Yedinci sanatı tanımlarken "sinemanın hayatı taklit ettiği" söylemine sıklıkla başvurulur; ama tıpkı bu köşenin adı gibi "hayatın sinemadan rol çaldığı" pek çok olay da var. Aynı zaman diliminde gösterime giren iki film ve bir gerçek hayat öyküsünün parçalarını biraraya getirince bakın nasıl bir tablo ortaya çıkıyor:
"W imie" filminin baş karakteri Rahip Adam, Polonya'nın kırsal bölgelerinden birinde görevlidir.[1] Kilisenin rahibi olmanın yanı sıra zamanın adeta durduğu bu ücra kasabadaki çocuk ıslahevinden sorumludur. Erkek enerjisini spora ve tarıma yönlendirmeye gayret eder; bunu yaparken din adamlığının sağladığı otoriteden ziyade, gençlerle iletişim kurabilme becerisine yaslanır. Öte yandan Adam'ın iç dünyasında esaslı bir fırtına hüküm sürer. Katolikliğe aykırı duygular içindedir; ne kadar uğraşsa da cinsel dürtülerini din uğruna yoksayamaz. Üstelik hemcinslerine ilgi duyması işleri daha karmaşık bir hale sokar. Bir rahibin hem iyi ve dürüst bir din adamı olabileceği, hem de kendisiyle barışık yaşayabileceği şeklinde, genel-geçere uymayan iyimser mesaja sahip "W imie" katıldığı festivallerden ödüllerle dönerek çağdaş Polonya sinemasını başarıyla temsil etmiştir.
"İtirazım Var" filminin ana karakteri Selam Bulut, İstanbul'da bir caminin imamıdır.[2] Kendi camisinde işlenen faili meçhul bir cinayetin izini sürmek zorunda kalır. Eski bir boksör olması, suçlular dünyasının üzerine gözüpek bir şekilde gitmesini de sağlar. Sözünü sakınmayan, doğru bildiğini yapmaktan şaşmayan; aykırı bulunmak pahasına "kendisi olmaktan" vazgeçmeyen bir karaktere sahiptir. "İtirazım Var," iyi bir sinema örneği olarak övgü ve ödül kazanmış olmakla birlikte, sansür kurulunun hışmına uğrayıp, +18 yaş grubu sınırlamasıyla gişede iş yapmamanın altyapısı hazırlanarak dolaylı şekilde cezalandırılmıştır.
Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı bir mahallenin imamı olan Ahmet T. ise asla bir film karakteri değildir. Dini bilgisi ve kültürüyle herkesin takdirini kazanmış, saygın bir din adamıdır. Ancak rock müzikle uğraşmak gibi bir kusuru(!) vardır. Birlikte çaldığı müzik grubu ile büyük başarı kazanır ve yurtdışından bile konser teklifleri alır. Kurgu olmayan bu gerçek olayın sonu maalesef filmlerdeki gibi mutlu sonla noktalanmaz: En son konserini ABD'de verince dikkatleri iyice üzerine toplar ve "senin kellen uçurulacak" başta olmak üzere, gelen ölüm tehditlerinin vehameti karşısında emniyete başvurmak zorunda kalır.
Gerçek hayatın hoşgörüsüzlüğü ve acımasızlığı karşısında sanata sığınmak, herhalde yapılabilecek en anlamlı şey bu, şimdi ve daima...
[1] Malgorzata Szumoluska: "W imie". Oyuncular: Andrzej Chyra, Mateusz Kosciukiewicz
[2] Onur Ünlü: "İtirazım Var". Oyuncular: Serkan Keskin, Hazal Kaya, Öner Erkan