Camille Claudel ve Auguste rodin anısına…
“Hiçbir şey zaman kaybı değildir, eğer edindiğiniz deneyimi akıllıca kullanırsanız.”
“Ben hiçbir şey icat etmem, keşfederim.”
“Heykel delik ve yumru sanatıdır.”
“Sanatçı için doğada hiçbir zaman çirkin bir şey yoktur.”
“Sabır da bir eylem biçimidir.”
“Yalın olduğumuz ölçüde daha bütün oluruz.”
Auguste Rodin (1840 – 1917)
*****
Elgiz Müzesi’nin ilkini 2012’de düzenlediği “Teras” sergileri 2017 Haziranı’nda altıncı yılına girdi.
Can Elgiz’in fikri olan bu proje, Elgiz Müzesi’nin şeffaf bir asansör ile ulaşılır kıldıkları düz teras çatısının yeniden “Heykel Bahçesi” olarak düzenlenmesini içeriyor. Projenin bütününe verdikleri halisane desteğin yanı sıra kayda değer yapıt alımları da yapmaları ve projeye destek veren, sanatımızın mutfağını iyi bilen, çok değerli ve deneyimli akademisyen triumvirasının yer aldığı “Heykel Kurulu”nun uyumlu ve özverili çalışmaları ile yoktan var edilen bu heykel sergileri etkinliğinin dokuzuncusu izleyiciler ile buluşuyor…
Beşinci yıl noktalanırken, altıncı yıl için farklı bir yöntem denendi. Bu yıla mahsus 2012 – 2017 döneminde Elgiz Müzesi “Heykel Kurulu” tarafından yapılan değerlendirme ile teras sergilerinde yer almış 20 sanatçıya sergiye katılmaları için davet mektupları yollandı ve olumlu yanıt veren on dört heykel sanatçısının önerilerini gerçekleştirip “Teras” ta sergilemeleri istendi.
Bu da sergiye katılan her sanatçının daha önceki sergilerde kullandıkları alanın yaklaşık iki misli bir alana yapıtlarını yerleştirecekleri anlamına geliyor. Sergi için önerilen çerçeveye uygun ve ilginç göndermelere sahip işler hazırlayan teras sanatçıları ve 16 yapıtın adları aşağıdaki gibidir:
Arif Çekderi – Güvendeyim ve İkarus; Caner Şengünalp – Inferno; Çağdaş Erçelik – Karagöz ve Hacivat; Emre Özçaylan –Lotka & Volterra; Ergin Soyal– Öpüşme; Ersin Uysal –İsimsiz; Halil Daşkesen -Eklemlenmek; Levent Ayata – Sıkıldım; Mahmut Aydın – Kadın Don Kişot; Meliha Sözeri – İn; Sanem Tufan – 8B ve 3D; Şenay Ulusoy – Çıplak Kral; Tanzer Arığ; Geçit ve Bulutlarda Düş II; Uğur Cinel – Kapı.
* * *
Ayrıca bu yıl Contemporary İstanbul fuarının Eylül’de İstanbul Bienali ile eş zamanlı olarak yapılacak olması 2017 sonbaharını sanatseverlerin daha yakından izlemek isteklerini körükleyecek bir olgu olarak görülebilir.
Bienal’in ilk haftasının önemli sanat insanlarını, sanatçıları, eleştirmenleri, müze direktörlerini, uluslararası sanat koleksiyonerlerini İstanbul’a çekmesi bekleniyor. “9. Teras Sergisi”nin de bu ilginç birkaç haftada, sürekli koleksiyon sergisi ve 2011’de kaybettiğimiz değerli sanatçı Abdurrahman Öztoprak’ı anmaya da önemli yer veren süreli koleksiyon sergileri ile birlikte açık olacağını vurgulamakta fayda var.
Bu yılki teras sergimizde, 2017 yılının Auguste Rodin’in ölümünün 100. yılı olması nedeniyle, heykelin bu büyük ustasını anmak ve bir esin kaynağı olarak sergimize katılacak genç heykeltıraşlarımıza da hatırlatmak istedik.
Rodin’i sözleri ve yarattığı imgelerle anımsarken, onun esin kaynağı, modeli, sevgilisi ve asistanı Camille Claudel’in gölgede kalmış sanatçı kimliğinin ve kadın duyarlılığını çok iyi yansıtan eserlerinin unutulmamaları gerektiğini düşündük.
9. Teras Sergisi’nin insanlarımıza iyilikler getirmesini dileriz.
Haşim Nur Gürel