Asil Nadir olmasa bugün İdil’in bütün dünyada dinlenen yüzlerce kaydı olmayacaktı. Geçen hafta Cumhuriyet gazetesinde Asil Nadir’in ölüm haberini okuduğumuzda bunu düşündük ve yaptığı büyük yardım için ona yeterince teşekkür edemediğimize üzüldük.Asil Nadir’i 1979 yılında THY İngiltere müdürü olarak tayin edildiğim Londra’da tanıdım. Üyesi olduğum Türk/İngiliz İş Adamları Topluluğunun başkanı, hisseleri süratle yükselmekte olan Polly Peck şirketinin sahibi ve Londra borsasının yeni yıldızı idi. Aramızda saygılı bir ilişki oluştu.
Bir zaman sonra 1982’de beni kurmayı planladığı Noble Air şirketinin başına getirmek istedi ve iş teklif etti. Eşi Ayşegül hanım ve İdil ile hep birlikte Vladimir Horowitz’in Londra’da verdiği konsere gittik, sonra akşam yemeğinde uzun konuştuk. Bu amaçla THY’den istifa ettim. Ama sonra olmadı ve aynı dönemde Brüksel’de Avrupa Hava Yolları Birliği’ndeki eski işime dönme teklifini kabul edip oraya gittik. Iyi ki de gitmişiz. Yoksa Polly Peck’in bir süre sonra girdiği iflas girdabında perişan olurduk. Halbuki Brüksel’de hem benim hem İdil’in kariyerlerimizde önümüz açıldı.Ben 1980’lerde Avrupa havacılığının geleceğinin inşasındaki üç büyük projenin yönetiminde yer aldım: 1) Dört milyar doların üzerinde bir bütçeyle milyonlarca rezervasyonu gerçekleştirecek devasa kapasiteye sahip gelişmiş bilgisayar rezervasyon sistemleri kuruluşu (Amadeus, Galileo), 2) Yolcu ve seyahat bilgilerini kaydetmek ve iletmek için manyetik şeritli yeni havayolu bileti/biniş kartı yapımı (bugünkü elektronik bilet sistemin öncüsü), 3) Nakit ödemenin tamamen kalkacağı bu yeni ortamda American Express ve diğer kredi kartlarına fahiş komisyonlar ödemekten kurtulmak için elli milyon Sterlin sermaye ile bir havayolu kredi kartı tesisi (Airplus).Öte yandan İdil Belçika'daki bağımsız bir yapımcıdan iki Beethoven senfonisinin Liszt tarafından yapılan piyano uyarlamalarını içeren LP uzunçalar kaydetmek için beklenmedik bir öneri aldı. EMI bunu sadece Belçikada yayınlayacaktı. Sonra, 1985 yaz aylarinda yapılan bu kayıtları çok beğenen EMI Belçika müdürü bantları Lonra’daki Uluslarası Bölüm’e yollamış (Bu olumlu gelişme üzerine bir senfoni kaydı daha yapıldı). Bir süre sonra Ekim ayının sonunda o bölümün başındaki müdürden Liszt’in 100. ölüm yıldönümü 1986’da dünya çapında yayınlanmak üzere 9 senfoninin tamamının kaydedilmesi teklifi geldi (mektup ekli). Bu eserlerin ilk toplu kaydı olacak olan proje çok heyecan vericiydi. İdil Londra'ya gidip müdür Andreas von Imhoff ile görüştü ve bir kayıt takvimi belirledi. Sonra, anlaşma metnini beklerken beklenmedik bir şey oldu.
EMI’dan gelen 2 Aralık tarihli bir mektupta o güne kadar adını duymadığımız bir başka müdür bu projenin yapılmayacağını bildirdi .
Bizim bilmediğimiz bir baska husus da sonra etkili olmuş. Selahattin Beyazıt konuyu Turgut Özal’a anlatmış ve o da İngiltere büyükelçimiz Rahmi Gümrükçüoğlu’na haber göndererek takip etmesini istemiş. Dostumuz olan Rahmi bey Asil Nadir’i görünce Turgut beyden gelen mesajı iletmiş. Asil Nadir de hemen THORN grubunun Yönetim Kurulu Başkanına meseleyi iletince Türkiye Cumhurbaşkanını da rahatsız eden bir haksızlığı büyük bir Türk sanatçısına yaparak EMI’nin önemli bir THORN projesine zarar vermekte olmasına sinirlenen Başkan bu plak yapımının derhal gerçekleştirilmesi talimatını vermiş. Bu bilgiyi bana Asil Nadir’in konuyu takiple görevlendirdiği bir İngiliz personeli telefonla arayarak haber verdi. İki gün sonra da Belçika EMI müdürü beni arayarak teyit etti ve geri kalan altı senfoni kaydının yapılıp Mayıs ayında kendilerine master bantların verilmesini istedi. Durdurulan projenin önü böylece açıldı ve sanatçılara istediği kötülüğü yapabilmeye alışık olan EMI direktörü Peter Andry bunun nasıl olabildiğini, kendisine neyin çarptığını hiç bir zaman bilemedi. El elden üstündür derler.
Bu arada Ocak ayı sonuna gelinmiş, İdil için neredeyse imkansız bir görev belirlenmişti. Çalışmaların durmasıyla çok değerli zaman kaybedilmiş olup kayıtların tamamlanması ve kasetlerin düzenlenmesi için sadece üç ay kalmıştı. Altı haftalık yoğun bir hazırlık döneminin ardından Mart ayında dört gecede dört senfoni kaydedildi. On günlük bir hazırlığın ardından son iki senfoni Nisan başında kaydedildi. Steinway konser kuyruklu piyanosunun kiralanıp mekâna getirilmesi gerektiğinden, maliyetleri minimumda tutmak için kayıtlar -arada boş gün olmaksızın- birbirini takip eden günlerde yapıldı. Böylece İdil her gün 09.00-18.00 saatleri arasında evde farklı bir senfoni üzerinde çalıştı; 19.00'da kayıt mekânı olan evimize 45 dakika uzakta bir köydeki kiliseye gitti ve sessizliğin hakim olduğu 20.00-04.00 saatleri arasında kayıt yaptı. Kayıt günlerinde her gece yaklaşık dört saat uyuyabiliyordu. İdil böylece kalan altı senfoniyi 19 Mart – 4 Nisan arasında iki haftadan kısa bir süre ara verilerek toplam sekiz gece süren iki kayıt döneminde tamamladı.* Ben de geceleri nota sahifelerini çeviriyor gündüzleri de kendi havacılık projelerimin komite toplantılarına katılıyor, başkanlık ediyordum.Aynı dönemde Almanya'da Teldec ve Fransa'da Harmonia Mundi, Beethoven Senfonilerinin piyano uyarlamalarını çeşitli piyanistlerle kaydediyordu. Bu iki proje 1986 yılı sonunda henüz bitmemişti.
İdil Biret'in kayıtları hakkında bilgi yayıldığında Radio France, o yıl 100. Yıldönümü nedeniyle Franz Liszt'in eserlerine adanacak olan Montpellier'deki müzik festivalinde dokuz senfoniyi seslendirmesi için kendisine bir davet gönderdi. İdil bu daveti kabul etti ve 26, 27 Temmuz ve 2, 3 Ağustos tarihlerinde dört resitalde dokuz senfoniyi çalarak bu senfonilerin tamamını çalan ve kaydeden tarihte ilk piyanist oldu. Bütün konserler bunu 'Festivalin Olayı' olarak ilan eden Radio France Musique tarafından yayınlandı.
Altı LP'lik kutu seti EMI/Electrola (Almanya) tarafından Ekim 1986'da piyasaya sürüldü ve Avrupa, Amerika ve Uzakdoğuda dağıtıldı. Anında haberlere konu oldu, basında, radyoda ve hâttâ televizyonda geniş yer buldu. İdil Biret, 1986/87 sezonunda ve sonraki yıllarda Frankfurt (Alte Oper), Münih (Herkulessaal), Paris (Salle Gaveau), Londra (Barbican Hall), New York (Alice Tully Hall), Tokyo (Casals Hall), İstanbul (Atatürk Kültür Merkezi), Milano ve diğer şehirlerdeki konser programlarında bu senfonilere yer verdi. Dünya basınında olağanüstü yazılar çıktı. Bunların bazıları aşağıdaki gibiydi:“Biret bütüne hükmederek fethediyor” CORRIERE DELLA SERA (İtalya)“Bu olağanüstü bir başarı” GRAMOPHONE (İngiltere)“Şimdiye kadar duyulmamış bir senfonik derinlik” LE NOUVEL OBSERVATEUR (Fransa)“5. Senfoni'nin icrası büyük alkış aldı” MÜNCHNER MERKUR (Almanya)“İdil Biret'in zevki, tekniği ve ses müzikal kararları çok etkileyici, takdire şayan” NEW YORK MAGAZINE (ABD)Bir müddet sonra, bu haberlerden etkilenen, yeni kurulan Naxos plak firmasının sahibi Klaus Heymann İdil’i aradı, Brüksel’e gelip görüştü ve Chopin’in bütün piyano eserlerini kaydetmesini teklif etti. İdil, gene tehlikeyi gören büyük plak şirketlerinin bu projeyi de durdurma çabalarına rağmen, bütün bu eserleri iki yılda kaydetti :https://www.sanattanyansimalar.com/chopin-buyuk-odulu-ve-m-j-pires-vakasi-varsova-1995/7842/Arkadan gene Naxos için Brahms ve Rachmaninov’un bütün solo piyano eserleri ve piyano konçertolarının daha sonra da Boulez sonatları, Ligeti etüdleri, Hindemith konçertoları ile dağıtımını Naxos’un yaptığı İdil Biret Arşivi etiketi için bütün Beethoven sonatları, konçertoları, Bach, Schumann, Schubert, Liszt, Schönberg, Prokofiev, Skriabin, Çaykovski, Debussy, Ravel, Saygun, Erkin ve diğer bestecilerin sayısız eserleri geldi – bütün dünyaya dağılıp milyonlarca satıldı ve günümüzde Spotify, Apple ve diğer dijital platformlarda da milyonlarca dinleyiciye ulaşıyor.- Geçtiğimiz günlerde yayınlanan 20. Asrın en büyük 50 piyanisti arasına İdil’i alan bir listede, kayıtları için “İnsanlık tarihinin en büyük diskografilerinden biri” deniyor.İşte bütün bunlar Asil Nadir’in yardımı olmasa olamayacaktı. Bazan bir insan çok şey değiştirir. Bu da öyle. Onun sayesinde İdil Biret’i kendi yıldızlarına rakip görüp sahnelerde yükselmesini engellemek isteyen EMI müdürü Peter Andry bunu başaramadı, aksine zamanla kendi silindi gitti. Bilinsin, hatırlansın, unutulmasın istedik. Asil Nadir’in ailesine sabır dilekleriyle.





ŞEFİK BÜYÜKYÜKSEL
16 Şubat 2025, Moda / İstanbul
*Kayıt tarihleri 1985 12 Temmuz 4. Senfoni, 13/14 Temmuz 5. Senfoni, 13/14 Eylül 1. Senfoni 1986 19 Mart 2. Senfoni, 20 Mart 3. Senfoni, 21 Mart 8. Senfoni, 22 Mart 7. Senfoni, 1/2 Nisan 6. Senfoni, 3/4 Nisan 9. Senfoni