Üç bestecimizin şarkıları bu kadar mı güzel seslendirilir, öyle sözde değil, gerçek “gönül”lere dokunur? Selva Erdener boşuna konsere başlık olarak “Üç Kalp”i önermemiş! Nicedir dinlerken gözyaşı döken dinleyicilere tanık olmamıştım. 12 Şubat 2019 gecesi Erimtan Müzesi'ndeki Sevgililer Günü konserinde, İbrahim Yazıcı'nın piyanosu eşliğinde, Selva Erdener o güzelim Yalçın Tura, Turgay Erdener, Fazıl Say şarkılarını söylerken de, konser sonunda salon boşalırken sohbet edenler arasında da gözyaşlarını silenler vardı.
İşte sanatın gücü. Ozanlarımızın dizelerini alıp besteleyen yetkin besteciler ve seslendiren yetkin müzisyenler var oldukça, daha nice şarkılar kazanacak müzik dağarımız. Üstelik bu şarkılar tek sayfadan oluşan notaya sahip değildir, eşliğinde sayfalarca nota, yüzlerce akor vardır.
Selva Erdener-İbrahim Yazıcı ikilisi dinletiye bir sürprizle başladı. Programda yazmayan bir şarkıydı bu, “Memleketim”... Niye Memleketim? Selva açıkladı. Çünkü ikisi de Ankaralıydı, Ankara Devlet Konservatuvarı'nda okumuşlardı, kendi memleketlerindelerdi. Nazım Hikmet'in dizelerine Fazıl Say'ın İlk Şarkılar albümünde yer alan bestesi, bu kez Selva Erdener'in sesinden hayat buldu. Ardından birer birer Yalçın Tura, Turgay Erdener ve Fazıl Say'ın değişik dönemlerde besteledikleri şarkılar geldi. Sözlerin sahipleri arasında Turan Oflazoğlu, Metin Altıok, Nazım Hikmet gibi ustalar vardı.
Şarkı aralarında İbrahim Yazıcı hem bestecilerin hem şarkıların öykülerini kendine özgü esprileriyle anlattı. Yaptığı Fazıl Say taklitleriyle de dinleyiciyi kırdı geçirdi. Dinletinin ortasında Fazıl Say'ın ikinci baladı olan “Kumru”yu piyanoyla seslendirerek Selva'ya bir soluk aldırdı. İkili salonu dolduran dinleyiciden büyük alkış alkış aldı ve bis parçası olarak da Yazıcı'nın düzenlemesi Azerî parça Dut Ağacı'nı seslendirdi. Altmış dakika boyunca duygulandık, müzikten zevk aldık. Selva Erdener'in “biliyor musun?” başlıklı albümü daha zengin eşlikler içeriyor ama yalın piyano eşliğiyle bu billur ses, şarkıların aryalaştırmadan nasıl söyleneceği konusunda gerçekten önemli bir örnek.
***
Bu konserin de başlığında yer alan Sevgililer Günü, kapitalizmin tüketim pompası nedeniyle karşılıklı “armağanlaşma”yla ekonomik boyutu hayli yüksek bir kutlama... Aslında toplumumuzun bugünü “Sevgili” yerine “sevgi” bağlamında kutlamaya gereksinimi var. Çok temel, sağlıklı bir duygu sevgi... Eksikliği halinde insanlar şiddete, kötülüğe, yalana daha kolay yönelebiliyorlar. Ekonomik nedenler dışında suç işleyenlerin, eşlerini dövenlerin, yaralayanların, öldürenlerin geçmişlerini ayrıştırıcı gözle incelediğimizde, genellikle “sevgisiz bir ortam” görüyoruz.
Sevgi aslında öyle bir sihirli değnek ki, başarıda, üretimde, yaşama tutunmakta, engelleri aşmada, hastalıkları yenmede, “kararlılık”la birlikte belirleyici rol oynuyor. Sevgililerine olumlu duygularını belirten uygar insanlarla birlikte, “Herkes için sevgi günü kutlu olsun” diyorum...
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
13 Şubat 2019