Yeni bestelerin ilk seslendirilişleri ya da bir besteyi ilk kez dinliyor olmaktan hep heyecan duyarım. . 10. Türkiye Gitar Buluşması'nın Türk Gitar Konçertoları teması bu yönüyle tam anlamıyla heyecan verici. Günlük koşuşturma, katılımcı öğrencilerin ustalık sınıflarında yer alacakları hocaların sınıflarına koşuşturmaları, aralarda etkinliklerden sonra sıranın konsere gelmesi, günün beklenen vakti .
10. TGB'nin 30 Temmuz 2016 gecesi, ikinci konserini şef Orhun Orhon, kurucusu olduğu ve Donizetti Ödülleri'nde “Yılın Orkestrası” seçilen Ankara Gençlik Senfoni Orkestrası-AGSO ile üstlenmişti. Orkestra, başkemancı Ebru Yerlikaya ve ilk eserin solisti sahneye çıkıp konuçlandığında, Orhun Orhon dinleyiciye dönüp, bir insanlık dersi verircesine önemli bir “vefa” konuşması yaptı. Kendisi de, orkestra üyelerinin bir bölümü de Bilkent'liydi. “ Burada kendimizi evimizde hissediyor ve bu olanağı bize tanıdığı için Kağan Korad'a ve Bilkent'e teşekkür ediyoruz” dedikten sonra, konseri “Esma Abla”ya ithaf etti. Esma Abla, Bilkent'te uzun yıllar hizmetli olarak çalıştıktan sonra emekliye ayrılıp geçtiğimiz günlerde yakalandığı hücrebozan hastalığı nedeniyle vefat eden, okulun “yatay” işleyişinde önemli bir şahsiyetti. Orhon, kısaca davranışları, çocukları kollaması ve gösterdiği sevgi nedeniyle Esma Abla'nın kendilerinde unutulmaz bir iz bırakmış olduğunu bir cırpıda anlatıverdi.
Bu konuşmayı dinlerken içimden, “Umarım Bilkent Üniversitesi de kendi mezunlarından hak edenlere gerekli vefayı gösterir” diye geçirmekten kendimi alamadım.
Konserin ilk eseri, diş hekimi-klasik gitarist ve Mimar Sinan'da doçent unvanıyla gitar öğreten Sinan Erşahin'in “Orkestra ve Gitar İçin Büyük Rondo”suydu. Solist iki yıl önceki buluşmada verdiği resitalde dikkatimizi çeken, Detmoltd'de ünlü Prof. Dale Kavanagh’ın sınıfından birincilikle mezun olup halen konser solistliği diplomasına hak kazanmak üzere olan Cem Çeliksırt'tı. Türkiye'den çok Almanya ve Avrupa ülkelerinde tanınan İyi gitarist Çeliksırt, Erşahin'in eserindeki üst düzey virtüozite isteyen bölümlerde, teknik ve tınısal olarak kendini gösterdi. Eseri nasıl ciddiye alıp iyi hazırlandığı, belleğine alarak notasız çalmasından belliydi.
Bu büyük ve gitarın serimlediği ana temanın ton değişimleri ve çeşitlemelerle sıklıkla karşımıza çıktığı “büyük rondo”da Erşahin, yaylıların yanısıra üflemeli çalgılara da yer vermişti. Klarnet, obua, flüt ve fagotun kullanım tarzıyla yer yer İspanyol havası estiren parçada, hızlı tempo içinde bizim folklorümüzden stilizasyonlar da hissediliyordu. Orkestra partilerinin, özellikle de üflemelilerin katılımındaki bölümlerin yeniden gözden geçirilmesi halinde, parçanın daha da sevimlilik kazanacağını sanıyorum.
Gecenin ikinci eseri, bundan tam 18 yıl önce, aynı salonda Bujor Hoinic yönetimindeki BSO eşliğinde, Kağan Korad, Kürşad Terci ve Soner Egesel'den oluşan Bilkent Gitar Üçlüsü'nün icrasıyla dinlemiş olduğum, Nejat Başeğmezler'in “Üç Gitar İçin Konçerto”suydu. Doğrusu aradan geçen onca yılda eseri unutmuş olduğumu itiraf etmeliyim. Eseri, solist olarak İzmir'den gelen ve yetkin gitaristlerden oluşan “Yaşar Gitar Üçlüsü” icra etti. Hüzünlü ve neşeli temaların âdeta birbiriyle güreştiği, alışılmış hızlı-ağır-hızlı biçimdeki eserin ilk iki bölümünü şef Orhon kesintisiz, birbirine bağlı olarak (attaca) çaldırdı. Hem orkestra, hem solistler çok iyi bir icra çıkardılar.
Necil Kâzım Akses'in kompozisyon öğrencisi olan, yıllarca CSO'da viyola grup üyeliği yapan Başeğmezler'in eser bestelemeye olan sevgisini, bu konçertoyu dinlerken bir kez daha anımsadım. Seslendirme sonunda, sahne üzerindeki mutluluk görüntüsü, hem üç solistin, hem orkestra ve şefin, hem de biraz zor beğenir olduğunu bildiğim Nejat Başeğmezler'in memnuniyetinin görsel anlatımı gibiydi.
Sezonun sonunda arkadaşları tatil yerlerine dağılmışken, ciddiyet ve müzik sevgisiyle bu konserde çalan AGSO'nun eski-yeni tüm üyeleri, inanıyorum ki şimdi dinlenceye görev yapıp katkıda bulunmanın huzuru içinde çekilecekler.
Mehmet Kılınç, Emre Gül ve geçirdiği bir kaza nedeniyle iyileşme süreci yaşayan Deniz Gülfırat'ın yerine Oğuz Öz 'den oluşan, Kürşad Terci ve Onur Önem'in öğrencileri olarak gelişirken, önemli gitaristlerle de çalışarak iyi bir icra düzeyi yakalayan Yaşar Gitar Üçlüsü'nü kutlarken, şu tatil günlerinde program çalışmalarını yapan CSO ve öteki devlet orkestralarının da dikkatine sunmak istiyorum. Çünkü bu eser ve icra genel dinleyiciden de esirgenmemeli. Eserdeki zorlukların dikkatle aşılmasını sağlayan şef Orhun Orhon da zaten tüm bu orkestraların şef portföyünde bulunuyor.