Sanattan Yansımalar’ın da yazarlarından Ressam-Yazar A.Celal Binzet’in Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezinde, 10 Mart 2016’da sunduğu “Kadınla Buluşan Sanat” başlıklı söyleşi ilgiyle izlendi.
A.Celal Binzet özetle şunları söyledi:
“Kadın da sanat da istenmeyen, dışlanan iki varlık ve gerçeklik. Kitleler kadın ve sanat üzerinden, dahası her ikisi de yok sayılarak yönlendirilmeye çalışılıyor. Kadın ikinci plana itiliyor. Bu yeni bir durum değil.
Avrupa tarihinde ortaçağda kilise kadından yola çıkarak sanatı da yönlendirdi; uzun dönem yaşanan bu durum orada bugün büyük savaşımlar sonucunda görece iyileştirildi. Kilisede asıl olan ruhtur; beden iğrenç görülür, yadsınır, beden önemsizdir.
G. Bruno ve benzeri düşünürler bu anlayışı canları pahasına yok edip yeni dönemi başlattılar. Brunolar insan odaklı düşünmeyi savundu ve yaydılar. Bu düşünürlerin kendilerini feda edişleriyle kilisenin kendi alanında sınırlanmasını sağladılar.
Ne ki doğu toplumlarında Rönesans olmadı. Bizde de İslamda kadın erkek eşitliğinin ve karşı yargıların ileri sürüldüğünü görüyoruz. İslamda kadın erkek eşitliğinin olduğunu savunanlara karşı Mustafa Sabri Efendinin yazıları var. 1908’de Mustafa Sabri Efendi “Beyanül Hak” gazetesinde, “İkdam” gazetesinde, İslamda cinsel eşitlik olduğu savunucularına karşı yazılar yazar. Dönem Balkan Savaşı acılarının yaşandığı, Anadolu’nun deyim yerindeyse kaynadığı dönemdir.
Kadın ressamlarımızın, sanatçılarımızın varlık göstermeleri kolay olmadı. Örneğin Müfide Kadri ilk Türk kadın resim öğretmenidir, ressamdır. Nâzım Hikmet’in annesi Celile Hanım, Mihri Müşfik, Vildan Gizer, Melek Ziya, Belkıs Mustafa, Güzin Duran…ilk kadın ressamlarımızdandır. Sanatımızdaki yerleri çok değerlidir.
Enver Paşanın genelgelerinden söz etmeli. Bu genelgelerinden biri parka kadınlarla erkeklerin ayrı günlerde girmesini buyuruyor. Bir diğeri ise fotoğrafçıda peçesiz fotoğraf çekilmesini yasaklıyor. Oysa aynı Enver Paşa Doğu Halkları Kurultayı için Rusya’ya gönderdiği amcası Halil Paşaya okuması için verdiği bildirisinde kadın erkek eşitliğini savunur. Türkiye için başka Rusya için başka siyaset demek. Tam bir fırsatçı siyasa örneği. Enver Paşanın Şişli atölyesi de savaşı özendirici, kutsayıcı resimler yapılan bir yerdir. Giderek kimi askerler cepheye, göreve giderken önce bu yere model olarak kullanılmak üzere gönderilirler.
Öncü kadın ressamların yaptıklarının hoş karşılanmaması onların erken yaşta yaşamlarını yitirmelerinde, yurtdışına göçmelerinde etkili olmuştur.
Sabiha Bengütaş Atatürk’ün yontusunu da yapmış, önemli bir sanatçımızdır. Yaptığı Atatürk yontusunun kaidesinde başta Celal Bayar’ın “Atatürk, seni sevmek milli bir ibadettir” tümcesi kazılıyken, 1970’li yıllarda o tümce değiştirilmiştir.
Cumhuriyetin kurucu kadrosunun ve öncü ressamlarımızın yaptıkları görkemli bir değerdedir.
Cumhuriyet yönetimi ressamlara yurt gezileri, resim dersleri düzenletmiş yurt gezilerinde yapılan tabloları sergiletmiş, satın almıştır. Maarif Vekaletinin adı bir dönem Kültür Bakanlığına dönüştürülmüştür.
Ne ki soğuk savaş dönemiyle birlikte süreç tersine dönmüş, sanata baskılar başlamış; örneğin ‘müstehcenlik’ savları bu dönemle belirmiştir.
Ressam İvy Stangali önemlidir, üzerinde durulmalıdır. İvy Stangali, 1960’lı yıllarda bir gecede en fazla yirmi kiloluk eşyalarıyla, çok az bir parayla Türkiye’yi terk etmesi istenen, zorla gönderilen insanlarımızdandır.
http://www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/celal-binzet/ivy-stangali-golgeye-dusen-isik/692/
Bu çok acı bir olaydır. Giderek sözkonusu olaylar üzerine Türk-Yunan ortak yapımı “Bir Tutam Baharat” (Politiki kouzina-Πολίτικη Κουζίν-A Touch of Spic, Yönetmen: Tassos Boulmetis) adlı sinema filmi yapıldı. Bu film İstanbul’daki festivalde yasaklandı. İzleyen dönemde ise Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gösterildi; Youtube’da da yayımdadır. Çok güzel bir filmdir.
Yine Onlar Grubu kurucularından Leyla Gamsız var ki çok başarılı, çok önemlidir. Soyut ile geleneği birleştiren resimler yaptı. Beyoğlu’ndaki atölyesi aynı zamanda ressamları bir araya getiren bir oram sağlardı”.
A. Celal Binzet’in her yazısından, her konuşmasından kesinlikle yeni bilgiler öğrenilir; yine öyle oldu. Kaya Özsezgin, Prof. Dr. Türkkaya Ataöv gibi öğretmenlerin de katıldıkları ve görüşlerini dillendirdikleri, ayrıca güzel sanatlar lisesi öğrencilerinin yoğun biçimde katıldıkları çok verimli bir buluşmaydı.
Sayın A.Celal Binzet’e, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nin saygın yöneticileri Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Şebnem Erol’a, Murat Saçın’a, Emel Hanıma gönül borcumuzu sunarız.
Günay Güner