, İBRAHİM KELEŞ, İRFAN AKTAŞ, İSMAİL İLHAN, MEHMET ALİ ÖNDER, MEHMET EMİN ERŞAN, MEHMET SAĞ, MELEK BAYDAR, MELİS SUCUOĞLU, MEZAHİR ERTUĞ AVŞAR, MURAT SİNKİL, MUHİTTİN SELAMET, MURAT OĞUZ, MUSTAFA ÖZDEMİR, NEVİN YAVUZ AZERİ, NURGÜL TOKAT, NURİ SEZEN, NURSUN HAFIZOĞLU, ÖZLEM OĞUZ, PEGAH AGHAMOHAMMADİ, SEMİH BÜYÜKKOL, SELDA SALMAN ACAR, SEYHAN ERDEM, SİNAN DEMİR, SİNEM AVCI KOYUNSE, SUSAN SHARIFI, ŞEVVAL KARABOĞA, TUNCER AKYOL, TUNCER ERTUĞRUL, YANA AĞÖREN ve ZUHAL BAŞBUĞ'un da içinde yer aldığı 58 sanatçıyı bu sergide buluşturan küratör İbrahim Karaoğlu’na göre; “Dünyanın en kadim, en çeşitli ve en varsıl kültürlerinin hafıza mekânıdır Akdeniz. Yaşamın sosyal akışını, çok kültürlülüğün ve kültürlerarasılığın dinamizmi belirler Akdeniz’de. Hem coşkusu hem de kendine özgü bir ritmi vardır Akdeniz’de yaşamın. O coşku, o ritim, o binlerce yıllık mitolojik hafıza; nice sanatçı için esin kaynağı olmuştur.
Bu sergi, imgelemlerini bu kentte, Akdeniz’in imgeleriyle lirik yapıtlara dönüştüren sanatçıların estetik bir sanat şölenindeki görkemli buluşmalarıdır. Temel izleğimizi ‘Akdeniz Lirikleri’ olarak belirledim. Hepimizin düş gücünü etkileyen, büyülü bir yaşam alanı olan Akdeniz’in bin bir yüzünden birini lirik bir dille ve kendi biçemleriyle sunuyor sanatçılarımız.”
Sergi açılışı, Sista Music/Event Grubu’ndan Ceren Sarp Karacaoğlu’nun gitar ve Burcu Kurtel’in fülüt dinletisiyle, Antalyalı sanatçı ve sanatseverlerin yoğun katılımıyla yapıldı.
İBRAHİM KARAOĞLU
5 Mart 2025, Ankara