Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, doğumunun 252. yıldönümünde peş peşe iki hafta âdeta bir “Beethoven şöleni” yaşatıyor. Programlarda söz edilmese de ben böyle değerlendirdim.
Beethoven’in bu hafta iki önemli eseri seslendirildi; Op.61 Keman Konçertosu ve Op.67 5. Senfoni. Orkestrayı şef Oğuzhan Kavruk yönetti, solist olarak kıymetli ve genç yeteneğimiz, Elvin Hoxha Ganiyev yer aldı.
Başkemancı koltuğunda uzun aradan sonra İbrahim Sezer oturdu.
Konu dağılmadan hemen ekleyeyim, önümüzdeki Cuma akşamının konseri cumhuriyetimizin kurucularından İsmet İnönü’ye adanmış. Uzun yıllar özen gösterilmediğini düşündüğüm bir detay bu yıl es geçilmemiş; programa viyolonselin yer aldığı bir eser konmuş. L.van Beethoven “Üçlü Konçerto” ve “7. Senfoni” bu haftanın programı. Bilindiği gibi merhum İnönü’nün en sevdiği çalgıydı çello.
Haftanın konserinde ilk olarak kemancı Elvin Hoxha Ganiyev geldi sahneye ve L.van Beethoven Re majör Keman Konçertosu’nu seslendirdi. Ganiyev, müthiş bir kemancı. Bunu ilk andan itibaren hissettiriyor. Eserin kadanslarında ve “bir daha”(bis) olarak seslendirdiğinde, onun virtüozitesini daha iyi anlıyor, dinliyorsunuz. Evet, AKM Aspendos Salonu’ndan müthiş bir kemancı geçti.
Keman Konçertosu: Üç bölümlü eser, dinleyiciye orkestra ile solo çalgı arasındaki uyumun, karşılıklı söyleşinin en güzel örneklerini verir. Birinci bölüm iki temalıdır, sonat formundadır. Timpaninin dört vuruşundan sonra uzun bir orkestra girişiyle başlar. Bu uzun bekleyiş sonrasında, solo çalgı birinci temayı sunar. Bölümün ikinci temasını işitmek için, kadansın sona ermesini bekleriz. Bölüm, bu umulmadık kesintilere karşın, olağanüstü lirik bir atmosferde son bulur. Ağır bölüm, solo çalgı ile orkestra arasındaki konuşma üzerine kuruludur. Bölümde kullanılan iki ana tema ile bir yan tema, çeşitlemeler içinde sunulur. Son bölümün ana teması, neşeli bir halk ezgisini andırır. Konçerto, parlak bir koda ile sona erer. Bölüm başlıkları: Allegro ma non troppo/Larghetto/Rondo(allegro)
Konserin ikinci bölümünde orkestra, yine Beethoven’in “Kader Senfonisi” olarak da bilinen 5. Senfonisi’ni seslendirdi. Bu yaratı, girişteki görkemli vuruşlarla daha çok anımsanır. “Kaderin kapıya vuruşu” dur bu sesler adeta. Orkestra bu senfoniyi de güçlü ve görkemli seslendirdi.
Alkış konusu:
Her konserde soruna dönüşen eser aralarındaki alkış konusunda, Şefik Kahramankaptan’ın çözüm önerisi CSO’da uygulandı ve olumlu sonuç alındı. ADSO da ısrarla sürdürülen alkış sorununu, konser başlamadan sahneden yapacağı duyurularla önlemeyi denemelidir.
ADSO konserlerinde yaşanan bir başka sorun da artık rezalet boyutunda. Konser başladıktan sonra kapılar kapatılıp içeriye giriş-çıkış olmamasının sağlanması gerekirken, özen gösterilmemesi dolaysız yönetim hatası olarak yorumlanabilir.
Umarım bu iki kronik rahatsızlığa kısa sürede çözüm bulunur.
H.HÜSEYİN DULUN
19 Aralık 2022, Antalya
Yararlanılan kaynak: Dinleyicinin Kitabı, Üner Birkan