O güzelim, umut dolu 68 yılı…
Erhan Karaesmen’le tanışmam, kesişme noktamız klasik müzik sayesinde olmuştu. Karaesmen ODTÜ’de, boş sınıflardan birinde, haftada bir klasik müzik dinleme toplantıları düzenliyordu. Yanlış anımsamıyorsam, gri renkli Dual bir pikap, yanında o günkü buluşma için hazırladığı uzunçalar plaklarla sınıfta, biz klasik müzik meraklılarının gelmesini bekler, başlama saati gelince ilk plağı pikaba yerleştirir, dinlenecek yapıt ve bestecisi hakkında bilgiler verirdi. Sonra kristal iğne plağın üzerine iner, 33 devirli uzunçalar dönmeye başlardı.
Erhan, ODTÜ’nün sevilen, genç, çiçeği burnunda mühendislik öğretim görevlilerinden biriydi. Ben de o yıllarda bir yandan grafiker olarak çalışıyordum, bir yandan da SBF-BYYO’da Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü öğrencisiydim. İşim-gücüm nedeniyle pek devam edemiyordum ama okulda kaçırmak istemediğim dersler Müzik ve Resim dersleriydi. Müzikte İlhan Usmanbaş ve Muammer Sun’un öğrencisi olmuştum, Resim’de Turan Erol’un. Karaesmen’in ODTÜ dinletileri için, Tunus caddesinden kalkan üniversitenin bedava otobüslerine binerek gider, sonra gene onlarla geri dönerdim. Kırmızı beyaz otobüslerin birkaç yıl sonra yerini mavi daha yeni otobüsler almıştı.
Bu tanışıklığımız, hep klasik müzik, sahne sanatları bağlamında ilerleyerek sürdü, zaman içinde bir dostluğa dönüştü. ODTÜ İnşaat’ta kızımın da hocası olmuştu, mezuniyetinden sonra her rastlaştığımızda mutlaka sorar, iş durumu hakkında bilgi alırdı.
Hep basınla, daha çok da Cumhuriyet’le ilişkisi oldu Erhan’ın. Sadece kültür-sanat alanında değil, seçimlerle ilgili ön çalışmalara ve sonraki değerlendirmelere katılır, bazen o matematik kafasıyla ilginç tezler ortaya atardı.
2019'da Engin ve Erhan Karaesmen Paris'te İdil Biret'le...
Bir ortak ilgi kişimiz anıtsal piyanist İdil Biret idi. İdil rahatsızlandıktan sonra Kadıköy’de Süreyya Operası’nda Ruslarla düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak katılmış, İdil ve Biret ailesiyle 1960’ların başlarında Paris’te doktora yaparken tanıştığını, sonraki yıllarda da bağlarının kopmadığını anlatmıştı. Nitekim, 2019’da İdil’in Paris’te verdiği konsere ve ardından 2020’de Ankara’daki son konserine katılmıştı. Ankara’da CSO Ada binasında ve salonda oturuncaya kadar epey zorlanmışlardı eşi Engin Hanım’la.. Çünkü, dört-beş yıl önce geçirdikleri bir trafık kazasından hayli zarar görmüşlerdi, İkisi de bastonla yürüyebilir duruma anca gelebilmişti.
Karaesmen bugün, yani 25 Temmuz 2024 günü, önce ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik Tesisleri’nden, ardından Karşıyaka mezarlığında muhtemelen Rast makamında okunacak ikindi namazını izleyerek kılınacak cenaze namazı sonrası Ankara’da toprağa veriliyor. Maalesef, eşimin rahatsızlığı nedeniyle bu törenlere katılamıyorum.
Vişnelikteki törenden fotoğraflar, yazarımız Mina Tansel'den " 68'de öğrencisi olanlarla son öğrencilerine kadar sayısız öğrencisi de anılarını gözyaşlarıyla aktarıyorlar. Herkes "hayatımıza dokundu " diyor." notuyla geldi.
Bir dost, bir çok yönlü aydın kişi ve kızım dahil binlerce gencin belleklerine “iyi hoca, iyi insan” olarak kazınmış Erhan Karaesmen’i unutulmayacaklar listesine alarak yolluyoruz. Işıklarda uyusun.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
25 Temmuz 2024, Ankara