Geride bıraktığımız hafta yine etkinlilerle dopdoluydu Antalya. Üç konser etkinliği izleyebildim, o konserlerden notlarım:
Antalya Arkeoloji Müzesi’ndeydi haftanın ilk konseri. Antalya Devlet Opera ve Balesi sanatçısı soprano Burcu Bükem Kuru, “Kuzey Rüzgarları” başlıklı konseriyle İskandinav ülkelerinden örnekler verdi. Besteciler; Jean Sibelius, Wilhelm Stenhammar, Ture Rangström, Edvard Grieg, Gösta Nyström, Filippa Engellau ve Lars Erik Larsson’dan şarkıları açıklamalı seslendirdi. Sanatçıya, yine AntDOB’dan, korrepetitör Anna Tepretmez eşlik etti.
Antalya’da müze konserleri büyük ilgi görüyor. Bu nedenle hemen her ay, en az bir konser gerçekleştiriyor sanat kurumlarımız. Son konserde soprano Burcu Kuru, eserlerini seslendirdiği bestecilerin hem kısaca yaşam öykülerini, hem de söyleyeceği şarkıların öykülerini anlattı. Müzenin kendine has atmosferinde müzik dinlemek, gerçekten çok farklı duygular hissettiriyor insana. Müze Konserleri dizisi 24 Ekim’de AntDOB sanatçıları konseriyle sürecek.
İkinci olarak, yıllardır sonbaharı göçebe yaşayan değerli sanat kurumumuz Antalya Devlet Senfoni Orkestrasının konserindeydim. Bu hafta da Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleşti konser. Orkestrayı şef Hakan Şensoy yönetti, solist olarak klarnetist And Karabacak ile viyolasıyla Cenk Erbiner görev aldı. Başkemancı Efdal Tekergölü’ydü.
İlk bölüm A.Schnittke “Elveda Valsi” ile başladı, ardından G.Finzi “Klarinet Konçertosu” And Karabacak tarafından seslendirildi. Klarinet soloları biraz da arka sıralarda olduğumdan olacak galiba ki, iyi duyamıyorum ya da ses o tarafa iyi dağılmıyor. Geçen yıl da AKM Aspendos Salonu’nda klarineti duyma sorunu yaşamıştım. Bu, kişisel de olabilir.
İki haftadır programında senfoni bulunmayan orkestra, aradan sonra Ralf Schrabbe “Viyola Konçertosu” ile sürdürdü programını. İlginç bir eserdi bu konçerto. Zaman zaman vurmalılardan gelen tınılar çok tanıdıktı sanki. Dört bölümlü ve uzun bir yaratı dinledik. Her iki solist de “bir daha”(bis) çalmadılar, bu dikkat çekiciydi.
Konserde seslendirilen Viyola Konçertosu’nun bestecisi Ralf Schrabbe’da salondaydı. Kendisine orkestra adına çiçek sunularak teşekkür edildi.
Aralık ayında Antalya Piyano Festivali var. Skandallar sonrası iptal edilen Altın Portakal Film Festivali, ABB Başkanı Muhittin Böcek tarafından yaptırılacağı neredeyse kesinlik kazanmış gibi. Böyle olunca ADSO’nun göçebe yaşamı biraz daha uzayacak gibi görünüyor. ADSO 3. haftada, 3. konserini 3. farklı salonda; Erdem Beyazıt Kültür Merkezi’nde yapabilecek.
“Dünya Tangolarından Seçmeler” başlıklı konser için şöyle tanıtım yaptı ADSO:
“Kuşağının en başarılı şeflerinden Deniz Oliveira Erdinç yönetimindeki Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, Gustavo Battistesta (bandoneon), Doğan Ozan Gedik (keman), Buğra Yüksel (piyano) ve Aslı Yetişener (kontrbas)’tan oluşan Türkiye’nin en seçkin tango müziği topluluklarından La Fortuna Tango Orkestrası’na eşlik edecek. Mezzo Soprano Esen Demirci ve Bariton Teyfik Rodos’un da solist olarak yer alacakları konserde, sanatçılar Arjantin Tango Müziklerinden özenle seçilmiş bir program ile sizlerin karşısında olacaklar. Uluslararası yarışmalarda birincilik ödüllerine sahip dansçılar Zeynep Aktar ve Servan Yiğit’in de performansları yer alacakları bu unutulmaz Tango akşamına davetlisiniz.”
Haftayı “2. Konyaaltı Caz Günleri”nin son konseri ile kapattım. İyi müzikçilerden kurulu topluluk, vokalde Seran Bilgi’ye eşlik etti.
Konyaaltı Belediyesi’nin organize ettiği bu güzel etkinliklerde bazı özensizlikler çok dikkat çekiyordu. Örneğin, konser süresince sahne arkasındaki ekrana sürekli başka konulu tanıtımlar ve spotlar yansıtıldı. Işık çok kötüydü. Adeta bir düğün töreni gibi kullanıldı ışık. Sololar ışıkla öne çıkarılarak değil, neredeyse karanlıkta çalındı hep.
Son konserin konuk sanatçısı Seran Bilgi, yaptıkları müzik kadar ses rengi ile de çok beğenildi.
Birinci ve son konsere gidebildim. Dinlediğim konserler çok başarılıydı müzik açısından.
Bir özensizlik de konser alanında idi. Ayrılmış bölümde, yaş sınırı da olmadığı için bebek arabalarıyla bile gelen aileler var. Buna rağmen etrafında bazı insanların sigara içmesine göz yumuldu, ya da müdahale edilmedi diyeyim. Sahnenin tam dibinde bulunan güvenlik görevlileri de bizim gibi konseri izledi. Sahne önündeki boş alanda sürekli bir karmaşa vardı, hiçbir görevli müdahale etmedi.
Konyaaltı Belediyesi’nin düzenlediği 2. Festival müzikal anlamda “iyi kalite” idi. Umarım sonraki etkinliklerde bu tür aksaklıklara, özensizliklere rastlamayız.
H.HÜSEYİN DULUN
16 Ekim 2023, Antalya