Sevgili okurlar,
Akşam yemeği sonrası yapılan keyifli bir yürüyüş veya işe gitmeden önce içilen bir fincan kahve gibi her birimizin günlük yaşamında kendine özgü rutinleri vardır. Ancak, belki de bu rutinlerimizin ilk sırasında müzik yer almaktadır.
Müziğin farklı özelliklerini günlük hayatımızın her alanında deneyimleriz. Hafif ve neşeli bir melodi, günün getirebileceği stresi hafifletir ve ruhumuzu huzurla doldurur. Özellikle klasik müzik, kahvaltı keyfimize nezaket katar; caz veya akustik parçalar da dinleyicisini enerjik bir güne hazırlar. Lo-fi müzik gibi düşük tempolu ve melodik parçalar, arka planda çaldıklarında konsantrasyonu artırır ve böylece odaklanmak daha kolay hale gelir, verimlilik artar. Yüksek tempolu müzik ise spor yaparken neredeyse özel bir antrenör gibi bize motive eder. Bazen sadece müzik dinlemek, kendi iç dünyamıza dalmak, ruhumuzu beslemek için yeterlidir. Kısacası, müzik hayatımızın her anında bize eşlik eder.
Peki yaşamımızın her anını kuşatan müziği dinlerken küresel iklime ne kadar zarar verdiğimizi hiç düşündünüz mü? Evet yanlış anlamadınız, günümüzde müzik dinlemenin maliyeti artık yalnızca para ile ölçülmüyor (maalesef korsan yayıncılık nedeniyle birçok dinleyici zaten bir bedel ödemiyor!). Son yapılan çalışmalar müziğin dijitalleşmesi ile birlikte internet kullanımından kaynaklanan enerji tüketiminin karbon salınımını arttırdığını göstermektedir.
Küresel iklim değişikliği, çoğunlukla insan faaliyetlerinin neden olduğu sera gazı emisyonları sonucunda artan sıcaklık ve hava koşullarındaki değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Özellikle sanayileşme dönemi sonrası ortaya çıkan sürdürülemez enerji kullanımı, tüketim ve üretim kalıpları gibi nedenlerle hızla artan karbon emisyonu bu süreci hızlandırmıştır. Küresel ticaret hacminin yaklaşık %17’lik kısmını oluşturan müzik endüstrisinin de küresel iklim değişikliği üzerinde olumsuz etkilere neden olduğu artık bilinen bir gerçektir.
Müziğin tüketiminde fiziksel süreçlerden dijital süreçlere geçmenin küresel ısınmaya olumlu yönde katkısı var mıdır? Bir ürünün fiziksel ortamda oluşturulması için gereken malzeme üretimi, ürünün depolanması ve dağıtımı için geçen süreçler göz önüne alındığında dijital bir ürünün küresel ısınma problemine olumlu yönde katkı sağlayacağı düşünülebilir. Ancak yapılan çalışmalar dijital süreçlerin gerçekleşmesi için kullanılan enerjinin de önemli bir CO2 salınımını meydana getirdiğini göstermektedir.
Saskia Egeland Jensen tarafından 2021 yılında yapılan “Audio Advent 2021 Day 1: The carbon footprint of vinyl records, CDs and music streaming” başlıklı çalışmada plak (vinil), CD ve dijital akış (streaming) yöntemleriyle tüketilen müziğin karbon ayak izi miktarı araştırılmıştır. Dağıtım, pazarlama ve ambalajlama gibi süreçlerin dahil edilmediği çalışmada, bir CD’nin 172g CO2 ürettiği belirtilirken bu rakamın plak kullanımında 2,2 kg olduğu tespit edilmiştir (Jensen, 2021). Aynı çalışmada müziğin dijital yöntemlerle tüketilmesi sürecinin karbon salınımına etkileri de incelenmiştir. Bir saatlik medya akışının yaklaşık 55g emisyon ürettiği belirtilen çalışmada bu rakamın CD kullanımının 1/3’ü, plak kullanımının ise 1/40’ı olduğuna dikkat çekilmiştir (Jensen, 2021).
Keele Üniversitesi'nde Sharon George ve Deirdre McKay tarafından 2019 yılında yapılan “The environmental impact of music: digital, records, CDs analysed” başlıklı çalışmada ise müziği akış yoluyla dinlemenin çevresel etkisi araştırılmıştır. Çalışmada bir müziği internette akış aracılığıyla 27 kere dinlemenin enerji maliyetinin CD üretimi için gerekli olandan daha fazla olduğu ifade edilmiştir (George and McKay, 2019).
Kyle Devine ve Matt Brennan tarafından 2019 yılında yapılan “Music streaming has a far worse carbon footprint than the heyday of records and CDs – new findings” başlıklı çalışmada ABD müzik endüstrisinde müzik dinleme yöntemleri ve CO2 salınımına etkileri araştırılmıştır. Çalışmada dikkat çeken en önemli nokta ise 1977-2000 yılları arasında üretim için kullanılan plastik miktarı ortalamasının 58 milyon kg’dan 8 kg’a (2016 yılı verileri) düşmesine karşın, sera gazının %45 oranında artarak yıllık 140.000 ton seviyelerinden 350.000 tona yükselmesidir (Devine and Brennan, 2019).
Bu durumun temel nedeni ise dijital müzik dinleme alışkanlıklarında akış yönteminin tercih edilmesidir.
Sharon George tarafından 2021 yılında yapılan “How environmentally damaging is music streaming?” başlıklı çalışmada şarkıcı Olivia Rodrigo’nun “Drivers Licence” isimli şarkısının Spotify platformunda dinlenmesinin verileri ortaya konulmuştur. Çalışmada Ocak-Kasım 2021 tarihleri arasındaki on aylık dönemde Spotify platformunda akış aracılığıyla dinlenilen şarkıya ait CO2 salınımının Londra’dan New York’a uçakla 4000 kez gidiş dönüşten ya da Birleşik Krallıkta yaşayan 500 kişinin yıllık CO2 salınımından fazla olduğu ifade edilmiştir (George, 2021).
Müzik endüstrisi üzerine istatistik verileri hazırlayan Luminate’a göre, 2023 yılında 4 trilyon müzik akışı gerçekleşmiştir. Bir müzik akışının yaklaşık 3,5 dakika uzunluğunda olduğu düşünülürse akış yoluyla müzik dinlenilmesi nedeniyle yalnızca 2023 yılında 12 milyon ton civarında CO2 salınımının meydana geldiğini söylemek mümkündür. Bu miktarı bir örnekle somutlaştırmak gerekirse, akış yoluyla dinlenen bir müziğin yıllık olarak ortaya çıkarttığı CO2 salınımının, Letonya, Litvanya veya Estonya gibi ülkelerin yıllık CO2 miktarından fazla olduğunu söyleyebiliriz.
MÜZİK ENDÜSTRİSİNİN İKLİM KRİZİ FARKINDALIĞI
Tüm bu yaşanan olumsuzluklara karşın, 2021 yılında İskoçya’nın Glasgow kentinde düzenlenen COP26’da imzalanan Müzik İklim Paktı ile sektörün önde gelen sanatçıları ve şirketleri müzik endüstrisinin küresel ısınmaya olan katkısını resmen kabul ederek, elektrik kullanımı, ulaşım, üretim, pazarlama, gıda ve atık yönetimi gibi alanlarda alınan önlemler ile iklim krizine çözüm önerileri getirmeyi amaçlamışlardır. Pakt üyelerinin nihai amacı ise 2030 yılına kadar sera gazı emisyonunu günümüz değenlerinin %50’sine indirilmesi ve 2050 yılında net sıfır seviyeye düşürülmesidir (Music Climate Pact, 2022).
NE YAPILABİLİR?
Müzik endüstrisi faaliyetleri üzerine fiziki ve dijital alanda yapılan çalışmalar, dijitalleşme sürecinin CO2 salınımına olumlu yönde etkisi olduğunu göstermiştir. Ancak dijital dünyanın elektriğe olan bağımlılığı nedeniyle ortaya çıkan CO2 salınımı miktarı kullanım alışkanlıklarına bağlı olarak fiziksel kullanım miktarına yetişebilmekte zaman zaman ise bu miktarı geçebilmektedir. AB komisyonu tarafından alınan karara göre tüm veri merkezleri 2030 yılına kadar sıfır emisyon hedefini yakalamak zorundadır. Eğer bu hedefe ulaşılabilirse Bilgi ve İletişim Teknolojisinin sera gazı emisyonu %80 oranında azalabilir. Bu nedenle sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanımı ile sıfır emisyon hedeflerinin gerçekleştirilmesi hayati önem taşımaktadır.
Müziğin üretimi veya tüketimi hangi yöntemle gerçekleşirse gerçekleşsin küresel iklim krizine karşı alınması gereken çeşitli önlemler bulunmaktadır. Bu önlemlerin bazılarını şöyle sıralamamız mümkündür:
- Müziği dinleme alışkanlıklarımızı gözden geçirilmeliyiz. Akış̧ (streaming) aracılığıyla dinlenen müziğin neden olduğu CO2 salınımı hakkında daha bilinçli olmalıyız,
- Müzik endüstrisinin yaydığı sera gazı emisyonlarını ölçmek ve azaltmak için yasal düzenleme ve/veya teşvik gibi araçlar kullanılarak önlemler alınabilir,
- Sanatçılar, hayranlarını iklim sorunları hakkında bilgilendirebilir,
- Müziğin tüketilmesinde teknolojinin kullanılmasına yönelik ARGE çalışmaları teşvik edilebilir,
- Müziğin küresel iklim değişikliği üzerindeki etkisi, eğitim öğretim müfredatlarına konulabilir,
- Kamu spotları aracılığıyla müzik dinleme alışkanlıklarının küresel iklim değişikliği etkisi üzerine bilinçlendirme videoları yayınlanabilir.
Bu yazıda kısaca dijitalleşen müziğin küresel iklim üzerindeki etkilerine değinmeye çalıştım. Daha ayrıntılı bilgi için aşağıda yer alan çalışmalarıma da göz atabilirsiniz.
- Müzik endüstrisinin küresel iklim kriziyle ilişkisi (Açık Radyo Podcast) https://acikradyo.com.tr/podcast/243177
- Müzik Endüstrisinin Küresel İklim Değişikliğine Etkisi ve Teknoloji Tabanlı Çözüm Önerileri https://www.researchgate.net/publication/365894776_Muzik_Endustrisinin_Kuresel_Iklim_Degisikligine_Etkisi_ve_Teknoloji_Tabanli_Cozum_Onerileri
- Dijital Müzik Endüstrisi ve Küresel İklim Değişikliği: Spotify Örneği https://dergipark.org.tr/tr/pub/aicusbed/issue/80801/1350124
Müziğin ruhun gıdası olduğu söylenir, umarım dijitalleşen dünyada ruhumuzu beslerken gezegenimizin sağlığını bozmayız. Müzikle kalın…
FATİH AKMAN
27 Şubat 2024, Samsun
KAYNAKLAR
Jensen, S.E. (2021). Audio Advent 2021 Day 1: The carbon footprint of vinyl records, CDs and music streaming.
George, S., McKay, D. (2019). The Environmental Impact of Music: Digital, Records, Cds Analysed.
Devine, K., Brennan, M. (2019). Music Streaming has a far Worse Carbon Footprint Than the Heyday of Records and Cds – New Findings.
George, S. (2021) How Environmentally Damaging is Music Streaming?
Music Climate Pact. (2022). A Pathway fort the Global Music Sector.
Luminate, 2023 Year-End Music Report.