Devlet Çoksesli Korosu Şefi Cemi'i Can Deliorman'ın Fazıl Say aleyhine açtığı hakaret tazminat davasını geri çekeceğini açıklamasından sonra, Say'ın yaptığı “durum değerlendirmesi” tartışmayı yeni bir boyuta taşıdı.
Sanattan Yansımalar olarak Cemi'i Can Deliorman'ın son açıklamasını yayımlıyor, tarafların itidalle hareket ederek konuyu kapatmalarını diliyoruz.
Cemi'i Can Deliorman'ın son açıklaması aynen şöyle:
“1- Bu davayı açmamın sebebi Fazıl Say’ın şahsıma yönelik hakaret / küfür içeren yazıları ve söylemleridir.
2- İki müzisyenin mahkeme salonlarında karşılaşmasını hiçbir zaman doğru bulmadım. Geçtiğimiz Eylül ayında; özür dilemesi durumunda bu mahkemeye gerek kalmayacağını -henüz dava açılmadan- yazılı olarak ilettim. Bu çağrıma hiçbir cevap alamadığım gibi hakaret ve nefret söylemleri artarak devam etti.
3- Bizzat sebebiyet verdiği olumsuzluklar nedeniyle “üzgün olduğunu” sonunda belirtmiş olması sonucu avukatıma davanın sonlandırılması konusunda gerekli yetkiyi verdim.
4- Büyük bir mutlulukla aramızdaki barış halini kamuoyuna ilan etmemin ardından; çalıştığım kurumu, sanatçılarını hedef alan, nefret ve öfke dolu bir yazı daha yayınlanmıştır. “Piyon olmak”, “Aklı başına getirilmek” gibi barış fikrinden çok uzak, davanın özünden kopuk suçlamalar yapılmıştır.
5- Kamuoyunu gereksiz meşgul eden ve herkesi rahatsız eden bu davanın sonlanması için göstermiş olduğum iyi niyetten geri adım atmış değilim! Ancak nefret söylemlerinin ve alçaltıcı ifadelerin devam etmesi tarafımca asla kabul edilemez.
6- Fazıl Say’ın davaya devam ettiğim yönündeki açıklamaları gerçeği yansıtmamaktadır. Davanın son bulması için karşılıklı beyanatta bulunulmaması, tüm bu olumsuz sürece sebebiyet vermeleri nedeniyle dava yükümlülüklerinin üstlenilmesi talebiyle avukatım gerekli görüşmeyi yapmış ve olumlu hiçbir sonuç elde edememiştir!
7- Israrla konu edilen tazminat rakamı tamamıyla hukuki bir konudur, avukatımın inisiyatifi ve yetkisindedir. Karşılıklı olarak beyanatta bulunulmadığı takdirde hiçbir beklentimin olmadığını açıkça belirttiğim gibi, davanın devamından da hiçbir maddi beklentim yoktur. Bu dava bir prensip davasıdır ve bir an evvel uzlaşmayla bitmesi en büyük temennimizdir. Aksi halde mahkemenin karar vereceği rakam ne olursa olsun elbette bir vakfa yahut burs fonuna yardım sağlayacaktır.
8- Tüm bunlara rağmen bu davanın usulünce sonlanarak geçmişte kalması tek temennimdir. Bu amaçla hazırladığımız anlaşma metnini avukatım kendilerine son kez iletecektir. Olumlu bir sonuç alacağımızı tüm kalbimle ümit ediyorum.
9- Yakın tarihe baktığımızda ülkemizin değerli sanatçılarına, sanat kurumlarına, haksız ve tutarsızca birçok kez saldırıldığı gibi sanatçıların onur ve şerefleri gazete köşelerine taşınmış; sanatçılar, bilerek isteyerek yıpratılmıştır. Bu haksızlığın artık bir son bulduğu, hepimizin tek gayretinin yalnızca sanat üretimi olduğu güzel günlerin gelmesi dileği ile.”