Mihriban Aviral Plays Latin Jazz
MBN Music Production, Rafta 14.00, İnternette 11.99
Mihriban Aviral, Ankara Devlet Konservatuvarı flüt ve kompozisyon bölümleri mezunu, Avrupa'da yüksek lisans ve solistlik diplomaları almış, CSO'nun flüt grubunda tam 25 yıl çalışmış, altyapısı sağlam bir klasik flütçü. Ama öteden beri latin caza meraklı ve bunu yaşama geçirmek için süresini doldurur doldurmaz, 2005'te emekli olmuş. Müziğini dinlediğinizde bir zamanların Herbie Mann'ı, Jetro Tull'un efsanevi sihirbaz flütçüsü Ian Anderson'u anımsıyorsunuz.
Nestor Torres, Porto-Rico'lu, flütle ülkesinde tanışıp eğitimine başlamış, ardından Amerika'da sürdürmüş ünlü bir flütçü ve besteci. Burada tanıtımını yaptığımız CD, Mihriban Aviral'in 15'i aşkın albümü dolayısıyla hayranı olduğu Nestor Torres'le yazışıp danışması sonucu doğmuş. Aviral'in kayıtlarını çok beğenen Torres, albümün yapımcılığını, organizasyonunu üstlenmiş. Tüm eşlikleri kendi topluluğuyla Miami'de kaydetmiş, sonra solo kayıtları için atlayıp İstanbul'a gelmiş.
Bu albüm için özel olarak bestelediği “Latin Dreams in İstanbul / İstanbul'da Latin Rüyası” başlıklı parçada iki müzisyen düo yapıyor. Aviral bu parçada bas flüt de çalıyor. Bu albümün gözde parçası olmuş. Parçaların çoğu Latin Grammy ödüllü Nestor Torres'in bestesi, ayrıca Juan Vicente Zambrano, Ariel Ramirez, Felix Cesar Luna'dan doğrudan alınmış, ya da işbirliği yapılmış bazı parçalar var.
Nestor Torres'in bugüne kadar yaptığı 15'i aşkın kayıtta, işbirliği yaptığı müzisyenler arasında Ricky Martin, Tito Puente, Herbie Hancock ve Gloria Estefan gibi isimler bulunduğu dikkate alındığında, Mihriban Aviral'in latin caz flütteki başarısı daha iyi değerlendirilebilir. Mihriban Aviral'ın tümünü birkaç kez alıcı kulak dinlediğim albümündeki hem yumuşak, hem parlak tonu, geniş nefesi, onun bu dalda Türkiye'nin “tek” olmasa da en önemli solisti olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim geçtiğimiz yıl Ankara Festivali için geldiğinde bu albümü hediye ettiği James Galway'den bir süre sonra gelen “Hârika bir albüm, zok beğenerek dinliyorum. Mihriban Aviral'in performansı, kıvrak tekniği, müzikalitesi ve özellikle ses tonuna bayıldım” şeklindeki gerçek e-posta teşekkürü, Galway gibi genç flütçülerin kapısında kuyruk olduğu bir dünya solistinden geldiği için önemli.
Nestor Torres'in de kendi ekibiyle ortaya koyduğu Latin altyapı mükemmel. Öyle ki, bazı parçalarda altyapıyı tek başlarına hazırlayan iki müzisyeni Milton Sacledo ile Jorge Luis Sosa'yı da kutlamak lazım. Özellikle Sosa'nın Yamaha'nın Motif 8 cihazında klavyeyle oluşturduğu orkestral yapıdaki tonları gerçek bir orkestradan ayırdetmek olanaksız. Sacledo'nun “Alfonsina y el Mar” için yarattığı öz-biçim ilişkisini güzel yansıtan düzenlemesi de kayda değer. Küçücük cihazlarda bile CD'nin stereo özelliklerinin iyi programlandığı hemen algılanıyor, kayıt teknik olarak gayet başarılı.
Albümü daha çok “tanıtım” amaçlı buldum. Böylesine güçlü bir içeriğin bazı gerekleri sunumda yerine getirilmemiş. Örneğin Nestor Torres'in biyografisi bile yer almıyor. Çalınan 10 parça ile ilgili kısa program notları, meraklısı için yararlı olabilirdi.
Arjantinli önemli besteci ve orkestra şefi Ariel Ramirez'in Felix Cesar Luna ile bestelediği “Alfonsia y el Mar / Alfonsina ve Deniz” başlıklı, değişik düzenlemelerini çok sevdiğim parçanın öyküsünü kısaca ben size anlatayım:
Alfonsina Storni (1892 – 1938), annesi İtalyan asıllı Arjantinli bir yazar, şair. Yaşamı hep mücadeleyle geçmiş bu kadın şair, bir sabah kalkar ve denize doğru yürür. Gidiş o gidiş... Daha sonra balıkçılar tarafından kumsalda bulunur cesedi. Deniz onu iade etmiştir. Bu hüzünlü öykü, iki besteciye onun bir şiirini besteleme ilhamı vermiş ve şarkının en güzel yorumu Mercedes Sosa tarafından yapılmıştır. Bu şarkıya gönül verenler arasında, Nana Mouskouri, Tania Libertad, Shakira, Andrés Calamaro, Katia Cardenal, Avishai Cohen, Ane Brun gibi isimler de yer almaktadır. Ama bana bu parçayı enstrümantal olarak sevdiren klasik gitarcı Kağan Korad olmuştur.
Nestor Torres'in öteki dokuz parçayla ilgili kısa notları albüm kitapçığında yer alsaydı, inanın merakla okunurdu. Ama bunlar, müzikal anlamda dinlenmeye değer bu albümü almaktan caydıracak eksiklikler değil.
Caz alanında, kendilerini Amerika'da da kabul ettirmiş nice piyanist, basist, saksofoncumuz varken, bu alanda üst düzey bir flüt yorumcusuna da sahip olmak olumlu bir gelişme. Yeter ki, festival organizasyonları ile konser düzenleyicileri, Türk usta çalgıcılardan oluşan grubuyla sahneye çıkan Mihriban Aviral'i gündemlerine alsınlar.
Şefik Kahramankaptan