Aday Filmlerin Oscar Karnesi:
Benim Adayım "Suyun Sesi"
Ocak ayında listelerin açıklanmasının ardından 90. Oscar törenine kadar aday filmleri izleme ve değerlendirme fırsatı var. Bu yılki listeye baktığımda "en iyi" iddiasıyla yarışan dokuz film arasında anlatım, oyunculuk, hikaye ve kurgusuyla sinemaya katkı sağlayan yalnızca 3 film görüyorum. Diğerleri klasik deyimle "eli yüzü düzgün" ve önemli filmler; ancak sinema tarihinde özel bir yer edinecek özgünlükte değiller.
Bu bağlamda, Soğuk Savaş döneminde Amerikan-Sovyet rekabeti arka planında faşizm, ırkçılık ve insanın karanlık yüzüne dair çok katmanlı, mükemmel hikayesiyle "The Shape of Water/Suyun Sesi", İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa ve Amerika'da moda, estetik ve kişiye özel dikim kavramına öncülük eden Charles James'in hayat hikayesi "Phantom Thread" ile küçük bir kasabanın yozlaşmış ortamında tek başına adalet arayan annenin öyküsü "Three Billboards Outside Ebbing, Missouri / Üç Billboard Ebbing Çıkışı, Missouri." (Filmin Türkçe isminde Üç Reklam Panosu demek varken neden Üç Billboard kullanılmış?)
Bu listeyle yılın en iyi filmi bence The Shape of Water / Suyun Sesi ve Sally Hawkins en iyi kadın oyuncu ödülünü kesinlikle hakediyor.
Diğer adaylar arasından "The Post", "Dunkirk" ve "Darkest Hour / En Karanlık Saat" konularıyla öne çıkan, övgüye değer filmler. Hepsinde tarihi gerçeklere dayanan senaryolar kuşkusuz filmlerin gücüne güç katıyor.
Hitler'in Avrupa'yı istilasına karşı İngiltere ve diğer müttefiklerin mücadelesini savaş mevzilerinden anlatan "Dunkirk" ile Winston Churchill liderliğindeki siyasi cepheyi detaylandıran "Darkest Hour" aslında birbirini tamamlayan filmler. Ancak kişisel olarak Churchill'i tüm artı ve eksileriyle anlatan 2017 yapımı Brian Cox and Miranda Richardson kadrolu "Churchill" filmini "En Karanlık Saat"e tercih ederim.
Hatalı bir zamanlamayla Türkiye'de geçen Temmuz'da gösterime giren "Churchill" ne yazıkki hakettiği ilgiyi göremedi.
En iyi filmde diğer adaylar ise bir genç kızın kimliğini bulma ve büyüme serüveni "Lady Bird / Uğur Böceği", Amerikan tipi ırkçılığın insan hakları alanında elde edildiği varsayılan ilerlemelerden sonra "üstün beyaz ırk" tarikatına dönüşmesini anlatan "Get Out / Kapan" ve bir İtalyan romandan uyarlanıp şimdiden Moonlight filmi ile kıyaslanan "Call me by Your Name/Beni Adınla Çağır".
4 Mart'taki Oscar ödül törenine kadar hepsini izleme şansına sahibiz, yalnızca "Phantom Thread" gecikmeli olarak (9 Mart) gösterime girecek. Ancak bu önemli filmi de 15 Şubat'ta başlayacak Bağımsız Filmler Festivalinde yakalamak mümkün.
HALDUN ARMAĞAN
6 Şubat 2018