“Bu eserin tüm hakları yayın Sanattan Yansımalar internet sitesiyle yazarı Mina Tansel’e aittir. Tanıtım için dahi olsa kısa alıntı veya bütünüyle yayın yazarın ve yayıncı internet sitesinin yazılı izni olmaksızın yapılamaz.”
48
KULAKLAR KAPIDAKİ AYAK SESLERİNDE
İbrahim Bey’in ortanca kızı Fatma Alpengin, İstanbul’da yatılı okulda geçirdikleri o kış, tarih öğretmeninin “Pamuk ipliğiyle bağlıyız, her an savaşa girebiliriz” dediğini anımsıyor. 17 Şubat 1941’de Türkiye ile Saldırmazlık ve Dostluk Deklarasyonu imzalayan Bulgaristan, onbeş gün sonra Almanya’nın baskılarına karşı duramayıp Mihver devletlerine (Almanya ve İtalya’ya) katıldığını açıklıyor. Böylece, Alman askerleri Bulgaristan’da konuşlanıyor; Almanya Türkiye sınırına dayanıyor. Artık, “kulaklar kapıdaki ayak seslerinde”dir.1 11 Mart 1941’de İstanbul, Pera Palas’taki bir suikast ile çalkalanıyor: suikastler devletlerin birbirine savaş açmalarına yol açan olaylar… Bu suikastte hedef, İngiltere’nin Sofya’dan İstanbul’a gelen eski Büyükelçisi Rendell’dir. Büyükelçi, otelin girişine yerleştirilen saatli bombanın patlamasından kurtulsa da 4 kişi yaşamını yitiriyor, otelin bir bölümü harabeye dönüyor. Bu konu okulda öğretmenlerle öğrenciler arasında da telâş ve korku içinde konuşuluyor. Yatılı öğrenciler hafta sonu sokağa çıkmaktan, İstiklâl Caddesi’nde sinemaya gitmekten çekinmeye başlıyorlar. Çocukların haftasonu gittikleri amcalarının evinde yaşanan farklı bir kaygı ise dışa vurulmuyor. Ömer Bey’le Bike Hanım’ın büyük oğulları Ali Haydaroğlu, Glasgow’da burslu olarak gemi mühendisliği okumaktadır. O tarihte Alman uçakları her gün Britanya adasını bombalıyor. Glasgow’daki gemi yapım merkezi yok edilecek hedefler arasındadır. Bombalar yalnızca stratejik noktalarla fabrikaları değil sivilleri de vurur… İbrahim Bey’le Nisa Hanım’ın ortanca kızı, gazetelerle radyolarda yer alan bu korkunç haberlere karşın yengesi Bike Haydaroğlu’nun “metaneti”ni koruduğundan hayranlıkla söz etti: o kaygılı günlerde başına bir türban dolayıp çocuklarıyla yeğenlerini sinemaya götürdüğünü anlattı.![](https://www.sanattanyansimalar.com/images/Bike%20Han_m%2C%20Nisa%20Han_m%20%2C%20bu%CC%88yu%CC%88k%20k%C4%B1z%C4%B1%20Leyla.jpg)
Sağdan sola: Nisa Haydaroğlu, Bike Haydaroğlu, hemşerileri Mir Ali’nin eşi ve çocuğu; ayakta: Leyla Haydaroğlu
İSTANBUL KADEMELİ BOŞALTILIYOR
Nisan başında Alman orduları Yunanistan’a giriyor ve Almanya Türk deniz sınırına kadar tüm Doğu Akdeniz’i savaş alanı ilân ediyor. 6 Nisan’da, Mihver devletlerinin Yugoslavya’yı işgal ettiği gün, Türkiye kendi Trakya topraklarındaki demiryolu köprülerini havaya uçuruyor. 9 Nisan’da İstanbul Valiliği savaş tehlikesi nedeniyle halka şehrin kademeli (aşamalı) olarak boşaltılması için çağrı yapıyor. Anadolu’ya gitmek isteyenlere vapur ve trenlerin ücretsiz sefer yapacakları duyuruluyor. Okullar tatil ediliyor. İbrahim Bey’in kızlarının okuduğu Arnavutköy Amerikan Kız Koleji tatil olmasa da İstanbul dışında yaşayan pek çok aile çocuğunu okuldan alıyor. 1 Mayıs 1941’de Alman orduları Atina’ya girerken İstanbul’dan Anadolu’ya giden ilk kafile Haydarpaşa Garı’ndan yola çıkıyor.Mayıs ayı içinde Almanya’nın Ankara Büyükelçisi von Papen, Türk hükümetine Hitler’in dostluk antlaşması öneren mektubunu veriyor. Dostluk yerine daha sınırlı bir anlaşma yapılabileceği yanıtı üzerine, 18 Haziran 1941’de Türk-Alman Saldırmazlık Antlaşması imzalanıyor. Ama yine de gazetelerde bunun “Dostluk Antlaşması” olduğu yazılıyor.![](https://www.sanattanyansimalar.com/images/Cumhuriyet%2030_6_1941.jpg)
![](https://www.sanattanyansimalar.com/images/Vatan%20gazetesi.png)
![](https://www.sanattanyansimalar.com/images/ekmek-karnesi-ile-ekmek-haberi.jpg)
![](https://www.sanattanyansimalar.com/images/radyo(1).jpeg)
*
Bu bölümün sonunda Ankara’da Haydaroğlu ailesinin evinde dinlenen Fransızca bekleyiş şarkılarından bir ikisini dinleyebiliriz: Tino Rossi’den “J’attendrai”: https://youtu.be/UWKUkuv8KLU ya da “Il pleut sur la Route”: https://youtu.be/Nsgjk6kSmUk DEVAMI YARIN(Yarın: Demirperdenin ayırdıklarının buluşması)
(1) Ahmet Yurdakul’un Telgrafın Telleri öyküsündeki gazete bayiinin savaşın çıktığı günün ertesi sabahı söylediği sözler.
“Bu eserin tüm hakları yayın Sanattan Yansımalar internet sitesiyle yazarı Mina Tansel’e aittir. Tanıtım için dahi olsa kısa alıntı veya bütünüyle yayın yazarın ve yayıncı internet sitesinin yazılı izni olmaksızın yapılamaz.”