29
Piyanistler
Buraya kadar anlattığımız sürecin oluşturduğu temel üzerinde yükselen birçok Brezilyalı piyanist uluslararası müzik dünyasında isimlerini duyurmuş ve Brezilya piyano okulunu yüksek bir seviyeye taşımışlardır. guiomar novaes ile başlayan bu nesli Cristina Ortiz’e kadar inceleyeceğiz.
Guiomar Novaes (1894-1979)
Latin Amerika’nın gelmiş geçmiş en iyi piyanisti olarak kabul edilen Guimar Novaes, Brezilya tarihinin önemli ulusal figürleri arasında sayılmaktadır. 19 çocuklu fakir bir ailenin 17. çocuğu olarak São Paulo eyaletinin São João da Boa Vista şehrinde doğan Novaes, yedi yaşında São Paulo’ya gelerek Ferruccio Busoni’nin (1866-1924) öğrencilerinden İtalyan piyanist Luigi Chiaffarelli’nin (1856-1923) piyano sınıfında öğrenimine başlamıştır. Chiaffarelli’nin Novaes’i sınıfına kabul etmesindeki başlıca sebep, bu küçük kızda gördüğü özgün stildir. Novaes 13 yaşına geldiğinde piyanoda büyük aşama kaydetmiş, São Paulo konser salonlarında sık sık konserler veren kendisini ispatlamış bir piyanisttir. Bu başarılarına ödül olarak Brezilya Devlet bursu ile dört yıllığına Avrupa’ya gönderilmesine karar verilen Novaes, Paris Konservatuvarı’nın iki piyanist için açmış olduğu sınava 378 kişi ile birlikte girer ve sınavı birincilikle kazanır. Claude Debussy, Gabriel Fauré ve Maurice Moszkowsky’nin juride yer aldığı sınavda Novaes, Frédéric Chopin La Majör Ballade, Robert Schumann Karnaval ve Paganini-Liszt Etüt’den oluşan programını çalarak Macar piyanist Isidor Philipp’in (1863-1958) piyano sınıfına kabul edilir.
Debussy onun için “Büyük sanatçılara özgü kaliteler ile bütünleşmiş, gözlerinden müzik yayan, gerektiğinde kendini izole edebilme yeteneğine sahip” demektedir.1 Paris Konservatuvarı’nı Onur Derecesi ile bitiren Novaes, Gabriel Pierné yönetimindeki Chatelet Orkestrası ile Paris’te verdiği konserden sonra İtalya, İngiltere, Almanya ve İsviçre’yi kapsayan bir turneye çıkabilecek kadar ünlenmiştir artık. Kariyerinin ilk on yılında repertuvarını oldukça geniş tutan Novaes, zaman içinde XIX. yüzyıl romantizmi ile yorumlarını sınırlamayı tercih etmiştir. Schumann ve Chopin üzerine dünya çapındaki uzmanlardan biri kabul edilen Novaes, olağanüstü virtuozitesi, alışılagelmişin dışındaki tempoları ile dinleyenleri büyülemekte, yorumlarındaki doğaçlama izlenimi yaratan anlık değişimler ise eleştirmenler tarafından övgüyle karşılanmıştır.
Guiomar Novaes
Birinci Dünya Savaşı esnasında Avrupa’daki kariyerine ara vermek zorunda kalan Novaes Brezilya’ya döner. Ancak ülkesinde çok vakit geçiremeden 1915 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nden aldığı davetle New York Aelion-Hall’de ilk defa Amerikan halkının karşısında çalar. Konser ertesi çıkan gazetelerdeki genç Brezilyalıyı göklere çıkaran hatta aralarında onu Pampas’ın Küçük Dahisi2 olarak niteleyen coşkulu yorumlar, Novaes’in bu ülkedeki başarılı kariyerinin işaretlerini vermektedir. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki konser yaşantısını hiç ara vermeden yıllarca başarıyla sürdüren Novaes, İngiliz piyanist Myra Hess’in (1890-1965) ölümünden sonra Amerikan klasik müzik dinleyicisinin kalbindeki tahtın tek sahibi olur.
1922 yılında São Paulo’ya, ülkedeki tüm sanat alanları için çok önemli bir buluşma olan Modern Sanat Haftası’da, Heitor Villa-Lobos çalmak için davet edilir. Ancak Modernizm’in Brezilya’daki sesi kabul edilen konservatif bir yapıya sahip bu organizasyondaki bir konserde Eric Satie’nin eseri icra edilirken Frédéric Chopin’in eserlerinin alaya alınmasından çok rahatsız olur ve tepki göstererek organizasyonu terk eder. Repertuvarında giderek daha fazla yer verdiği Villa-Lobos’un eser-leri ile özellikle Amerika’da yıllar boyu devam edecek “Villa-Lobos Temsilcisi” olarak anıldığı bir süreç başlar.
1938 yılında Amerika Birleşik Devetleri Başkanı Franklin Roosevelt’in de katıldığı bir konser sonrası müzik eleştirmenleri tarafından dünyanın en iyi piyanisti olarak ilan edilir. 1958 yılında Birleşik Devletler’de tıklım tıklım dolu New York Lewisohn Stadı’nda Robert Schumann’ın Piyano Konçertosu çaldığında, The New York Times’ın en güçlü müzik eleştirmeni olan Harold Charles Schonberg (1915-2003) şu satırlarla bu yorumu ölümsüzleştirir: “Daha ilk notadan itibaren yaydığı elektirikle statdaki bütün seyirciyi etkisi altına aldı. Gerçek an-lamda güçlü bir ses”.3
Novaes’in Sovyetler Birliği’ne adım atması ise 1962 yılını bulur. Ünlü Yakob Zak, juri üyesi olduğu Rio de Janeiro’daki bir yarışmadan döndükten sonra “Sovyet Müziği” gazetesi için yazdığı yazıda “Okuyu-cularımın dikkatini, onu ilk dinlediğimde hakkında isminden başka birşey bilmediğim bir piyaniste çekmek istiyorum. Guiomar Novaes. Brezilya piyano sanatı onun sayesinde artık en üst sınıfta temsil ediliyor. Piyano başında kimse-den aşağı kalmayan eşine az rastlanılır bir sanatçı. Bilgeliğiyle müziğe nüfuz eden bir yorumcu. Orijinal, adanmış ve erkeksi yorumu ona mükemmel ve sıra dışı bir güç veriyor. Guiomar Novaes’in Amerika’daki bu muazzam bir popülerliğine şahit olurken, onun Avrupa’da daha az tanınmışlığı beni şaşkına çeviri-yor” demektedir.4
Kraliçe Elizabeth tarafından 1967 yılında Londra’daki Queen Elizabeth Hall’ün açılışı için verilen bir dizi konserde yer almak üzere davet edilen Novaes için bu yıllar artık çeşitli devletler tarafından nişan ve rütbelerle ödüllendirildiği bir dönemdir. Ancak günler sanıldığı kadar sakin geçmemektedir.
Novaes’in özgür karakterinin test edildiği bir başka olay 1974 yılında Brezilya’da diktatörlük hüküm sürerken yaşanır. Amerikalı besteci Louis Moreau Gottschalk’ın (1829-1869) Brezilya Ulusal Marşı Teması üzerine Büyük Zafer Fantazisi adlı eserini repertuvarına alması sebebiyle yetkililer tarafından ulusal değerlere saygısızlıkla suçlanır. Ancak bu eleştiriyi yapan diktatörlük yönetimi de olsa, başkalarının söyledikleri ile yaşamına yön vermeyen Novaes, bu suçlamalara aldırış bile etmeden fantaziyi resitallerinde çokça tekrar eder. Neredeyse koca Güney Amerika’nın yarısına hükmeden dikta yönetimi 80 yaşına gelmiş bir piyanistin duruşu karşısında aciz kalmıştır.
İleri yaşlarında bile parlak seviyesini korumasını bilen sanatçının Kuzey Amerika kıtasına yaptığı son turnesi hakkında The New York Times gazetesinde öylesine bir eleştiri çıkmıştır ki kritiği okuyanların, bu yazının sanatsal gücünün doruğunda, enerji dolu genç bir piyanist için yazılmış olduğu izlenimine kapılmaları çok kolaydır.5
Geçirdiği felç sonucu 7 Mart 1979 tarihinde hayata veda eden Guiomar Novaes için Jornal da Tarde gazetesi şu satırları yazıyor: “Dünya çapında elde edilen olağanüstü ün ve tanınmışlığa, eleştirmenlerin hararetli yorumlarına konu olan bir virtuoziteye, dünyanın en prestijli salonlarında çalmış piyanonun devleri Arthur Rubinstein ve Vladimir Horowitz gibi mucizevi teknik ve ustalığa sahipti”.6 São Paulo Edebiyat Akademisi’nde düzenlenen cenaze töreninden sonra Beethoven’in III.Senfoni’sinin cenaze marşı eşliğinde Consolação Mezarlığı’nda toprağa verilen Novaes’in ardından halkın büyük kısmının bu düzeyde bir piyanistin ülkeye bir daha gelebileceğine dair umudu yoktu. Ama Novaes’i başarılı sanat ya-şantıları olan birçok üst düzey Brezilyalı piyanist takip etti. Ancak hiçbiri halkın gözünde onun ölçeğinde efsanevi bir yeteneğe ve parlaklığa henüz erişemedi.
“Victor” firması tarafından 1919-1979 yılları arasında, 60 yıl bo-yunca çok sayıda plağı yapılan Novaes’in bu kayıtları günümüzde RCA Victor, Columbia, Vox, Duo-Art, Turnabout, London, Vanguard, Fermata, FUNARTE, MCD firmaları tarafından yenilenmektedir.
1Grigoryev L., Platek Y., Çağdaş Piyanistler, Sovetsky Kompozitor, Moskova, 1985, s. 280.
2Pampas: Brezilya’da yaklaşık 700.000 km2 alanı kaplayan düz bitki örtüsüne sahip topraklar.
3A.g.e, s. 279.
4Zak, Y., Rio de Janeiro Yarışması, Sovetskaya Muzika, Moskova, 1962, s. 95.
5Grigoryev, L., Platek Y., a.g.e., s. 282.
6A morte de Guiomar Novaes, Jornal da Tarde, São Paulo 1979, s. 24.