2008 yılında vefat eden, ünlü sanatçımız Leyla Gencer Türkiye’nin opera dünyasına en büyük armağanı, 20. yüzyılın en büyük divalarından biri, yorumculuğunun yanı sıra araştırmalarıyla unutulmuş yapıtları günışığına çıkaran bir öncü, Donizetti ve Rossini rönesanslarının kilit isimlerinden biriydi...
Operanın mabedi La Scala’nın yirmi beş yıl primadonnası olarak yüzyılın en büyük divalarıyla aynı dönemde Avrupa sahnelerinde parladı. Yaşamının büyük bir kısmını Milano’da geçirdi. Yaşamı boyunca Türk Operasını ve İKSV’yi her zaman yanında bulan Leyla Gencer, mal varlığı ve eşyalarını, onun anısını sürdüreceğine güvendiği bu vakfa bağışladı. İKSV de 2010 Ocak’ında taşındığı yeni binasında Gencer’e özel bir bölüm ayırdı ve 20. yüzyıl opera dünyasının bu efsane isminin yaşamını sanatseverlerle paylaştı. Ölümünden sonra evindeki tüm eşyaları, uzun yıllar yakın bir ilişki içinde olduğu, mütevelliler kurulu başkanlığını üstlendiği İKSV, Leyla Gencer’in Milano’daki yaşamını Şişhane’deki binasına taşıdı. İKSV binasının ikinci katında Leyla Gencer’e ayrılan alanda, sanatçının Milano’daki evinin bir kısmı yeniden canlandırıldı. Sferisterio Operası sanat yönetmeni olan ve Gencer’in uzun yıllar operalarında birlikte çalıştığı dekoratörü Pier Luigi Pizzi’nin Melahat Behlil, Franca Cella ve Massimo Gasparon'un yardımlarıyla düzenlediği Leyla Gencer Evi, onun operadan ayrı tutulamayan yaşamının en öne çıkan yönlerini bu büyük sanatçıyı yakından tanımak isteyenlerle paylaştı.
2014 yılına kadar bu ev Şişhane’deki İKSV binasında kaldı. Bu arada Bakırköy Belediyesi’nin Leyla Gencer Operası açılınca, İKSV, İDOB ve Bakırköy Belediyesi'nin ortak bir projesi ile bu saygı evi, sanatçımızın adını taşıyan Bakırköy Leyla Gencer Operası binasına taşındı. Yeniden düzenlenmesi ve resmi açılışı için 10 Ekim 2016 akşamı, Bakırköy Belediyesi, İKSV ve İDOB’un kurum yetkililerinin de katılımcıları ile bir tören yapıldı.
Bu ev son derece özgün bir kişiliğe sahip, operanın yanı sıra özel yaşamında da etrafındakilerde merak ve hayranlık uyandıran bir kişi olan Gencer’in yaşamına büyüteç tutuyor. Gencer’in uzun yıllardır yaşadığı Milano’daki evinin canlandırıldığı Leyla Gencer Saygı Evi’nde baş köşede piyanosunun yer aldığı oturma odası, uzun saatlerini geçirdiği kitaplığı, hiçbir zaman eksik olmayan ve Türk yemekleri sunmaya özen gösterdiği konuklarını ağırladığı yemek odası, pırıltılı opera yaşamına giren önemli kişilerin fotoğrafları, aldığı ödül ve madalyalar, çok sevdiği aksesuarlar ve giysileriyle yatak odası bulunuyor.
Gencer’in kişisel zevkleri ve hayatta değer verdiği şeylerin olabildiğince yansıtılmaya çalışıldığı mekân onun renkli ve derinlikli yanını ortaya koyan detaylarla dolu.
İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, İDOB Müdürü Suat Arıkan ve Bakırköy Belediyesi, Leyla Gencer Sahnesi yöneticisi Nurhan Çetinkaya, açılıştan sonra Leyla Gencer Sahnesi’nde İDOB Açılış Konserinin üçüncü tekrarı öncesi yaptıkları konuşmalarda, gelinen noktayı anlattılar. İlk söz alan İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, 2010 yılında kurdukları Leyla Gencer Müzesini, 2014 yılında, İKSV, Bakırköy Belediyesi ve İDOB’un da katkıları ile buraya taşıdıklarını söyleyerek, emek verenlere teşekkür etti.
Daha sonra söz alan İDOB Müdürü Suat Arıkan, İKSV ve Bakırköy Belediyesine teşekkür ederek şunları söyledi:
“Bakırköy' ün bu "Leyla Gencer Sahnesi, özellikle de orkestra çukuru birçok sahneden daha iyi, gelecek sezonlarda burada daha fazla olacağımıza inanıyorum. Yeni sezonda 17.y.y.'dan 20. y.y. bestecilerine kadar uzanan geniş bir repertuvar sunuyoruz. İlk kez 170 yıl önce, Osmanlı döneminde İstanbul’da oynamış, daha sonra Türkiye’nin başka hiçbir operasında oynamamış olan Verdi’nin Ernani operasını 26 Kasım’da sahneye koyacağız. Diğer bir başyapıt, İgor Stravinkski’nin The Rake's Progress (Hovardanın Sonu) adlı eseri, bu da Türkiye'de ilk kez sahneleniyor. Bir toplum sanatla ne kadar ilişkili olursa, o kadar çevresine duyarlı olur. Herkesi, sanatın her dalı ile ilgilenmeye davet ediyorum. İstanbul operası kavuştuğu yeni depolarıyla artık daha da güçlü olacak. Hem nitelik hem de nicelik olarak daha çok üreteceğiz.”
Son olarak kürsüye çıka Nurhan Çetinkaya, herkese teşekkür ederek ‘’Yaşasın sanat’’ sloganı attı. Konuşmalardan sonra konsere geçildi. Konser İDOB’un açılış konserinin tekrarıydı.
LEYLA GENCER KİMDİR?
20. yüzyıl opera dünyasına damgasını vuran Leyla Gencer İstanbul’da doğdu. İstanbul Belediye Konservatuarı’nda başladığı şan eğitimine İtalyan soprano Giannina Arangi-Lombardi ve Apollo Granforte ile devam etti. 1950’de Ankara Devlet Operası sahnesinde Mascagni’nin Cavalleria Rusticana’sında Santuzza rolünü yorumladıktan sonra kısa bir süre içerisinde yurtiçinde tanınan bir opera sanatçısı oldu, birçok önemli devlet etkinliğine soprano olarak davet edildi.
İtalya sahnelerine Napoli’deki San Carlo Tiyatrosu’nda yine Santuzza rolüyle adım attı ve bir yıl sonra Madama Butterfly ve Yevgeni Onegin operaları için tekrar Napoli’ye döndü. 26 Ocak 1957’de La Scala Tiyatrosu’nda ilk kez sahneye çıkarak Poulenc’in Les Dialogues des Carmelites’sinin dünya prömiyerinde Lidoine rolünü yorumladı.
1957 ile 1980 arasında La Scala Tiyatrosu’nda, Verdi, Bellini, Donizetti, Mozart, Monteverdi, Gluck, Çaykovski, Britten ve Pizzetti’ninkiler başta olmak üzere birçok operada başrol oynadı.
Vittorio Gui, Tulio Serafin, Gianandrea Gavazzeni ve Riccardo Muti gibi büyük İtalyan şeflerle çalıştı. Donizetti’nin unutulmuş operalarını başarılı bir şekilde yorumlayarak “Donizetti Rönesansı”nın gelişmesine büyük katkıda bulundu.
Geniş repertuarı, lirik sopranodan dramatik koloratüre uzanan bir yelpazede 72 rolü kapsayan Leyla Gencer, Maria Callas, Renata Tebaldi, Montserrat Caballé, Joan Sutherland, Beverly Sills gibi efsane isimlerle aynı dönemde operanın mabedi La Scala’da yirmi beş yıl boyunca primadonna olarak söyledi.
1985’te La Fenice Tiyatrosu’nda Francesco Gnecco’nun La Prova di un’Opera Seria adlı yapıtıyla opera sahnelerine veda eden Leyla Gencer, 1992 yılına dek konser ve resitallerine devam etti.
1983-88 yılları arasında As.Li.Co. di Milano’nun sanat yönetmenliğini üstlendi, 1997-98 yılları arasında ise şef Riccardo Muti tarafından atanarak La Scala Korosu’nun genç sanatçılar okulunda yöneticilik yaptı. 2008 yılındaki vefatına kadar La Scala Tiyatrosu’nda opera sanatçıları için kurulan akademinin sanat yönetmenliğini sürdüren Gencer, aynı zamanda İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın mütevelliler kurulu başkanıydı.
İsmail Hakkı Aksu