Gecenin tam yarısında yazı yazmaya oturunca, lafı fazla uzatmamak lazım. Şöyle bir düşündüm ve konserin özetini başlığa taşıdım: “AyşeDeniz ve Ankara birbirlerini özlemişler!”
AyşeDeniz Gökçin'i (d.1988) uzun uzun tanıtmaya gerek yok, çünkü klasik müzikle ilgilenen çoğu kişi onu biliyor. Lisans öğrenimini Amerika'da Eastman Müzik Okulu'nda, lisansüstü eğitimini de İngiltere'de Kraliyet Müzik Akademisi'nde yapan ve bir klasik piyanist olarak 9 yaşından bu yana Türkiye'deki pek çok orkestrayla solist olarak çalan AyşeDeniz, esas ününü, sosyal medyanın katkısıyla Pink Floyd'un parçalarını Liszt'in Dante sonatıyla birlikte yeniden bestelediği Lisztified albümüyle yaptı. Amerika, Güney Amerika, Avrupa ve Asya'da pekçok festivale Pink Floyd'a, Piazzola'ya, Nirvana'ya getirdiği yeni yorumlar için davet edildi. Ama sonra dengeyi yeniden kurdu ve çocukluğundan bu yana favori bestecisi olan “Bir Chopin Olayı” albümüyle klasiğe ağırlık vermeye başladı. Çalışmalarını Londra'da sürdürüyor, kayıtlarını orada yapıyor ve sosyal medyayı her sabah “Günaydın” demek için değil, albümlerini tanıtmak için kullanmaya çalışıyor.
AyşeDeniz'i 18 Mayıs 2018 gecesi Erimtan Salonu'nda bir Chopin ve öteki işler karması olarak dinledik. Çocukluğundan beri yakından izlediğim AyşeDeniz'in öndegelen özellikleri yaptığı işe inancı ve sevgisi, pozitif enerjisi, hep en iyiye ulaşma çabasıdır. Chopin'in daha çok dinlenen ve sevilen mazurka, polonez, noktürn gibi kısa parçalarını geçmişte hep çaldı, iyi de çaldı. Ama iş albüm yapmaya gelince, kendi tabiriyle “iki baba sonat”ı tercih etti. Kaydını önceden dinlemiştim, canlı olarak da iki sonatı ne denli içselleştirdiği gördüm. Özellikle cenaze marşını da içeren Si minör sonatı, paldır küldür değil, büyük bir duyarlılıkla, tüm nüansları hissettirerek ve tabii kendisi de hissederek çaldı.
Dinletilerinde konuşmayı sever, heyecanını dinleyiciye aktarmayı becerir AyşeDeniz. Bu dinletide de her eserle ilgili “bıcır bıcır” bilgi verirken de, çalarken de âdeta dinleyiciyle bir ruh birliği sağladı. 1 saat 45 dakikanın içine programında belirtilmeyenleri de sığdırdı. Bis olarak Fazıl Say'ın Mozart'ın Türk Marşı'na yaptığı caz düzenlemesini, ardından kendi zeybek düzenlemesini seslendirdi. Sonra da bir ricada bulundu, annesinin uzattığı cep telefonuyla kısa bir video çekimi yapmak üzere dinleyiciden hep beraber “Ankara” diye bağırmalarını istedi. Öyle bir “Ankara” gümbürdedi ki, bu yazının başlığı da çıkıverdi.
Dinleyici fuayeye deyim yerindeyse “ağzı kulaklarında” çıktı ve “Bir Chopin Olayı” CD'sini imzalatmak için uzun bir kuyruk oluşturdu.
AyşeDeniz şimdilerde Beethoven'in “baba” sonatlarını kaydediyor. Albümün yayımını merakla bekliyoruz.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
18 Mayıs 2018