Klasik müzik alanında ğitim olanaklarından daha fazla çocuk ve gencin yararlanabilmesi için çabalarıyla tanınan, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Prof. Ozan Tunca, 5. Yoğunlaştırılmış Çello Haftası'nı bu kez tepebaşı belediyesi'nin desteğiyle Eskişehir'de düzenliyor. Katılım için başvurular 1 Haziran'da sona erecek. Alışılagelmiş ustalık sınıfları ve enstrüman kurslarından farklı bir yapıda düzenlediği haftayla ilgili Prof. Tunca ile kısaca söyleştik:
Yoğunlaştırılmış Çello Haftası fikri nasıl oluştu?
Bilirsiniz ben yıllardır Klasik Keyifler Derneğinin Kapadokya’da düzenlediği oda müziği çalışma kamplarında ders yaptım. Bu kamplar sırasında kursların işleyişi ile ilgili bazı fikirler geliştirdim. Hepimizin amacı her zaman daha çok öğrenciye, daha nitelikli zamanı, daha ekonomik biçimde ayırabilmek. Öğrenciler için maliyeti düşürebilecek biçimde programları düzenlemek gerekiyordu. Yâni çello kursuna gelmiş öğrencinin özellikle kalacak yere ayırdığı bütçeyi ortadan kaldırmanın çok yardımcı olacağını düşündüm. Kapadoya’da her ne kadar olabildiğince ekonomik planlamaya çalışsak da öğrenci kalacak yer ve yemeğe verdiği para ile birleşince kurs ücreti onları biraz zorluyordu. Ayrıca kurs sonu konserinin ve piyano eşliğinin çok gerekli olmadığını düşünüyordum. Bunun üzerine kursu konser olmadan, mümkün olduğunca az güne sığdırıp İstanbul’da yapmaya karar verdim. Herkesin İstanbul’da bir eşi dostu akrabası bulunuyor… Klasik Keyiflerin Çengelköy’de çok güzel, şık ve sıcak bir merkezi de var. İlk iki kursu orada yaptım. İlgi müthiş oldu. Genelde her yıl bir defa yapılan kurslara gelen öğrenci sayısı 4-6 arası olan Türkiye’de bu yoğun haftalara 13 kişinin altında hiç başvuru olmadı. Düşününki yılda iki defa yaptığım halde her seferinde dolup taşıyordu. 2014’ün Temmuzunda ilkini yaptığım kursun bu Haziran beşincisini yapıyorum. Bu arada Eskişehir Tepebaşı Belediyesi bu güzel çalışmaya destek olmaya karar verdi. Türkiye’nin pek çok köşesinden (Malatya, Diyarbakır, İzmit, Ankara, İzmir, Trabzon, Burdur vb.) gelen öğrencilere ücretsiz yatacak yer ve kursun sürdürüleceği bir mekân sağladı. Böylece daha da fazla öğrenciye olanak vermek mümkün oldu.
Bu çello atölyesi haftasının ne gibi özellikleri var?
Bence en çarpıcı özelliği toplu dersler. Öğrencilerle teorik bazı bilgileri paylaşırken bir taraftan da pratik örnek sunmak onları çok zenginleştiriyor. Örneğin bir müzisyenin hayatının en önemli kısmını oluşturan bireysel çalışma teknikleri konusunda bilgi paylaşmak çok yararlı oluyor. Daha kaliteli çalışma yapan öğrenci daha hızlı ve kalıcı ilerliyor. Hep öğretmenlerimizin söylediği bir şey aslında bu “doğru çalışmak”. Biz bu konuda nasıl bilgiler ve pratik çalışmalar paylaşabiliriz buna bakıyoruz. Sonra yine pek sevdiğim konulardan “Türkiye’de Çellist olarak Kariyer Yapmak” var. Profesyonel çellist olmak tam olarak nedir? İş olanakları nelerdir? Türkiye’de bu iş alanlarında nasıl yükselebilir ve kendinizi tanıtırsınız gibi konular. Birebir benim oda müziği sanatçısı ve solist olarak edindiğim tecrübeler üzerinden bolca örnek vererek öğrencileri “gerçek hayat” ile tanıştırmaya çalışıyorum. Akademisyen olarak devam etmeyi hayal edenlere bu basamakları da anlatıyorum. Yurt dışında eğitim almak isteyenlere bu konularda da bilgi veriyorum. Ayrıca eğitim materyallerini tanıyalım ve Konser, Yarışma, Sınav Hazırlık Teknikleri ve Heyecanla Baş etme gibi konularımız da var. Öğrencileri bu defa çalgı ve yay deneme günleri de bekliyor.
Bu yeni bir şey değil mi? Çalgı ve yay nasıl deneyecekler?
Biz çellistlerin yaşamında çalgı, yay ve diğer malzemeleri satın almak, bazen satmak ve hepsinden de önemlisi doğru biçimde seçebilmek her zaman vardır. Yani bir çellistin hayatına pek çok çello ya da yay girer. Eğer seçimleri konusunda başarılı olabilirse ekonomik olanaklarına göre daha iyi çalgı ve yay edinir. Eğer bu konularda kendini geliştirmezse doğru kalitede çalgı ve yay sağlayamaz, dolayısı ile bir çalgıcı olarak da potansiyelini hiçbir zaman tam olarak gerçekleştiremez. Bu gerçekleri yıllar içerisinde iyice tanıyınca öğrencilere bu konuda nasıl yardımcı olabilirim diye düşünmeye başladım. Öğrencilere nasıl çalgı ve yay seçecekleri hakkında bu işin içinden eksper pozisyonundaki insanlardan bilgi sağlayabilmek hatta bu bilgilenme sırasında biraz da pratik yapmak çok yararlı olabilirdi. İlk defa geçen Şubat ayında gerçekleştirdiğim Yoğun Çello Haftasında altı adet farklı çelloyu yapımcılarını açıklamadan sahnede çaldım. Katılımcılar farklı çalgılarda aynı müzikal pasajları dinleyerek değerlendirme yaptılar. Yaklaşık 25-30 katılımcı farklı kategorilerde çalgıları oyladılar. Böylece hoş bir değerlendirme ortamı oluştu. Bir de gelen çalgı yapımcıları Mehmet Tangör, Mustafa Öksüz, Zafer Güzey ve Mehmet Yüksel çalgı ve yay seçmek ve bakımları hakkında konuşunca son derece yararlı bir ortam oluştu. Şimdi 26 Haziran’da daha büyük bir katılım ile benzer bir çalışma yapacağım. Bu çalışmayı da Anadolu Üniversitesi Çalgı Yapım Bölümünden hocamız Zafer Güzey organize ediyor.
Çalgıları ve yayları sen mi deneyeceksin yoksa katılımcılar mı deneyecek?
Öncelikle Türkiye’nin her yerinden ve seviyesinden çellister ücretsiz olarak bu etkinliğe davetli. Yani yoğun haftada öğrenci olmaları gerekli değil. Bu arada yoğun haftadaki tüm çalışmaları yine tüm çellistler ücretsiz olarak izleyebilirler. Çalgı ve yayları ben yine sahnede seslendireceğim ve bu defa bir ölçek geliştirme çalışması da yürütmüş olacağız. Yani iş bilimselleşecek. Amacım tüm konservatuvarlar ve profesyonel müzik eğitimi veren kurumlarda çalgı temin edilirken kullanılabilecek bir ölçek geliştirmek. Bu kriterleri belirlemek ve ölçeği geçerli ve güvenilir hale getirmek için Anadolu Üniversitesi bünyesinde bir de Bilimsel Araştırma Projesi başvurum var. Bu çalışma sırasında sahnede dinledikleri çalgıları katılımcılar tanımış olacak ve istediklerini de kendileri deneyecekler.
Bu yıl tarihler ve yer belli mi?
Yine Eskişehir’de Tepebaşı Belediyesinin sağladığı olanaklarla yapılacak. Özdilek Sanat Merkezinde ilk başvuran 5 kişiye ücretsiz oda sağlayabileceğiz. Tarih 23-27 Haziran arasında. Dersler izlemek isteyenlere açık. Kayıtlar için son başvuru 1 Haziran. Çalgı Deneme günü 26 Haziran 15.00-17.00 arası, yay deneme günü 27 Nisan 15.00-17.00 olarak düşündük. Hepsi Özdilek Sanat Merkezinde olacak.
Şefik Kahramankaptan