İnsan sesine en yakın sesi çıkartan çalgı hangisidir? diye sorulduğunda duraksamadan “Viyolonsel” cevabını verebilirsiniz. Ülkemizdeki yeni kuşak viyolonsel solist ve hocalarından Prof. Dr. Ozan Evrim Tunca, resitallerinden hem kendi sesini kullanır, hem de çalgısını dinletir. Kendi sesi, çalacağı eserler hakkında dinleyicileri aydınlatmak veya resitali oturttuğu çerçeveyi açıklamak içindir. Ozan Tunca'yı 28 Mart 2017 gecesi Erimtan Salı Konserleri'nde dinledik.
Üzerinde barok dönemi çağrıştıran ceketi ve içinde işlemeli, kolları dantelli gömleğiyle sahneye çıktı ve önce Johann Sebastian Bach ve seslendireceği Do Majör 3. Süit hakkında dinleyiciyi bilgilendirdi. Konser “Üç Büyük B” başlığını taşıyordu. Bach süit sonrası, L. van Beethoven ve J. Brahms'tan birer viyolonsel sonatının seslendirilmesi için piyano başına İlter Vurucu da geçti. Sayfaları oda müziğinde deneyimli iyi bir piyanist olan Tayfun İlhan çeviriyordu. Ozan Eskişehir'de, İlter Ankara'da olmasına karşın gidip gelerek yeterli prova zamanını ayırmışlardı. Böylece bu ilk resitallerinde iyi bir sonuç alırlarken, bu birlikteliği sürdürebileceklerinin sinyallerini de verdiler.
Beethoven'in 4. Sonatı öncesi, çağının devrimcisi bestecinin müziğindeki bazı özelliklerin nereden geldiğine ilişkin Ozan Tunca'nın psikolojik tahlili ilgiyle dinlendi. Özellikle piyano partileri hayli yoğun ve zor olan Brahms Fa Majör 2. Sonatta İlter Vurucu, oda müziği alanında partner arayanlar için iyi bir piyanist olduğunu gösterdi.
İkili, her eserin sonunda Erimtan salonunu dolduran dinleyiciden yoğun alkış aldılar. Program ağırlığına karşın, bu alkışları ödüllendirmek üzere yeniden sahneye gelerek Çaykovski'nin Hüzünlü Vals'ini seslendirdiler.
Tunca, bu resitalde, özellikle viyolonsel yapımında iddialı olan Ankaralı luthiye Mehmet Yüksel'in elinden çıkma bir çello ile çaldı. Enstrüman, eski otobüscülerin tabiriyle henüz “rodaj”daydı, daha çok kullanılıp biraz açılması lazım. İtalyan çellolarının parlak ve yüksek tınılarına karşın, Yüksel yapımı çello henüz yeterince açılmadığı için biraz koyu tonlar veriyordu. Yaptığı çelloların kullanıcıları arasında Alexander Rudin'in de bulunduğu, yurtdışından siparişler almaya başlayan Yüksel, resitalin dinleyicileri arasındaydı.
İki sezondur Erimtan konserlerinde hiç yersiz alkış olmadı, konser sırasında cep telefonu çalmadı. Piyango Ozan Tunca'ya ilginç bir biçimde vurdu. Tam iki bölüm arasındaki sessizlikte, hem de yaylı çalgı tonlu bir cep telefonu sesi duyuldu. Ozan da fırsatı kaçırmayıp “Herhalde ben senden güzel çalarım demek istiyor” diye espriyi patlattı.
Ozan Tunca'nın HÜ. Ankara Devlet Konservatuvarı'nda aynı yıllarda okuduğu arkadaşlarından bazıları konseri dinlemeye gelmişlerdi. CSO'dan Pervin Sak ve Yiğit Tan, AÜDK'dan Sinan Dizmen ve piyanist Elif Önal, HÜADK'ndan İzzet Nazlıaka ve Pınar Turan, ADOB'dan soprano Güzin Yıldız görebildiklerim arasındaydı.
Hem çalanların, hem dinleyenlerin memnun kaldığını ve oda müziği dinleyicisinin giderek arttığını görmek memnuniyet verici.
Şefik KAHRAMANKAPTAN
29 Mart 2017