Geçtiğimiz hafta Antalya’da olmayınca, ülkemizin nitelikli kemancılarından biri, ADSO üyesi Olgu Kızılay’ın konserini kaçırmış oldum. Neyse ki, ADSO bu hafta bir başka genç ve yetenekli çellistle çıktı sanatseverlerin karşısına; Gökhan Bağcı solist sanatçısıydı haftalık olağan konserlerinin.
Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, haftanın programına viyolonsel dağarının en kıymetli yaratılarından birini almıştı. Gökhan Bağcı, benim de çok sevdiğim Sir Edvard Elgar’ın Op.85 “Viyolonsel Konçertosu”nu seslendirdi. Konserin diğer eseri, P.İ.Çaykovski “Romeo ve Juliette Uvertürü”ydü. Orkestrayı, şef Andrea Vitello yönetirken, başkemancı sandalyesinde Efdal Tekergölü oturuyordu.
Elgar Viyolonsel Konçertosu, 1. Dünya Savaşı’nın acılarıyla, kendi ailesinin, eşinin dramını anlatır. Öyle ki, bestecinin eşini kaybettikten sonra, uzun süre eser yazmadığı anlatılır çeşitli kaynaklarda. Bu konçerto, Elgar’ın büyük boyutlu eserlerinin de sonuncusu üstelik. İlk olarak 26 Ekim 1919 tarihinde besteci yönetiminde, Felix Salmond tarafından seslendirilmiş.
Kişisel anlamda, bir başka dramla hafızama kazınmıştır bu konçerto; Jacqueline du Pre'nin (1945-1987) yaşam öyküsüyle. Serhan Bali’nin NTV Radyo’daki Klasik Müzik Kuşağı’nda, sanatçının yaşam öyküsünü anlatırken kullandığı sözcükler hep içimi acıtmıştır duydukça; “Yaşasaydı 60 yaşında olacaktı!” Yıl 2005 idi Bali, du Pre’yi anlattığında. O Jacqueline du Pre ki, Elgar’ın Viyolonsel Konçertosu’nu, viyolonsel dağarına altın harflerle kazıyan büyük çellisttir. Ve…bu eseri yeryüzünde en iyi icra eden kişi olarak kayıtlara geçmiştir. Bali, 2007’de de “Kayıt Evreni” adlı programında bu değerli çellisti uzun bölümlerle anmıştı.
Merak edenler için; “Hillary ve Jackie” adlı filme ulaşabilirseniz, iki kardeşin birden yaşam öykülerine ulaşabilirsiniz.
Konçertonun bölüm başlıkları; Adagio-Moderato, Allegro molto, Adagio, Allegro ma non troppo.
Konser akşamında da çellistimiz Gökhan Bağcı bu duygulu eseri çok iyi seslendirdi. Eserin duygulu, dokunaklı halini her notada hissettirdi sanatçımız. Bu kıymetli konçerto için seçilmiş iyi bir çellistti Gökhan Bağcı, teşekkür ederim.
Konserin ikinci bölümünde P .İ. Çaykovski “Romeo ve Juliette Uvertürü”nü seslendirdi orkestra. Çaykovski’nin, “Beşler Topluluğu”nun kurucusu Mily Balakirev’in bir mektubu üzerine bestelediği uvertür/senfonik şiirdir. İlk olarak 1872 yılında Saint Petersburg’da Nikolai Rubinstein yönetiminde seslendirilmiş. Eser, özü itibarıyla Romeo ve Juliette’nin ölümsüz aşkını; “tutku”yu ve “şefkat dolu sevgi”yi anlatsa da, son trajiktir.
ADSO, önümüzdeki haftanın programını henüz açıklamadı. Ancak, yıllık programda KKTC CSO ile ortak bir konser görünüyor. Tarih de 13 Nisan yazılı, yer, her zamanki gibi AKM Aspendos Salonu. Program olduğu gibi uygulanırsa, Brahms “3. Senfoni” ve Rossini “Sevil Berberi” seslendirilecek.
H. HÜSEYİN DULUN
11 Nisan 2022, Antalya
Yararlanılan Kaynak: Dinleyicinin Kitabı-Üner Birkan