Ankara Devlet Opera ve Balesi, 9 Kasım 2019 tarihinde Kuğu Gölü Balesi’ni tekrar izleyicilerle buluşturdu. Armağan Davran-Volkan Ersoy’un 4 Mart 2017 tarihinde Antalya Devlet Opera ve Balesi için sahneledikleri Kuğu Gölü bu sefer Ankara’da izleyicilere sunuldu. Bu temsilin çok büyük bir anlamı vardı çünkü 2019-2020 Sezonu’nun Kuğu Gölü Balesi, 29 Ekim 1965 tarihinde Kuğu Gölü ilk defa sahnelendiği zaman Odette/Odile rollerini canlandırmış olan Meriç Sümen’e ithaf edilmişti ve Devlet Sanatçısı ve Baş Balerin Meriç Sümen izleyiciler arasında provalarda çalıştırdığı 2019-2020 Sezonu’nun Odette/Odile’i Özge Onat’ı heyecanla izleyecekti.
Eser başlamadan önce, Genel Müdür Murat Karahan’ın ve Meriç Sümen’in anlamlı konuşmaları, Meriç Sümen’in bir kuğu zarafetiyle izleyicileri selamlaması çok etkileyiciydi. Opera Binası’nın giriş bölümü ve yukarı kısmında da Meriç Sümen’in başarıyla canlandırdığı rollerin fotoğraflarından oluşan bir sergi yer almaktaydı.
Bu Sezon’un 2 Perdelik Kuğu Gölü Balesi’nde ilk dikkati çeken nokta, başarılı bir takım çalışmasının gerçekleşmiş olmasıydı. Bu takımın içinde, Müzik Düzenleme Tolga Taviş’e, Koreografi ve Libretto Volkan Ersoy ile Armağan Davran’a, Koreografi Asistanlığı Sanem Subaygil’e, Dekor Tasarımı Gürcan Kubilay’a, Kostüm Tasarımı Savaş Camgöz’e, Işık Düzenleme Fuat Gök’e, Bale Notatörlüğü Aslı Öngören’e, Konduvitlik Işınsu Yapıcı ile Zeren Topçu’ya, Konuk Repetitörlük Ayşe Fidanlık’a aitti. Diğer Repetitörler arasında Burak Kayıhan, Özge Başaran, Sanem Subaygil, Özge Ataman Bahardoğan yer almaktaydılar. Orkestrayı da Bujor Hoijnic ( 9 Kasım 2019 temsili) ve Sunay Muratov idare etmekteydiler. Bu kadar çok kişinin özverili çalışmaları anlamlı, temiz, etkileyici bir baleyi ortaya çıkarmıştı.
Eser başladığı zaman, önce ön perdede eserin Program Kitapçığının kapağını da kaplayan büyük boyutlarda iki kuğu kanadı (biri beyaz biri siyah) beliriyor. Bu görüntü kaybolduktan sonra, neşeyle dans eden dansçılar Prens Siegfried’in doğum günü kutlamalarına eşlik ediyorlar. Topluluk dansları bir karışıklığa yol açmadan sergileniyorlar. Aynı düzen Kuğuların danslarında da görülüyor. Özellikle kuğuların başlarını ve kollarını kullanışları dikkati çekiyorlar.
Mim rollerinde, pırıltılı kostümüyle hem anneliğini hem Kraliçeliğini sergileyen Aslı Elat, Öğretmen Wolfgang’ı canlandıran Ertuğrul Bolat elleri, baş hareketleriyle ve vücut dilleriyle bütün anlatmak istediklerini başarılı bir şekilde görüntüye getiriyorlar.
Bu Kuğu Gölü’nde Soytarı da kullanılmış (Bazı koreograflar Soytarı’yı esere katmazlar). Kadir Okurer hem 1. Perde’de hem de 2. Perde’de sağlam zıplamalı, dönmeli hareketleriyle etkileyici ve espri dolu bir dansçılık sergiliyor. Kadir Okurer’in bu eserde zıplamalı ve dönmeli hareketleri daha kontrollü ve dengeli.
Yine bu Kuğu Gölü’nde, Von Rothbart’a da çok iş düşüyor. Eren Keleş’in her zamanki başarılı dansçılığı öne çıkarken bu karaktere anlamlı bir yorum da getirilmiş oluyor. Bu Von Rothbart Odette’i kimselerle paylaşmak istemeyen, onu yalnızca kendi kanadının ve korumasının altında tutmak isteyen, onu gözünün önünden ayırmak istemeyen tutkulu bir büyücü. Büyüsü sayesinde de Odette ve diğer kuğular bir yerlere kaçamıyorlar. Ancak Prens Siegfried belirince, Von Rothbart çılgına dönüyor ve sahnede dönmeli ve zıplamalı hareketleriyle karşına çıkan bu beklenmedik engeli kaldırmak istiyor.
Odette/Odile rollerini canlandıran Özge Onat Odette rolünde özellikle kollarını kullanışıyla dikkati çekiyor. İnce vücut cizgisi, başının hareketleri, kontrollü arabesque, attitude pozları, hareketlerinin devamlılığı, Tchaikovsky’nin müziğini ayrıntılarıyla değerlendirişi etkileyici.
Ona eşlik eden Prens Siegfried rolünde İlhan Durgut Odette’i koruyan, destekleyen, ona büyük değer veren, devamlı onu kollayan bir dansçılık sergiledi, İkili danslarda da her iki dansçı hiçbir zorlama sergilemeden dengeli bir birliktelik yansıttılar. Belki yüz ifadeleri çok büyük bir acıyı yansıtmayabilir. Daha rahat, daha yumuşak bir ifadeyle biribirlerine olan aşklarını görüntüye getirebilirler çünkü son sahnede böyle bir durum gözlenmiyor. Her iki dansçı da daha rahat ifadelerle dans ediyorlar ve eserin bu yorumunda hayatta kalarak ve Von Rothbart’tan kurtularak eseri mutlu sonla bitiriyorlar.
Özge Onat, Odile rolünde hiç aksamadan hem oyunculuğunu hem de dansçılığını sergiliyor. Aynı şekilde İlhan Durgut da başarılı tekniğini görüntüye getiriyor.
1.Perde’de Pas de Quatre dansında, Sultan Menteşe – Umut Can Arzuman, Cansın Okurer-Buğrahan Alnıaçık çiftleri gerçekten canlı bir dansçılık sergilerlerken Sultan Menteşe’nin müziği kendi içinden dinleyerek ve yüzüne yansıyan etkileyici bir ışıltıyla dans edişi hemen dikkati çekiyor. 4 dansçı da hareketlerini temiz ve rahat bir şekilde sergiliyorlar.
Göl Sahne’sinde kuğular hiçbir dağınıklık göstermeden bir arada dans ederlerken 2 Büyük Kuğu, Güleycan Kocabey (ki Aida Operası’nın bale sahnelerinde başarılı bir dansçılık sergilemişti) ve Cansın Okurer dengeli ve sağlam bir dansçılık sergiliyorlar.
Bu sahnede en zorlayıcı dans Küçük Kuğular’ın dansıdır çünkü bu 4 Küçük Kuğu aynı anda, baş, kol, ayak hareketlerini hiçbir aksama ve zorlama göstermeden rahar bir şekilde yapmak zorundadırlar ki Sanem Subaygil-Ezgi Odabaşı- Aslıhan Karaca Baysak-Lara Veli tertemiz bir dansçılık sergilediler. El ele tutuşmuş olarak dans ederlerken baş ve kol hareketleri, kuvvetli parmak ucu hareketleri hiçbir zorlama yansıtmadı.
Eserin bu yorumunda, Prens Siegfried onuruna verilen baloya, İtalyan, Macar, Polonya, ve İspanyol Prensesleri babalarıyla geliyorlar ve babaları kızlarını hem Kraliçe’ye hem Prens’e takdim ediyorlar. Bu şekilde Von Rothbart da kızı Odile ile aniden gelince yine bir baba kızını takdim etmiş oluyor. Bu sahne de daha anlamlı oluyor.
Kuçük Kuğu olarak da dans eden Sanem Subaygil gerçekten kontrollü, sağlam bale hareketleriyle bu sefer İtalyan Prensesini canlandırıyor. Macar Prensesini canlandıran Serapsu Gürman ince çizgisi, zarif hareketleriyle, ince uzun örgülü saçıyla etkileyici bir Prenses oluyor. Bleda Özlem Polonya Prensesi, Ezgi Odabaşı da İspanyol Prensesi olarak başarılı bir dansçılı sergiliyorlar.
Prenseslere eşlik eden diğer dansçılar da Tchaikovsky’nin bu sahnedeki canlı müziğine hakkını vererek dans ediyorlar. Bu sahnelenişte “Karakter Dansları” parmak ucunda sergileniyorlar.
Bu Balo Sahnesi’nde, Von Rothbart’a yine dans hareketleri verilmiş ve Eren Keleş yine tutkulu bir dansçılık sergiliyor. İlhan Durgut ve Özge Onat’ın da bu sahnede sorumlulukları daha fazla ama her iki dansçı da enerjilerini dengeleyerek dans ediyorlar. Bu sahnede Odile ve Prens’in dansları teknik beceri gösterisine dönüşür ama bu yorumda daha anlamlı bir dansçılık ortaya çıkıyor çünkü her iki karakter de bu sahnede birbirlerini etkilemek için dönmeli hareketler yapıyorlar ve adeta bu hareketleriyle birbirleriyle iletişim kuruyorlar. İlhan Durgut bu sefer Odile karakterine eşlik ederken yine güven verici, kontrollü, dengeli, asil bir Prens’i canlandırıyor.
Eserin Program Kitapçığı’na göre,başka temsillerde, Odette/Odile rollerinde Sultan Menteşe ve Serapsu Gürman da dans edecekler. Onlara da Prens Siegfried rolünde Eren Keleş, Berkay Saraçoğlu, Umutcan Arzuman eşlik edecekler.
Gerçekten bir Takım Çalışması’nı yansıtan bu anlamlı Kuğu Gölü , genç dansçılar esere kattıkları enerjileriyle, özverili çalışmalarıyla bu baleyi yeniden canlandırırlarken balenin büyüsünü de devam ettiriyorlar.
Eser sonunda sahne arkasında büyük bir coşkuyla herkes biribirini kutlarken, Meriç Sümen de dansçıları tebrik ediyor, onlarla resim çektiriyordu. Genel Müdür Murat Karahan da dansçıların heyecanını, sevincini paylaşıyordu.
9 Kasım 2019 tarihinde sahnelenen Kuğu Gölü, 2019-2020 Sezonu’nda devam edecek ve izleyicileri yeniden büyüleyecek.
Doç.Dr. Necla Çıkıgil
12 Kasım 2019, Ankara
9 Kasım 2019, Ankara ADOB Kuğu Gölü
Volkan Ersoy, Özge Onat, Murat Karahan, İlhan Durgut, Emre Güler, Armağan Davran (Foto: Necla Çıkıgil)
9 Kasım 2019, Ankara ADOB
Kuğu Gölü temsilinden sonra sanatçılar Meriç Sümen ve Murat Karahan ile (Foto: Necla Çıkıgil)
9 Kasım 2019, Ankara ADOB
Kuğu Gölü temsilinden sonra 3 Kuğu; Özge Başaran, Özge Onat, Meriç Sümen (Foto: Necla Çıkıgil)