3. Milli Kültür Şurası'nda Aile ve Kültür Komisyonu şu kişilerden oluşuyordu:
Başkan: Prof. Dr. Sefa SAYGILI (Psikiyatri Uzmanı, Akademisyen)
Ayşe Aslı SANCAR, Prof. Dr. F. Beylü DİKEÇLİGİL, Doç. Dr. E. Sare Aydın YILMAZ, Prof. Dr. Hasan Kamil YILMAZ, Prof. Dr. İbrahim BALCIOĞLU, Prof. Dr. M. Akif AYDIN, Prof. Dr. Mücahit ÖZTÜRK, Necla KOYTAK, Sibel ERASLAN
AİLE VE KÜLTÜR KOMİSYONU RAPORU:
“Komisyon üyeleri; Osmanlı’dan günümüze aile yapısındaki değişimleri ele alan geniş kapsamlı değerlendirmelerde bulundular. Osmanlı döneminin güçlü aile yapısının günümüzde modernleşme, şehirleşme ve iletişim araçlarının etkisiyle yeni tehditlerle yüz yüze olduğu fikrinde birleştiler.
Ailenin; bilginin, görgünün, tavrın, ahlakın nesilden nesile aktarıldığı, taşındığı bir kültürel hafıza mahalli, insanlığın en önemli güvencesi ve neslin devamını sağlayan temel yapı olduğu tanımı, komisyon üyelerinin mutabık kaldığı bir tanım oldu.
Geniş ailenin, çekirdek aileye dönüşme sürecinin devam ettiği belirtildi. Çekirdek ailede özellikle çocukların yalnızlaşması sorununa eğilmenin gereği vurgulandı.
Komisyon üyeleri ailenin korunması ve desteklenmesi fikrinde birleşerek ilgili devlet kurumlarına, sivil toplum örgütlerine ve ailenin kendisine ödevler düştüğünü belirttiler. Aile ve Kültür Komisyonunda sırasıyla,
İnternet bağımlılığına karşı gençlerde farkındalık çalışmalarının yapılması,
Akrabalık ve komşuluk ilişkilerini özendirici yayınların, etkinliklerin düzenlenmesi,
İnancımıza ve medeniyet değerlerimize uygun insan tanımının daima gündemde tutulması,
Millî eğitim müfredatının aile kültürümüzü, toplumsal değerlerimizi ve evrensel insanî değerleri daha etkin şekilde işlemesi,
Ev kadınlığının ve anneliğin itibarının özenle korunması,
Aile bütünlüğünün sağlanması ve sürdürülmesi için aile kavramı ve müessesesinin önemi ve kutsallığı çerçevesinde geniş kitleleri bilgilendirici yayınların öncelenmesi; toplumun genelinin hâlâ televizyon merkezli bir hayat sürdürdüğü düşünüldüğünde, kısa ve orta vadede televizyonların içeriklerinin aileyi güçlendirici yönde şekillenmesi; medyada, çocukların kültürel değerlerinin oluşmasına müspet katkı sağlayacak yayınların desteklenmesi,
Kültürel, manevi, evrensel ve ahlakî değerlerin eğitim müfredatında yer alması
Evlilik arefesindeki gençlere evlilikle ilgili eğitim verilmesi, evliliğe özendirici çalışmalar yapılması,
Küçük çocuğu olan anneler için evden çalışma ve esnek çalışma saatleri konusunda yasal düzenlemeler yapılması,
Son dönemde gündeme gelen "bakıcı büyükanne" konusunun büyük önem taşımasına binaen bu uygulamanın kapsamının genişletilmesi; tüm gelir gruplarını kapsaması ve sadece anneanne veya babaannenin değil, diğer aile yakınlarını da içermesi,
Ülkemizdeki Suriyeli ve Iraklı mültecilerin sosyal, kültürel, ekonomik uyumları için gerekli politikaların geliştirilmesi,
Bakanlıklar, Diyanet İşleri Başkanlığı, üniversiteler ve STK’ların aile kültürünün ve kadının güçlendirilmesi ile zararlı yayınlardan korunmaları konularında ortak çalışmalar yürütmeleri; bu faaliyetler ile ailelere çocuk eğitimi için uygun ortamın sağlanması; gerek dinî eğitim, gerekse kültürel ve sanatsal eğitim süreçleri konusunda devletin ailelere uygun zeminler sunması,
Aile içi şiddetin, kadına şiddetin önlenmesine dönük hem eğitici, hem de caydırıcı tedbirler alınması; bu konuda Aile Bakanlığının koordinasyon görevini üstlenmesi teklif edildi.