Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın 18 Mayıs 2019 akşamı, sanatçıları da, dinleyiciyi de sıcaktan bunaltan salonu, 3 Mayıs'taki Uğur Mumcu konserinden sonra yeniden büyük bir çoşku yaşadı. Ama ne coşku! Dinleyiciden gelen spontan alkışlar, ıslıklar, bravo sesleri... Orkestra üyelerinin gözlerinde ışıltılar... Her rahleye iliştirilmiş Türk bayraklarının kızılımsı ışımaları yüzlerine vuruyor. Arkada iki Türk bayrağı arasına Atatürk'ün yeni bir portresi yerleştirilmiş. Dinleyici, tıpkı Türk halkının büyük kesimi gibi, Atatürk'ün Samsun'a çıkıp milli mücadeleyi başlatmasının 100. yılını, sahnedekilerle birlikte kutluyor.
Bir gençlik bayramında, gençlik için iyi düşünülmüş bir programdı. 2010'da BBC Genç Müzisyenler Yarışması'nı kazanarak adını hem Ada ülkesi ve İngiliz Milletler Topluluğu üyesi ülkelerde, hem Türkiye'de duyuran Lara Melda (d. 1993) orkestranın solist konuğuydu. 6 yaşında Emily Jeffery ile başladığı piyano eğitimini Kraliyet Bursu kazanıp Londra'daki Kraliyet Müzik Koleji'nde Ian Jones'la tamamladı. Uluslararası dolaşımda yer alan bir piyano solisti olarak gelişimini sürdürmek için çaba gösteren ve halen çalışmalarını efsanevi isim Alfred Brendel'le (d.1931) sürdüren Lara, sempatik, ışıltılı gözlü, yaptığı müziğin hissettirdikleri yüzüne doğallıkla yansıyan bir piyanist. Şef Tolga Taviş yönetimindeki CSO eşliğinde Robert Schumann'ın romantik, yer yer melankolik, temalarıyla başka bestecileri de etkilemiş tek piyano konçertosunu yetkinlikle seslendirdi. Elleri küçük ama klavyeye egemen, cümlelemeleri net, pırıltılı bir tuşesi var Lara'nın. Dinleyiciden o denli büyük bir alkış aldı ki, bis parçası çalmadan sahneden ayrılamadı.
Seçtiği eser, her piyanistin olmazsa olmaz bestecisi Frederik Chopin'in 1 Nolu Ballade'ıydı. Besteciyi önceden tahmin etmiştim ama tabii ki hangi eseri seçeceğini bilemezdim. Çünkü Lara'nın bir Chopin CD'si yayımlamak için çalışma içinde olduğunu öğrenmiştim. Lara, bestecinin hem lirik, hem ateşli yanını sergileyen 1. Ballade'ını mükemmel seslendirerek dinleyiciyi mutlu etti ve kendisi de gördüğü ilgiden mutlu olarak sahneden ayrıldı. BBC'nin sürekli yer verdiği sanatçılarından biri haline gelen Lara'ya uluslararası solistlik serüveninde başarılar diliyorum.
SONSUZLUĞA ATILAN ADIM
Konserin ikinci yarısı, fagotçu olarak başladığı müzik kariyerinde lisansüstü eğitimi aldığı şeflik ve bestecilik etkinliğiyle sivrilen Tolga Taviş'in ( d. 1980) tam bir gençlik yapıtı olarak nitelendirebileceğimiz, anlatıcı, solist, koro ve çocuk korosu için “Sonsuzluğa Atılan Adım” başlıklı eserine ayrılmıştı. Eser Taviş'in bir bakıma “çıraklık” dönemi işiydi, çünkü bu cesamette olmasına karşın, orkestra için yaptığı ilk besteydi. Samsun Operası'nda şeflik yaptığı sırada, Samsun Valiliği'nin 2008 yılındaki siparişi üzerine bestelemiş ve ilk kez 19 Mayıs 2019 saat 09.15'de Bandırma Vapuru'nun yanaştığı Tütün İskelesi'nde açıkhavada seslendirilmişti.
Salon ortamında ve Ankara'da ilk kez CSO'da dinleyici önüne çıkan eserin librettosunu rejisör Murat Göksu yazmış ve akışı kurgulamıştı. Anlatıcılığı basbariton, çok yönlü sahne sanatçısı Mehmet Yılmaz üstlenmişti. Finaldeki soloyu da bariton Arda Aktar söyledi. Korolu bölümleri İlknür Özal Göncü'nün çalıştırıp hazırladığı Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Korosu ve Süreyye Çağlar, Fulya Yıldırak ile Nilüfer Tatman'ın çalıştırdığı TRT Ankara Radyosu Çoksesli Çocuk Korosu seslendirdi. Karma büyükler korosu orkestranın ardında yer alırken anlatıcı ve solist orkestranın içindeydi.Çocuk korosu ise dinleyici bölümünde birinci sıra ile sahne arasına konuçlandı.
Yapıt “Ahvâl”, “Karadeniz'le Vals” ve “Sonsuzluğa Atılan Adım” olmak üzere üç bölüm üzerinden kurgulanmıştı. Mehmet Yılmaz'ın heyecanlı anlatımıyla içiçe ilerleyen müzik ve koronun giriş çıkışları, eserin özündeki dramatik ve duygusal yapıyı, dinleyiciyi sıkmadan yansıtıyordu. Yapıt dinleyiciyi kucaklar nitelikteydi. Nitekim, insanların Atatürk duyarlılığını yoğun biçimde gösterdiği günümüzde, “ Konu vatan ise gerisi teferruattır” ile finaldeki “geldikleri gibi gidecekler” sözleri başta olmak üzere seslendirme devam ederken dinleyicinin alkışlaması, eserin ne denli içselleştiriliverdiğini gösteriyordu. Orkestra memnuniyeti ise başkemancı Menevşe Aydoğdu olmak üzere orkestra üyelerinin yüzlerinden yansıyordu.
Bu çoşkulu ortamda eserin sonunda , Taviş orkestra ve soloyla marşlara geçti. Cemal Edhem Bey'in (Yeşil) sözlerini yazdığı, Musa Süreyya Bey'in bestelediği “Ey vatan, gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz” dizesiyle başlayan Mülkiye Marşı'nı, Dağ Başını Duman Almış diye bilinen Gençlik Marşı ve C. Reşit Rey'in 10. yıl marşları izledi. Alkış, ıslık, sallanan bayraklar, ortalık olumlu anlamda kıyamet yerine döndü.
Bu eser ve marşlar 19 Mayıs Pazar günü ODTÜ’de Devrim Stadında saat 16:00’da , bu kez bariton Kamil Kaplan solistliğinde, aynı kadroyla seslendirilecek.
Halkımızın 19 Mayıs'ın 100. yılını bu denli benimsemesi, bir kesimin moda deyimiyle “hayırlara vesile olur, inşallah!”...
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
18 Mayıs 2019, Ankara