Eğitim Fakültesi Mezunları Neden Yorumculuk
Alanından Doçentlik Başvurusunda Bulunmamalı
Prof. Burcu Yazıcı
2018 yılında profesör olduktan sonra Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) tarafından atandığım doçentlik jürilerinde dosyaları titizlikle incelerim. Yıllardır, hayretle karşıladığım bir hatayı, defalarca raporlarımda belirtmeme rağmen, ÜAK tarafından hiçbir şekilde düzeltilmeyen bir konuyu, sizlerle paylaşmak istiyorum: Eğitim Bilimleri Müzik Öğretmenliği Fakültesi mezunlarının, kendi alanlarından yani; Eğitim Bilimleri/Müzik Eğitimi alanından başvuru yapmaları gerekirken bir sanat dalında ustalığı hedefleyen Güzel Sanatlar/Müzik/ Klasik Batı Müziği (Yorumculuk) alanından doçentlik başvurusunda bulunabilmeleri ve bu başvuruların ÜAK tarafından kabul edilmesi. Farklı eğitim ve müfredat süreçlerinin yanı sıra bilimsel akademik hedefleri amaçlayan bir alanda öğrenim gören kişilerin, sanat dallarında uzmanlık gerektiren “Yorumculuk" alanından doçentliğe başvurabilmeleri ve bu ünvanı alabilmeleri, mesleklerin temel nitelikleri ve uzmanlık alanları arasındaki farklılıkları göz ardı etmek anlamına gelir. Bu durum, hem Konservatuvarlarda mesleki standartların düşmesine yol açabilir hem de akademik değerlendirme süreçlerinin güvenilirliğini zedeleyebilir. Akademik değerlendirme süreçlerinde ve akademik yükselme kriterlerinde, farklı eğitim geçmişlerine ve uzmanlık alanlarına uygun standartlar ve değerlendirme kriterleri belirlenmelidir. Bu sayede, her mesleğin gerektirdiği özel yetenekler ve uzmanlık alanları dikkate alınarak bir değerlendirme yapılabilir.Öncelikle konservatuvar eğitiminden söz edelim. Bizler, konservatuvar mezunları, eğitimimize 11 yaşında başlıyoruz. İki aşamalı ve müzikal yeteneği test eden sınavların ikincisinde enstrümanımız belirleniyor. Orta öğrenim ve Liseyi de kapsayan 12 yıllık bir eğitim sürecinden sonra üniversiteyi bitiriyoruz. Ülkemizde konservatuvarların sadece 9 tanesi Müzik ve Bale Ana Sanat Dallarına orta okul seviyesinde öğrenci almakta. Bunun için de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından “Yükseköğretim Kurumları Devlet Konservatuvarları Müzik ve Bale İlköğretim Kurumları ile Müzik ve Sahne Sanatları Liseleri Yönetmeliği” çıkarılmış ve gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Yönetmeliğin “Okulun amacı esas ve ilkeleri” alt başlıklı 6. maddesinde:(1) Okullarda eğitim-öğretim etkinlikleri; öğretim ilkeleri, öğrenci düzeyi, çevre özellikleri ve programda belirtilen esaslar dikkate alınarak düzenlenir ve uygulanır.(2) Bu okulların amacı, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununda belirtilen ilköğretim ve ortaöğretimin amaçlarının gerçekleştirilmesinin yanında özel yetenek ve becerisi olan öğrencilerin müzik ve sahne sanatları alanlarında;a) İlgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim-öğretim görmelerini,b) Özel yetenek gerektiren üst öğretim programlarına hazırlanmalarını,c) Yetenekleri doğrultusunda yorum ve uygulamalar yapabilen, yaratıcı ve üretken kişiler olarak yetişmelerini,ç) Araştırmacılığa yönelmelerini,d) Ulusal ve uluslararası eserleri tanımalarını ve yorumlamalarını,sağlamaktır.(https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2015/01/20150115-2.htm) (Erişim:02/03/2024)denilmektedir. 12 yıl boyunca hayatımızın bir parçası olan enstrümanımızla 10 ila 20 kişilik jüri önünde, müfredatla belirlenen ve süresi en az 1 saati bulan sınavlara girip başarılı olmaya çalışıyoruz. Lisansüstü eğitimde de yazdığımız tezin savunmasının yanı sıra enstrümanımızla, zorluk derecesi yüksek eserlerden oluşan bir repertuvarla en az 1 saat süren yine jürili ve seyirci önünde gerçekleşen bir resital gerçekleştiriyoruz. Oysa Eğitim Fakültelerinin Müzik Eğitimi ya da Müzik Öğretmenliği bölümlerine girebilmek için adaylar enstrüman ağırlığı olmayan bir sınav sürecinden geçerler. Lisans seviyesine 18 yaşından önce enstrüman çalma zorunluluğu olmadan ve seçtikleri enstrümanla çok daha düşük seviyede bir eğitim alarak, ağırlıklı olarak öğretmenlik eğitimi alan mezunlar Lisansüstü eğitimlerini de müzik eğitimi ağırlıklı dersler ve sadece tez yazıp onu savunarak bitirirler.Ama bu iki tamamen ayrı ders içeriği olan okuldan mezun olan adaylar ÜAK tarafından eşdeğer görülmekte ve Klasik Batı Müziği (Yorumculuk) alanından doçentlik başvuruları kabul edilmektedir. Bu durum örneğin bir Sağlık Yönetimi Fakültesi mezununun doçentlik başvurusunu Sağlık Bilimleri/Tıp/Genel Cerrahi alanından yaparak ÜAK tarafından kabul edilmesi ile aynıdır. Birçok jüri üyesinin bu hatalı başvurular hakkında olumsuz raporlar yazmasına ve dahası adayların asgari koşulları karşılamadığını ÜAK’a bildirmesine rağmen, bu durum ÜAK Doçentlik Komisyonu tarafından ret ediliyor. Bu süreçte, belirtilen mevzuat ve yönetmeliklerde iki farklı eğitim alanının ders içerikleri görmezden geliniyor ve başvurular geçerli sayılıyor. Danıştay tarafından alınan bir kararı bu konunun altını çizdiği için paylaşmak isterim:Danıştay 8. Dairenin 1997/1749 Esas ve 1999/4323 Karar metninde:.....olayda davacının konservatuvar mezunu olmayıp Gazi Üniversite Gazi Eğitim Fakültesi, Müzik Eğitimi Bölümü Şan Ana Sanat Dalından mezun olduğu görülmektedir. Eğitim Fakültelerinin doğrudan öğretmen yetiştirmeyi, konservatuvarların ise öncelikle sanatçı yetiştirmeyi amaçlayan eğitim kurumları olmasından dolayı, konservatuvarlar ile eğitim fakültelerinde sürdürülen lisans eğitimlerinin amaçları birbirinden farklıdır. Ayrıca bu iki kurumda sürdürülen ders programları arasında da önemli farklılıklar bulunmaktadır. Bu durumda, konservatuvarlar ile eğitim fakülteleri mezunları eşdeğer kabul edilemeyeceğinden, eğitim fakültesi mezunu olan davacının sözleşmeli sanatçı öğretim elemanı olarak çalıştırılması isteminin reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verildi.denilmekte ve Müzik Eğitim Fakülteleri ile Konservatuvarların eğitim alan ve hedeflerinin birbirinden tamamen farklı olduklarını hukuken kayda geçirilmektedir. Klasik Batı Müziği (Yorumculuk) alanından başvuru yapılabilmesi için bir adayın bir sanat dalından belli bir klasik batı müziği enstrümanını seçerek en az 4 yıl lisans, sonra yine Ana Sanat dalı müzik olmak şartı ile yüksek lisans ve sanatta yeterlik programlarını tamamlaması gereklidir. Müzik eğitimi ya da müzik öğretmenliği eğitimi almış adayların, yorumculuk alanından başvuru yapamayacağı mevzuat ve yönetmeliklerde de belirtilmiştir. ÜAK tarafından belirlenen 2023 Ekim başvurularındaki asgari koşullarda yer alan “yorumculuk” maddesinin altındaki açıklama aşağıdaki gibidir:Klasik Batı Müziği alanında başvurduğu Piyano-Arp-Gitar, Yaylı Çalgılar. Üfleme ve Vurma Çalgılar Ana Sanat Dallarının değişik dönemlerine ait Klasik üslup ya da Yenilikçi Tutarlı Teknik ve Yorumlar kabul edilebilir düzeydeki seçkin eserlerinden oluşan solo oda müziği ve en az biri orkestra eşliğinde çalınmış konçerto olmak üzere en az üç saatlik müzik kaydının (en az bir eser Türk bestecilerine ayrılacaktır) sunulması istenir. Radyo ya da televizyonda yayınlanmış konserler ile yurt içinde ve yurt dışında seçkin kurumlarda vermiş olduğu konserler İle ilgili yayımlanmış kriterler, varsa ödüller ve ilgili kurumlardan alınmış görsel, işitsel ya da yazılı belgeler jüri üyelerine gönderilecek dosyada yer almalıdır. Aşağıdaki çalışmalara verilen birim puanlar esas alınarak adayın en az 100 puan karşılığı etkinlikte bulunması ve en az 90 puan karşılığı çalışmanın doktora/sanatta yeterlik unvanının alınmasından sonra gerçekleştirilmiş olması gerekir. (Bu madde kapsamında tüm şartlar zorunludur.)Yukarıdaki ifadeden de anlaşılacağı gibi başvuru yapan adayın eğitimini herhangi bir sanat dalında yapmış olması gerekmektedir. Müzik Eğitimi Ve Müzik ÖğretmenliğiMüzik Eğitimi ve Müzik Öğretmenliği bölümleri Eğitim Fakültesine bağlıdır ve akademik yapıları Ana Bilim Dalı olarak belirlenmiştir. 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun “Tanımlar” alt başlıklı 3. maddesinin “e” şıkkında Müzik Eğitimi Ana Bilim Dallarının bağlı olduğu Fakülteler “Yüksek düzeyde eğitim- öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan; kendisine birimler bağlanabilen bir yükseköğretim kurumudur.” ifadesi ile açıklanmıştır. Ülkemizin önde gelen Müzik Eğitimi Fakültelerinden Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi Fakültesi’nin internet sitesinde, Fakültenin mezun hedef ve amaçları aşağıdaki gibi tanımlamaktadırlar:Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü, Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı:Ana Bilim Dalına, LGS’den belli bir başarı puanı koşulundan sonra; müziksel işitme, müziksel çalma ve müziksel söyleme boyutlarını içeren özel yetenek sınavı ile öğrenci alınmaktadır. Programda “Müzik alan bilgi ve becerisi”, “Müzik Kültürü”, “Öğretmenlik formasyonu” ve “Genel Kültür” derslerinden oluşan ve müziğin hemen bütün boyutlarını içeren zorunlu ve seçmeli dersler yer almaktadır.” (https://gef-guzelsanatlar-muzik.gazi.edu.tr/view/page/26518) (Erişim:02/05/2024)YÖK’ün “Öğretmen Yetiştirme Lisans Programları” başlıklı yönergesinde ise “Lisans Programlarının Yapısı ve Getirdiği Yenilikler” alt başlığı altındaki açıklama aşağıdaki gibidir:Öğretmenlik lisans programlarındaki dersler, Öğretmenlik Meslek Bilgisi (MB), Alan Eğitimi (AE) ve Genel Kültür (GK) dersleri olmak üzere üç gruptan oluşmaktadır.Programlarda Öğretmenlik Meslek Bilgisi (MB) dersleri %30-35; Genel Kültür (GK) dersleri %15-20 ve Alan Eğitimi (AE) dersleri de %45-50 oranında yer almıştır.(https://www.yok.gov.tr/Documents/Kurumsal/egitim_ogretim_dairesi/Yeni-Ogretmen-Yetistirme-Lisans-Programlari/AA_Sunus_%20Onsoz_Uygulama_Yonergesi.pdf) (Erişim:02/05/2024)KonservatuvarKonservatuvarlar ise tamamen ayrı bir ders programı ve müfredatla, sahne üstü performans sanatçısı yetiştirmeyi amaç edinmişlerdir. Lisansüstü eğitim, üniversite enstitülerine bağlıdır ve Yüksek Lisans diplomasını izleyen “Doktora” eşdeğerinde olan “Sanatta Yeterlik” başlığı altında bir programla eğitim vermektedir. 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun “Tanımlar” alt başlıklı 3. madde “h” şıkkında Konservatuvarlar için “Müzik ve sahne sanatlarında sanatçı yetiştiren bir yükseköğretim kurumudur” açıklamasına yer verilmektedir.20.04.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan “Lisansüstü Eğitim Ve Öğretim Yönetmeliği”nin Dördüncü Bölüm, 24. Maddesine göre:Sanatta Yeterlik Programı-Genel esaslarMADDE 24 – (1) Sanatta yeterlik çalışması, özgün bir sanat eserinin ortaya konulmasını, müzik ve sahne sanatlarında ise üstün bir uygulama ve yaratıcılığı amaçlayan doktora eşdeğeri bir yükseköğretim programıdır.(2) Sanatta yeterlik programı tezli yüksek lisans derecesi ile kabul edilmiş öğrenciler için toplam yirmi bir krediden ve bir eğitim-öğretim dönemi 60 AKTS’den az olmamak koşuluyla en az yedi ders, uygulamalar ile tez, sergi, proje, resital, konser, temsil gibi çalışmalar olmak üzere en az 240 AKTS kredisinden oluşur. Lisans derecesi ile kabul edilmiş öğrenciler için de en az kırk iki kredilik on dört ders, uygulamalar ile tez, sergi, proje, resital, konser, temsil gibi çalışmalar olmak üzere en az 300 AKTS kredisinden oluşur.(https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=21510&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5) (Erişim:02/05/2024)Ayrıca 12/6/2020 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak onaylanan yeni “Doçentlik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”e göre adayların başvurdukları alanda sanatta yeterlik alma zorunluluğu getirilmiştir.a) Türkiye’de doktora yapmış, tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanı almış veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış ya da doktora, sanatta yeterlik ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlığın yurt dışından alındığı hallerde, bu unvanın denkliğine sahip olmak,(https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/06/20200612-5.htm) (Erişim:02/05/2024)ÜAK tarafından belirlenen 2023 Ekim başvurularındaki asgari koşullarda yer alan Yorumculuk maddesini tekrar hatırlatmak gerekirse “Klasik Batı Müziği alanında başvurduğu Piyano-Arp-Gitar, Yaylı Çalgılar. Üfleme ve Vurma Çalgılar Ana Sanat Dallarının değişik dönemlerine ait…” ibaresi kullanılmıştır.SonuçYukarıdaki açıklamalar göz önüne alındığında Eğitim Fakültesi mezunları bir sanat dalı mezunu değillerdir. Sadece bu madde bile yorumculuk alanından başvuru yapamayacaklarını belgelemektedir. Öte yandan 4 yıllık bir temel eğitim alan ve eğitim fakültelerinden mezun olan hiçbir öğrenci tek bir enstrümana bağlı kalmak zorunda değildir. Bu enstrümanı değiştirebilirler. Tek enstrümanda kalsalar bile ders saatleri ve sınav içerikleri konservatuvarlardan büyük farklılıklar içermektedir. Derslerin ağırlıkları öğretmek üzerine planlanmıştır. Konservatuvarlarda ise asıl amaç yorumculuk yani sahne üzerinde çalabilen, aynı zamanda bu enstrümanı öğretebilen çalıcılar yetiştirebilmektir. Bu iki farklı eğitim kurumunun mezunlarının ÜAK tarafından eşdeğer görülmesi ve doçentlik başvurularının Klasik Batı Müziği, Yorumculuk alanından yapmalarına izin verilmesi en kısa zamanda düzeltilmesi gereken bir konudur. Eğitim fakültesi mezunlarının konservatuvarlarda eğitim vermelerinin önünün açık olması da bu yüzden olası hâle gelmiştir. Konservatuvar eğitimi almamış bir doçentin sahne üstü sanatçı yetiştirebilmesi eğitimin kalitesi açısından son derece sakıncalıdır. Burcu Yazıcı Kimdir? İlk viyola çalışmalarına H. Ü. A.D.K’de Prof. Betil Başeğmezler’le başlayan Yazıcı, 1995 yılında, Amerika’ya giderek Louisiana ve Florida Eyalet Üniversitesi’nde Pamela Ryan ile Lisansüstü eğitimini yaptı. Eğitimi sırasında özel bir burs alarak kurulan yaylı dörtlü ile 2002 yılında Kanada’da Numus Oda Müziği Yarışmasında Birincilik Ödülü ve FEÜ’nin üstün başarılı öğrencilerine verilen Pi Kappa Lambda Ödülü’nü aldı.İçlerinde Chicago Civic ve New World Senfoni orkestralarının da yer aldığı pek çok orkestrada yer alan sanatçı, 2002 yılında Arkansas Senfoni Orkestrası’nın tam üyesi ve kuartet viyolacısı olarak müzik hayatına devam etti. Aralarında Florida State Philarmonia, BBDS ve EBBO olmak üzere solist olarak pek çok konser verdi. 2009 yılında ilki düzenlenen ve her yıl yinelenen Klasik Keyifler adlı oda müziği kursuna eğitmen olarak davet aldı ve beş yıl boyunca ulusal ve uluslararası kariyeri olan sanatçılarla sahneyi paylaştı. 2009 yılında Borusan İstanbul Filarmoni üyesi olarak 12 yıl dünyanın en önemli festivallerine ve salonlarında düzenlenen turnelere katıldı ve CD kayıtlarında yer aldı. 2014 yılında Viyolanın Tarihçesi adlı kitabı çıktı. 2016 yılının Ekim ayında Kaliforniya Eyalet Üniversitesi’ne master kurs vermek ve Türk eserlerinin açıklamalı bir konserini yapmak üzere davet aldı. Akses, Ün ve Saygun’un solo viyola eserlerinin ilk seslendirilişini gerçekleştirdi. 2017 yılında Tokyo’da gerçekleşen kongrede bildiri sunan Yazıcı ayrıca Monzuma Nakamachi Senfoni Steinway Salonu’nda resital verdi. 2018 yılında “Arkansas Üniversitesi Piyano ve Yaylı Çalgılar Festivali”ne yarışmada jüri üyeliği, oda müziği konseri ve master kurs yapmak üzere davet edildi.2004 yılında Anadolu Üniversitesinde öğretim üyesi olarak başladığı akademik kariyeri sırasında yaklaşık 9 yıl ASD başkanlığı ve Erasmus koordinatörlüğü görevlerini üstlendi. 2008 yılında doçent, 2018 yılında profesör kadrosuna yükseltildi. Yazıcı’nın pek çok öğrencisi Avrupa’nın en iyi okullarını kazanarak eğitimlerine devam etmekte veya orkestralarda tam zamanlı çalışmaktadır. Yaşadığı şehirdeki müzik etkinliklerine sanat danışmanlığı ve koordinatörlük yaparak katkı sağlayan Yazıcı, halen Anadolu Üniversitesinde profesör olarak viyola, oda müziği ve orkestra repertuvarı derslerine, çeşitli üniversitelerde çalıştay düzenlemeye, kongrelerde bildiri sunmaya, resital, oda müziği ve orkestra eşlikli konserler vermeye yurt içinde ve dışında devam etmektedir.