Günümüzün iletişim olanaklarından klasik müzik sanatçıları ve kurumları yeterince yararlanabiliyorlar mı? Hem evet, hem hayır yanıtını vermek mümkün! Soruyu biraz daha daraltarak “internet ve sosyal medya” ile sınırlandırarak sorduğumuzda da sonuç farklı değil.
En doğru ve taze bilginin yer alacağını varsaydığımız, sanatçıların kişisel hâtta kimilerinin sevdiği deyimle “resmî” web sitelerinden başlayalım. Pek çoğunun bir hevesle hazırlatılıp açıldığı ama sonra gerekli güncellemelerin yapılmadığı siteler yoğunlukta. Üç beş yıl öncesinde kalmış olanlar, hâttâ adresi bulup tıkladığınızda “Bu sayfada bilgi yok” notuyla karşılaştıklarınız bile var. Ulaşılabilir nitelikteki web sayfalarında kimi butonların çalışmadığı, bulmayı düşündüğünüz bilgilere ulaşamadığınızı görebiliyorsunuz.
Sosyal medya kanallarında ise durum biraz farklı. Bazı klasik müzik sanatçılarının başta facebook olmak üzere, bu kanalları hayli etkin kullandıklarını görüyoruz. Bunların başında uluslararası piyanist-besteci fazıl say ile uluslararası piyanist gülsin onay geliyor.
Fazıl Say, sosyal medyayı hem kendisi, hem de şirketinde bulunan kadrodan bu işin profesyoneli Eren Yağmuroğlu aracılığıyla kullanıyor. Ayrıca grafiker Mustafa Toygun Özdemir de görselleri, videolarıyla bu çalışmaya katkıda bulunuyor. Bir yandan tarihi belirlenmiş yurtdışı ve yurtiçi konserlerinin duyuruları yapılıyor, zaman zaman da sanat dünyasındaki bazı sorunlar üzerine görüşlerini paylaşıyor. Üzerinde çalıştığı yeni eserlerle ilgili bilgi veriyor. Fazıl Say paylaşımlarının, kendisi yurtdışında ve Türkiye'yle saat farkı fazla ülkelerdeyken bile, bizim saatimizle neredeyse kesintisiz devam edebilmesinin sırrı, kanalın hem kendisi, hem de profesyonel elemanı tarafından kullanılmasından kaynaklanıyor. Web sitesi de kendi içinde hayli uyumlu ve bilgiye kolay ulaşılır bir tasarıma sahip. Güncellemeler sürekli yapılıyor.
Gülsin Onay, sosyal medyayı yaşamanının önemli bir parçası haline getirmiş durumda. Güne takipçilerine iyi dileklerini sunarak başlıyor ve günboyu çektiği fotoğrafları, nerede bulunduğunu, ne yaptığını hayranlarıyla paylaşıyor. Bu hesap bir tür “fanclub” gibi. Hayranları da, karşılık olarak iltifatlarını yazıp gönderiyorlar. Diğer yandan, özellikle yazılı ve görsel medyanın haber merkezleriyle geniş bir ileti adres listesine gönderilen aylık bülten hazırlanıyor. Onay'ın Türkiye'de menecerlik işlerini yürüten Füsun Özgüç tarafından hazırlanan, sanatçının yaptıkları ve yapacaklarıyla ilgili bilgi içeren aylık bülten, ayrıca sosyal medyada da paylaşılıyor. Bu iletişimle Gülsin Onay, hedef kitleninin büyük kısmına, haber medyada yayımlanmasa da ulaşmış oluyor. İnternet sitesi de hayli güncel ancak yıllardır aynı eski iskelet üzerinden güncelleniyor. Bu nedenle tasarım biraz eski ve site içi ulaşımda da bazı sorunlar yaşanıyor.
Yurtdışında yaşayan klasik müzik sanatçılarımızdan bazıları da, aylık ya da yoğun etkinlik öncesi bülten tasarlayıp adres listelerine gönderiyor, sosyal medyada paylaşıyorlar. Bunlara örnek olarak virtüoz kemancı Cihat Aşkın, Hollanda'da yaşayan viyolacı Esra Pehlivanlı ile klarnetçi Emirhan Tuğa gösterilebilir. Sosyal medyayı hem konser duyuruları hem de gençleri eğitim amacıyla aktif biçimde kullanan bir sanatçımız da viyolonselci Ozan Evrim Tunca'dır.
İdil Biret'in ise piyanonun ve çalışma klavyelerinin tuşları dışında başka tuşlara pek dokunmadığını söyleyebiliriz. Kişisel olarak hiçbir hesabı kullanmaz ve paylaşım yapmaz. Ancak takibe alırsanız Facebook'ta kimin oluşturduğu belli olmayan sayfada, eski konserlerinin duyurularını görebilirsiniz.. Biret'in sadece İngilizce bilenlerin yararlanabildiği web sitesi ise, anıtsal piyanistin müktesebatı gereği, hayli ayrıntılı bilgi ve listelerle bezelidir. Ancak, güncellenmesi ve eklenmesi gerekenler göze çarpmaktadır. Bu sitenin son dönemde ağırlıklı olarak Biret'in sayıları 130'u aşan kayıt külliyatının duyurularını ön plana çıkardığı görülmektedir.
Çalışan müzisyenlerin bir bölümünün sosyal medyada kendi aralarında sohbet etmeyi, fikir ya da hoşlarına giden çeşitli fotoğraf-karikatür-espri paylaşmayı, özel yaşamlarına ve ailelerine ilişkin gelişmeleri açıklamayı tercih ettikleri görülmektedir.
Çağın iletişim araç ve ortamlarını kullanmak doğaldır ki, sanatçıların en doğal hakkıdır. Yeter ki doğru bilgiler, doğru zamanda, iyi teknoloji kullanılarak paylaşılsın. Dünyaya açılan pencereler olan web siteleri zamanında güncellensin ve iyi birer başvuru kaynağı olabilsin.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
Bu yazı, Andante Dergisi'nin 1 Şubat 2019 tarihli sayısında,
“Başkentten Yansımalar” sayfasında yayımlanmıştır.