Sonbaharla birlikte caz gündemi yoğunlaşmaya başladı.
Araya yaz sakinliği ve aşırı sıcaklar girince oluşan sessizliği sevgili Şefik Kahramankaptan'ın maili bozdu, hadi artık diyordu mailde, Akbank Caz Festivali geldi, okurlar festivali senin kaleminden okumak ister. Ben de bu mail sayesinde kendime geldim, Şefik beye hak verdim ve klavyenin başına oturdum ama önce size kendimden bir haberim var.
Denizli Caz Festivali'nden Feridun Ertaşkan'a Yaşam Boyu Başarı Ödülü
Geçen hafta iki günlüğüne Denizli'de idim. Pamukkale Filarmoni Derneği tarafından ilki doksanlı yılların sonunda düzenlenen Denizli Caz Festivali araya giren 25 yıllık aranın ardından geçtiğimiz hafta yeniden gerçekleşti ve artık kesintiye uğramayacak gibi görünüyor.
Pamukkale Filarmoni Derneği şehirde zaten bir klasik müzik festivali düzenliyor ve caz da artık yeniden şehrin parçası olacak. Denizli güçlü bir ticaret şehri olmanın yanında önemli bir öğrenci şehri aynı zamanda. Yüz bine yakın üniversite öğrencisi, öğretim üyesi ve çevresiyle şehir güçlü bir kültür şehri olma konusunda müthiş potansiyele sahip. Bu tür etkinlikler ve festivaller de şehrin cazibesini artırıyor.
Festivalin açılış günü gerçekleşen törenle Pamukkale Filarmoni Derneği yöneticileri ve Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu'nun elinden aldığım Başarı Ödülü benim gibi caz emekçileri için gurur vesilesi. Festivale emeği geçenlere buradan teşekkür ediyorum.
Ve geldik 34. Akbank Caz Festivali'ne
Akbank Caz Festivali Türkiye'nin en köklü caz festivali. Bu sene 34'üncüsü yapılıyor. Tarihine girmeyeceğim, zaten çoğu okurumuz festivalin geçmişine vakıftır ama bu yılki programa sizin için göz atacağım ve kabul ederseniz bir kaç tavsiyede bulunacağım.
Akbank Caz Festivali 34 yıllık tarihinin en güçlü programlarından biriyle izleyicinin karşısına çıkıyor
Bilmem dikkatinizi çekiyor mu, çok değil, on-on beş yıl öncesine kadar caz festivalleri programları ağırlıklı yabancı müzisyenler ve ille de dünyaca ünlü caz yıldızlarından oluşurdu. Artık bu dönem geride kalıyor. Daha adil ve dengeli program dağılımına sahip olmaya başladı festivaller. Kastettiğim şey, caz festivallerinin programlarında ülkemiz sanatçılarına artan oranda yer verilmesi ve bu oranın içinde kadın sanatçıların artan payı. Festival programlarına bakınca konser dağılımının neredeyse yarı yarıya yerli ve yurtdışından oluştuğunu göreceksiniz. Kadın sanatçıların payı da bize bunu gösteriyor.
Misal, Ayşe Tütüncü. Bu satırları yazdığım günün akşamı Ayşe Tütüncü konserine gideceğim. Sevgili Ayşe muazzam bir kültürel ve müzikal birikime sahip bir sanatçıdır. Hem yaşadığı topluma karşı duyarlılığı yüksek, hem hassasiyetlerini müziği üzerinden renkli ve yaratıcı biçimde ifade eden bir sanatçıdır. Onun müziğini retrospektif olarak kulak verdiğinizde Türkiye'nin son kırk, elli yılının fotoğrafını görebilirsiniz.
Akbank Caz Festivali bu sene yerli sahnenin yaratıcı genç sanatçılarına özel vermiş. Güneş Cengiz, Adar Geçimli, Berke Can Özcan, Rana Uludağ, İstanbul West Side Collective, Barış Arslan, İpek Göztepe, Asena Akan, TÖZ grubu, Hezarfen Ensemble, Selût ve Tuğçe Şenoğul, Bilge Günaydın, Aydın Kahya ve Rustam Rahmedov, Ayşegül ve Nezih Yeşilnil... Bakın bir çırpıda saydığım isimler bunlar ve hepsi son derece yetenekli, yaratıcı ve çoğu genç caz müzisyeni. Saydığım isimler sahnede kendi gruplarıyla olacak, onların yanında yer alacak müzisyenleri buraya eklemedim, onları da katarsam eğer onlarca müzisyen festivalin sahnesinden gelip geçecek demektir ve hepsinin cazın farklı rengine sahip müzikleri ve ifadeleri olduğunu da hatırlatayım.
Festivalin yurtdışı yıldızları
Akbank Caz Festivali geleneksel olarak cazın ana akım ötesi modern tarafına bakmaya odaklanmıştır. Bu perspektiften bakınca 34 yılda bu sahnelerden kimler geldi, kimler geçti hatırlarsanız. Bu açıdan festivalin dünya çapında saygınlığı var ve bu sene de etkileyici yıldızlara yer vermeyi ihmal edilmemiş.
Gelin bu isimlere kısaca göz atalım:
Daniel Hersog Avrupalı genç trompetçi, yeni nesil soundların ana akımla ilişkisini takip eden güçlü bir nefesli sanatçısı. Vega Trails saksofon kontrbas ikilisinin yeni tür ses denemelerini merak eden etkileyici bir ikili.
Isaiah Collier de genç bir sanatçı, altmışların soul seslerini ve Afro kökenlerini yeni nesil duyarlılığa çevirmekte usta bir sanatçı. Dave Okumu, ikibin sonrası çığ gibi patlayan İngiliz caz sahnesinin yeni isimlerinden, kalbinde çok soru ama çok da cevabı olan bir sanatçı, konserine gitmeseniz dahi mutlaka dinleyin derim. Blue Lab Beats de mesela yeni nesil cazın isimlerinden. Ritim laboratuvarı gibi çalışan bu grubu takibe alın derim. Elbette Kurt Elling. Caz dünyasının kurt vokalisti yaşı artık ustaların ustası mertebesine geldi. K-Jazz sori Quartet de mesela genç caz dinleyicisinin seveceği bir grup bence. Festivalin kurucusu Mehmet Uluğ adına her sene özel gece düzenleniyor, bu yıl sahnede Burhan Öçal ve elektrik bas ustası Jamaaladeen Tacuma olacak. Ve elbette özgür cazın kutup isimlerinden Kahil El'Zabar da kesinlikle bu yılki programın en parlak sanatçılarından biri olacak. Küba'nın dünyaya armağanı piyanist Harold Lopez Nussa ki artık Fransa'da yaşıyor.
Japon trompetçi Takuya Kuroda, biletleri çoktan tükenen piyano virtüözü Brad Mehldau, davul ustası Antonio Sanchez ve beraberindeki yıldız isimler, davulcu Tom Skinner... Hepsi, festivalin çağdaş caz renklerine bürünmesine yardımcı oluyor ve müzikal hafızamıza inanılmaz sesler katmak için geliyor.
Umarım bu konserlerden birinde görüşürüz.
Feridun Ertaşkan
29 Eylül 2024, İstanbul