Türk Sineması Adayı Olarak Kore Filmi Uyarlaması Seçildi
Türkiye dahil pek çok ülke 25 Nisan 2021'de düzenlenecek Oscar ödülleri için en iyi yabancı film dalında aday adayı belirliyor. Bizim durumumuz ise eskilerin çok güzel bir deyişini hatırlatıyor, "elden ayrıksı olmak"; yani herkesin gittiği yoldan gitmeyip ters köşe yapmak. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yönetilen Oscar adaylığı sürecinin ters köşesi, bilinmezlik ve şeffaf olmama halini işaret ediyor.
Bakanlığın sayfası dahil elimizdeki tek bilgi "Seçici Kurul" tarafından yapılan başvurular arasından "7. Koğuştaki Mucize" filmi seçilmiş olduğu. Peki bu kurul kimlerden oluşur, daha da önemlisi başka hangi filmler yarıştı gibi son derece makul sorular geliyorsa aklınıza, Semih Kaplanoğlu'nun filmi Bağlılık-Aslı kararında olduğu gibi, hiçbir ayrıntı yok. Kurul hangi filmleri izleyip "7. Koğuştaki Mucize" üzerinde ittifak etti, gerekçesi nedir, adeta bir devlet sırrı. Geçen yıl 16 kişilik seçici kurul ile 23 başvurudan sözedilmişti; bu yıl 13 kişilik kurul ve 11 başvuru deniliyor, hepsi bu kadar…
Kızı ile aynı zekâ yaşına sahip bir babanın hukuksuzluğa karşı mücadelesini, adalet arayışını dramatize eden "7. Koğuştaki Mucize" Aras Bulut İynemli'nin oyunu ile parlayan ve gişede başarılı olan bir filmdi. Buraya kadar gayet hoş, ama film bize ait değil; 2013 yapımı "7. Koğuştaki Mucize" isimli Güney Kore filminin uyarlaması. Bunu isim ve mekanların Türkçeleştirilmesiyle filmin yeniden çevrilmesi diye okuyabilirsiniz. Dahası var, aynı film 2019'da Filipinli yönetmen Nuel Naval tarafından birebir uyarlandı; ismi "Miracle in Cell No.7", yani 7. Koğuştaki Mucize!
Uluslararası etkinliklerde ancak özgün çalışmaların dikkat çekmesi ve başarılı olması şansı varken, biz Kore'den Filipinler'e defalarca uyarlanan bir senaryoyu Türk sineması diye yarıştırıyoruz. Bu tuhaf tarz, müzikten tiyatroya sinemaya, giderek sanatın her dalında empoze edilen BYO modeli (Ben Yaptım Oldu) değilse, nedir?
HALDUN ARMAĞAN
12 Kasım 2020, Ankara