Orkestra Şefi cem mansur 9 Ekim 2019 tarihinde crr Konser Salonu Sanat Yönetmenliğine getirilmişti. 4 gün önce birinci yılını dolduran maestroyu hem kutlamak, hem de CRR çatısı altında geçen bir seneyi kendi ağzından değerlendirmesi için ziyaret ettim.Maestro ile "CRR Konser Salonu Sanat Yönetmenliği"nde geçirdiği bir seneyi konuştuk.
- Nasıl geçirdiniz bir yılı, verimli mi sizce?
Açıkçası pandemi sebebiyle kendimi hiçbir şekilde bir senelik iş yapmış gibi hissetmiyorum, bir yıl diye bahsettiğimiz zaman benim için birkaç ayda hayata geçirebildiğim projelerden ibaretti. Gönül isterdi ki bu çatı altında hayata geçirmek adına planladığım o kadar çok proje var ki, onların içinden şunları şunları yaptım demeyi o kadar çok isterdim. Maalesef tam ivme kazanıyorduk ki pandemi önlem ve yasakları sebebiyle ancak benim programdan sorumlu olduğum 2,5-3 aylık bir süre zarfında faaliyet gösterebildik.
-Peki bu süreyi değerlendirseniz?
3 ayda neler yaptınız derseniz, öncelikle "CRR Konser Salonu"nun çok eskiden sahip olduğu ve olması gereken kimliğini geri kazandırdık. Bu kısa sürede ayağı kesilen eski daimî seyircisini salonun eski günlerine döndüğüne dair ikna ederek, seyirci nezdinde saygın algıyı geri kazandırdık.
Sadece klasik müzikte değil caz, Türk müziği, Flamenko, dünya müziği ve yer verdiğimiz diğer müzik türlerinin en önemli temsilcilerini salonumuzda ağırladık. CRR olarak halkımızı dünyanın en iyi müzisyenleri ile bir araya getirebileceğimizi bu 2,5-3 ayda göstermiş olduk.
-Biraz açar mısınız?
"CRR Konser Salonu" içinde yaptıklarımızın haricinde "CRR Konser Salonu Sanat Yönetmeni" olarak salon dışında çok önemli olduğuna inandığım projeler hayata geçirdik. CRR Orkestrası'nı salondan çıkartarak ilçe belediyeleri kültür merkezlerinde konserler verdik. Klasik müziği farklı bir kesimin ayağına götürebildik. Halkımızın hiç ulaşamadığımız kesimine klasik müzik dediğimiz şeyin anlatılabilir ve anlaşılabilir bir şey olduğuna dair inancımı gösterme imkânım oldu. Böylelikle insanların hayatına klasik müzik gibi bir olgu ve heyecanı sokmanın imkânsız olmadığı gösterebildik.
Bu projeyi daha genişletmek ve yaygınlaştırmak gibi bir hedefim vardı lakin mevcut koşullarda Covid-19 sebebiyle salonumuza gönlümüzce eski günlerdeki gibi seyirci alamazken maalesef klasik müziği halkımıza götürme projemizi de beklemeye aldık.
- Pandemiye karşı ne tür projeler geliştirdiniz?
Pandemiye tüm dünya gibi biz de hazırlıksız yakalandık, lakin süreç içinde dezavantajları avantaja çevirerek açık hava konserlerine yöneldik. CRR olarak Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda bu sezonda sadece bir konser gerçekleştirebildik. Önümüzdeki sezonda hem Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda hem de başka açık hava konserleriyle, klasik müziği cross-over ya da mash-up gibi alanlara kaydırıp sulandırmadan, popüler klasik müzik eserlerinden oluşan konserler düzenleyerek, önemli olduğunu düşündüğüm ilçe konserleri ile başladığımız seyirci kazandırma faaliyetlerimize devam edeceğiz.
- CRR Senfoni Orkestrası nasıl sürdürülecek?
Bir başka hayata geçirmek istediğim proje de bu konuda. "CRR Konser Salonu" adı taşıyacak ve bu kuruma ait daimî bir orkestranın çatısını kurmak için çalışıyorum. Hali hazırda serbest çalışan sanatçılardan oluşan bir orkestramız olsa da bu süreçte daha düzenli çalışan bir orkestra haline geldiğimizi gözlemledim. Başarı grafiği yükselen "CRR Orkestrası"nın önemli solistleri başarılı eşlikleriyle ağırladığını gördük.
- Beethoven'in 250. Yılı konusunda bir şeyler yapmanız mümkün olacak mı?
Mart ayında karantina sürecinin başlamasıyla basılma imkânı bile bulamayan Nisan - Mayıs ayı programlarımız daha neler yapabileceğimizin güzel örnekleriyle dolu idi. Şu an nispeten salonlara döndük ve malumunuz 2020 Beethoven yılı ve Beethoven' a özel kutlamaları bangır bangır senfonilerini çalmadan nasıl kutlayabileceğimizin formüllerini bulmaya çalışıyoruz. Açıkçası bu pandemi süreci olmasaydı da tüm sezon sürekli Beethoven çalmak üzerine bir program hazırlamamıştık. Bu önümüzdeki aylar için Beethoven' a özel küçültülmüş olarak programlar hazırladık. Kasım ve Aralık ayları programlarımızın için Beethoven 9 senfoninin hepsinin bir şekilde geçtiği bir program hazırladık. Pandemi süreci getirdiği zorunluklar sebebiyle bizleri daha yaratıcı olmaya yönlendiriyor. Biz de ustaya saygımızı şanıyla olmasa da yaratıcılığımızla harmanlayarak 2 aya yaydığımız "Beethoven 250. Yıl" programımızla kutlayacağız. İlk defa hayata geçireceğimiz "Mücbir Sebep" adlı özgün çağdaş dans çalışmamız, bence yaratıcılığa dair çok güzel bir örnek. Bu proje Beethoven Kuartetleri ile modern dansı Zeynep Tanbay imzası ile bir araya getiriyor. Bu eserin en büyük özelliği ise Beethoven olmasının ötesinde, zihinleri meşgul eden sahne sanatlarının temelinde olan işitsel, görsel ve bedensel temas arayışına, salgınla birlikte yeni yaklaşımların gerekliliği husunda göndermeleri içinde barındırmasıdır.
Peki, Pandemi sürecini CRR olarak iyi değerlendirdiğinizi düşünüyor musunuz?
Açık olduğumuz süreçte elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Ve hiçbir şey yapmamak bizim için asla bir seçenek olmadı. 12 Mart 2020'den sonra zaten karantina sebebiyle kapalı kaldık. Aslında hâlâ süreç belirsiz, biz fiziksel mesafe, hijyen ve üçte bir oranında azaltılmış seyirci ile şimdilik açık olsak da bugün konservatuvarlar hâlâ kapalı. Birçok kısıtlama var, online şeflik dersleri yapıyoruz. Şartlar maalesef bu ve bizde elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.
-Pandemiden hangi dersler çıkarılmalı?
Pandemiden bir şeyler öğrenmek de lazım. Eldeki mevcutla olağan koşullar içinde sürdürülebilirlik yok derseniz, dükkânı kapatıp 2 sene sonra görüşürüz demek çok kolay. Ya da işin daha da kolayına kaçarak koşullara uygun akla gelen kısıtlı repertuvarı evir çevir çalma yolunu seçmek de bence sürdürülebilirlik amacına kesinlikle hizmet etmiyor. Herkes küçültülmüş oda orkestrası formunda Mozart çalıyor, Haydn çalıyor... Bunlar tabii ki çok güzel ama küçük ensembleler için olağanüstü çağdaş bestecilerin inanılmaz güzel eserleri mevcut. Bu süreçte 20. yüzyıl bestecilerinin bilinenlerinin ötesinde, daha fazlasını görmeye ve keşfetmeye başlayacağız.
- Bir yerel yönetim çatısı altında çalışmak nasıl?
Sizinle bin sene önce ilk yaptığımız röportajımda belirtmiştim geçmiş kariyerimde kurumsal şirketler himayesindeki çalışmalarımı, ilk defa bir yerel yönetim çatısı altında yürütüyorum. Bu bir seneyi İBB çatısı altında nasıl geçirdiğime gelirsek her alanda, her yapıda bazı yerine oturmayan sistemler olur ve olacaktır. Bunda amaç sistemi oturtmak adına en iyi çözümü, yolu ya da ortak müştereği bulmaktır. Bu çatı altında benim için en önemlisi bana inanıldığını biliyorum. Bir şeyler yapmak istiyorsunuz ve her koşulda destekleneceğinizi bilmenin verdiği his çok iyi bir şey. Tabii ki bu hisle daha iyisini yapabileceğinizi hissediyorsunuz. Bizim öncelikli amacımız pandemi öncesi salonda insanların daha çok zaman geçirmelerini sağlayacak gençlik konserleri, fuaye konserleri, kitapçı, kafe gibi insanlar için "CRR Konser Salonu"nu sosyal yaşam alanı haline getirmeyi amaçlıyorduk. Şu an ise pandemi sebebiyle insanların salonda daha az zaman geçirmelerine yönelik çalışmalara odaklandık.
-Gene de kendinizi şanslı sayabiliyor musunuz?
Tabii.. "CRR Konser Salonu" ve benzeri gişe hasılatı endişesinden uzak devlet ya da kamu destekli sanat kurumları, dünyadaki tüm örneklere baktığımızda çok daha şanslı olduğumuzu görüyoruz. Dünyanın her yerinde sanatın durduğu, konser salonlarının kapısına kilit asıldığı bir dönemde, Londra ve New York gibi sanatın en ileri olduğu şehirlerde bile sanatın ölme noktasına geldiği bir dönemdeyiz. Böyle bir dönemde "CRR Konser Salonu" İBB çatısı altında , sanatı ve sanatçı yaşatma misyonunu devam ettirebilme güç ve avantajına sahip. Kamu destekli sübvansiyonun sanatın ve sanatçının var olabilmesi için ne kadar önemli olduğunu görüyoruz.
- Pandeminin 2021'de de devam edeceği yolunda görüşler açıklanıyor!
Önümüzdeki zaman diliminde "CRR Konser Salonu" olarak, pandeminin gölgesi altında, süreci nasıl yürüteceğiz hususunda sürekli planlar oluşturuyoruz. Açıkçası belirsizlik hâlâ mevcutken 1-2 plan yerine birçok alternatifli plan üzerinde çalışıyoruz. Dijital konserde, salona az insan alabildiğimiz için, bu alternatiflerden biri. Fakat bunun layığı yapılması ve güzel kaydedilebilmesi için çeşitli altı yapı çalışmaları yapılması gerekiyor. Bir şeflik öğrencim özellikle orkestra konserlerinin birkaç kamera ile en iyi şekilde kaydedilebilmesi, kameraların doğru konumlandırması konularında rejiye yardım etmeye başladı. Bu çalışmalara başlayabilmemiz her şeye hazırlıklı olabilmemiz açısından çok iyi oldu.
-Aralık ayı programını ne zaman duyuracaksınız?
Pandemi koşullarında çok ileri vadeli hareket etmemiz mümkün değil, bu sebeple adım adım ilerliyoruz. Kitapçıklarımızda gördüğünüz üzere Ekim - Kasım programlarımız var ama Aralık ayını daha duyurmadık. Olumlu tarafından bakarak, Aralık ayında hastalığın seyrinde bir iyileşme olur ve bize getirilen kısıtlamaların gevşetilmesine belki kaldırılmasına kadar imkân verir iyimserliği içinde program ve alternatiflerimizi bekletiyoruz.
Bizim pandemiyle birlikte yüklendiğimiz misyonumuz büyüdü. Mevcut misyonlarımız daha önemli hale geldi ve hayati önem taşımaya başladı. Artık tüm olumsuzluklara ve kısıtlara rağmen, her koşulda sanata ihtiyaç duyan sanatseverler için "biz buradayız" demek adına daha çok çalışıyoruz.
- Açıkhava konusuna az önce de değindiniz, önümüzdeki bahar ve yaz aylarında gene düşüneceksiniz herhalde?
Açık havada konserler konusunda, havaların daha güzel olduğu aylarda müziği salonlardan açık havaya kaydırma konusunda pandemi öncesinde de hep düşüncelerimiz vardı. Lakin açık hava konserlerinde sesin kontrol edilemezliği, öngörülemez etmenlerin olduğu bir ortamda konser yapmak açıkçası müzisyenlerin çok sevdiği bir şey değil. Ama zaruretler doğrultusunda bu konserleri yapmaya başladık ve bunun iyi bir şey olduğuna tekrar inandık. Şahsen bir şef olarak açık havada popüler klasikler yönetmek benim ilk tercihim değil ama yaptığınızda onun da keyfi ayrı.
Hal böyle iken bu dönemde yaz aylarında açık hava konser olanaklarını artırmak lazım. Eskiden olduğu gibi göstermelik bir konser değil de sayıları arttırarak, daha mobil daha çok dolaşan planlama yapılmalı.
Açık havada etkinlikleri konusunda sadece klasik müzik konserleri değil olası her sahne sanatı konusunda neler yapılabileceğine dair yaratıcı olmak lazım.
Biz CRR olarak bir salonuz, önceliğimiz tabii ki "CRR Konser Salonu" etkinliklere odaklıyız, ama salonun dışında CRR Orkestrası olarak daha düzenli hale gelebilirsek yapabileceğiz çok şeyler var. Orkestranın daha düzenli hale gelmesi benim gönülden istediğim bir şey, lakin şu an bu konuda duyuracağız bir şey yok .
***
Cem Mansur söyleşimizin sonunda "Bu pandemi sürecinde sanatı ve sanatçıyı yaşatmak adına pandemiye karşı verdikleri bu savaşta sanatseverleri "CRR Konser Salonu" na gelerek onlara destek vermeleri" konusunda temennilerini dile getirdi.
Cem Mansur 'un "CRR Konser Salonu Sanat Yönetmenliği" nde tam olmasa kendi imzasını atabildiği 2,5 aylık süreci yakından takip edebilmiş bir sanatsever olarak, maestro yönetimindeki CRR' nin nasıl işlere imza atabileceği konusunda çıtayı yükselteceğine kesin gözüyle bakabilirsiniz.
OSMAN ENFİYECİZADE
14 Ekim 2020, Moda/İstanbul