Bizim orkestralarımızda kadın müzisyenlerin çokluğu yerli-yabancı herkesin dikkatini çekiyor. Cumhuriyet dönemi kazanımlarının bir sonucu ve nimeti... Zaman zaman sadece kadın müzisyenlerden oluşan orkestralar da kuruldu. Biri İzmir'deydi ama etkinliğini sürdüremedi. Yıllar önce İsrail'den gelen, Rusya'dan göçmüş yahudi kadın müzisyenlerden kurulu bir orkestranın Ankara Festivali'ne konuk olduğunu hatırlıyorum.
Fotoğraf: Oğuz Sağdıç
Şimdi Ankara'da, tümü yetişkin kadın müzisyenlerden oluşan ve süreklilik kazanmaya kararlı görünen bir orkestramız var: Anycra Ensemble. Klasik müziğin eski dinleyicileri bu ismi anımsayabilirler. Çünkü şimdiki topluluk, Anycra Oda Orkestrası adı altında CSO ve Ankara Opera Orkestrası müzisyenleri tarafından 1990'da kurulanın, sadece kadınlardan oluşan bir tür isim sürdürümcüsü. O zaman karma olan, ünlü solistlere iyi şefler yönetiminde eşlik edip festivallere katılan bu orkestra, koşulların giderek ağırlaşması ve yeterli destek bulunamaması nedeniyle etkinliklerini tatil etmişti. O toplulukta yer alan CSO'lu kadın müzisyenler geçtiğimiz yıl, Emel Akçay, Esra Gökoğlu ve Zeynep Erkan'ın önderliğinde bu kez Anycra Ensemble'ı oluşturdular. Hepsi de birlikte müzik yapmaktan keyif alan, özverili, deneyimli müzisyenler. Ağırlık gene CSO ve Ankara Opera Orkestrası'nda ama bu kez Mersin ve İstanbul'dan katılan da var. Geçtiğimiz Eylül ayında uluslararası piyanistimiz Devlet Sanatçısı Gülsin Onay adına Tekirdağ'da düzenlenen etkinlikte piyanistimize eşlik ettiler.
Büyükelçi Massimo Gaiani, Zeynep Erkan'ı takdim ederken...
Anycra Ensemble, 2 Mart 2020 Pazartesi akşamı da İtalyan Büyükelçiliği'nin yüksek tavanlı salonunda, Türk-İtalyan genç kadın şef Nil Venditti (d. 1994) yönetiminde gene Gülsin Onay'a (d. 1954), Büyükelçilik ev sahipliğinde “Uluslararası Kadınlar Günü” konserinde eşlik etti. Konserin düzenleyicisi, bir süredir Ankara'da büyükelçiliklerde etkinlikler düzenleyen, başını gene Zeynep Erkan'la, emekli sefire Zeynep Ersavcı'nın çektiği “Music Life Around Us” başlıklı girişimdi.
Büyükelçi Massimo Gaiani 'nin Türk asker şehitleri için üzüntülerini vurguladığı açış ve hoşgeldiniz konuşmasından sonra Zeynep Ersavcı kısa bir bilgi sunumu yaptı ve orkestra salona girerek yerini aldı. Gülsin Onay piyano başına gelerek salondakileri şehitler için saygı duruşuna davet etti ve ardından konser başladı. W. A. Mozart'ın ( 1756-1791) sadece yaylı eşlikli KV 414 eser sayılı La Majör 12. Piyano Konçertosu, büyükelçiliğin 1940'daki açılış günlerinden bu yana Ankara'da olduğunu tahmin ettiğimiz Hoffman piyanosunun tuşlarında tınılanmaya başladı. Antalya'daki konseri Bakanlığın “üç gün ara” kararı nedeniyle yapılamayan Gülsin Onay, her zamanki “bakımlı” haliyle piyano başındaydı ve topluluğun Nil Venditti yönetimindeki uyumlu eşliğinde, pırıltılı bir icra çıkardı. Eser, büyükelçiliğin yüksek tavanlı ve parke döşeli salonunda, dinleyiciyle birlikte oluşan iyi akustik ortamda zevkle dinlenildi.
İkinci eser gene Mozart'ın K.136 eser sayılı Do majör 1 No'lu Divertimento'suydu. Nil Venditti'nin belki salonun akustik durumu nedeniyle biraz daha yumuşak ses istemesi gerekiyordu. Eser gayet bütüncül ve gür biçimde seslendirildi. Son eser romantik dönem İngiliz müziğinin temsilcisi Edward Elgar'ın (1857-1934) Yaylılar için Serenad'ıydı. Anycra Ensemble gene deneyimiyle iyi bir tını tutturdu.
Bu topluluğun özveriyle birlikte çalma keyfini yaşamak için bir araya gelen üyelerinin adlarını tek tek vermek istiyorum: Esra Gökoğlu, Aycan Demir, Yeşim Güner Kıvılcım, Şenzelita Aykanat Bayram (1. keman), Emel Özer, Zeynep Erkan, Ezgi Dalaysel Savaşçı, deniz Şamlıoğlu ( 2. Keman), Tuba Özkan, Yasemin Gören, Yeliz Özkaya (Viyola), Zeynep Ulutaş, Demet Gökalp ( Viyolonsel), Hacer Özlü (Kontrbas).
Konser öncesi ve eser aralarında heyecanlı konuşmalarıyla dinleyicilere bilgi veren şef Nil Venditti, bu kez, bir de bis parçası hazırladıkları muştusu vererek topluluğu yeniden harekete geçirdi. Yaşadığımız günlerin hüzünlü havasına da uygun düşen, Pietro Mascagni'nin ( 1863-1945) Cavalleria Rusticana operasının “İntermezzo”sunu seslendirdiler.
Bu dinleti sırasında şef ile orkestra arasındaki iyi iletişimi ve gözlerinden okunan sevgiyi görünce, kendi kendime “Yoksa Nil, bu topluluğun daimi şefi mi olacak?” diye sormadan edemedim. Bakalım, zaman içinde göreceğiz. Anycra Ensemble'a, Dünya Emekçi Kadınlar Günü ( 8 Mart) öncesinde, ileriye dönük uzun ömür ve başarılar diliyorum.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
3 Mart 2020, Ankara