“Uluslararası besteci-piyanistimiz Fazıl Say, Sanat Kurulu üyesi olduğu ÇEV SANAT'ın İstanbul'da 13 yetenekli çocuğumuzu zahneye çıkardığı ve kendisinin de katıldığı geceyle ilgili yapıcı eleştirilerde bulundu. Fazıl Say, sosyal medyada paylaştığı eleştirisinde şu bilgi ve görüşlere yer verdi:
“Geçtiğimiz gün Çev sanat ( Çev Vakfı) gecesi konseri yapıldı, genç yetenekler sahne aldı, bu anlamlı gece ile ilgili izlenimlerimi ve bazı yapıcı tavsiyelerimi yazmak isterim.
Öncelikle, olayın ne olduğunu izah edeyim; Çev Sanat’ın başındaki @berrinyoleri önderliğinde, @cihataskin ile ben yaklaşık 10 yıldır Türkiye’nin müzikteki genç yeteneklerine, harika çocuklarına destek fonları sağlamaya çalışıyoruz.
Berrin hanım yıllardır çok emek veriyor. Cihat Aşkın @ibrahimyaziciofficial @bulent_evcil ve ben sanat kurulunu oluşturup, zorlu sınavlardan geçirdiğimiz Türkiye’nin genç yeteneklerini yönlendirmeye çalışıyoruz, sanat kurulu dışında @ecedagistan ve @seniz_duru_koevoets aynı zamanda jüriyi oluşturuyor. Olayın özü bu..
Keşfettiğimiz 50-60 yetenekli evladımıza maddi manevi destekler , burslar veriliyor, 20-25 gencimizi yurtdışında en iyi akademilerde en büyük ustaların öğrencisi olarak okutuyoruz, onlardan beklentimiz büyük, enstrumanları yoksa onları sağlamaya çalışıyoruz. Malum, pahalı ve zor, özellikle yaylı sazlar..
İstanbul’da bir Çev Sanat Akademisi kurulmak isteniyor, bir de enstruman fonu oluşturulmak isteniyor, hepsi için, müthiş desteğe ihtiyaç var, sponsörlere ihtiyaç var.
Çocuklarımız dünya çapında ödüller alıyor, yarışmalar kazanıyor, gelecek vadediyor.
Bir de nacizane önerim;
Bu son konserde ne çalınacağı, kimin çalacağı sanat kuruluna danışılmadı, yani bana da sürpriz oldu..
Ben felsefemizi etik olarak korumamız gerektiğini düşünüyorum, bu genç yeteneklerin önüne geçecek hiç bir unsurun kamuoyuna sunulmasını doğru bulmuyorum, böyle bir gecede, dizi oyuncularına şarkı söyletmek, ünlü aktörlere aktrislere sahne bırakmak, bu genç yeteneklerin önüne geçiyor, basına farklı şekilde yansıyor, yapmak istediğimizi de açıkçası örseliyor.
Bence halkın ve destek olanların beklentisi de bu üstün yetenekli gençlerin hünerlerini tam anlamıyla sergilemesi. Film müzikleri, aranjmanlar çalmak zorunda olmak yerine, konçertolar sonatlar çalmaları. Dünya yarışında olmaları ve olduklarını da halka ve medyaya salt ve yalın sunumda gerçekleştirmeleri.
Ben bunu beklerdim. Programı ve bu popüler mantığı bizim açımızdan iyi bulmadım malesef.”