Üç gün peş peşe üç güzel konser dinledim/izledim. İlkin Antalya Devlet Opera ve Balesi sanatçıları, soprano Burcu Bükem Kuru, besteci ve piyanist A.Sait Karabulut ve flütist Dilan Oğuz’dan oluşan trio, Antalya Müzesi’nde “Suyun Belleği” başlıklı bir konser verdi. Su temalı konserde içeriği şöyle özetlemişti Burcu Bükem Kuru:
“Suyun hafızası insan vücudunda nasıl bir yolculuk yapar?
Değişen su değişen hafızasıyla insan vücudunda nasıl bir yankı bırakır?
Su bizi vadeden maddeyse ve bu madde içine aldığı maddelerle ve frekanslarla değişiyor ve tüm bunları kristallerinin hafızasına işliyorsa işte o zaman ortak hafıza yaratma anı gelmiş demektir.
Milyonlarca yıldır bizi iyi eden suyun hafızası artık o kadar kirlendi, kirletildi ki. Suyu sadece kirletmiyoruz aynı zamanda hafızasını da zehirliyoruz ve o zehirli hafızayı hücrelerimize kazıyoruz.
Suyun bize gelene kadar ne ile karşılaştığını ne yaşadığını bilemeyiz, aynı bizim gelecekte ne yaşayacağımızı kestiremememiz gibi ama suyla kavuşma anını eşsiz kılabiliriz. Nasıl mı? Ortak bir hafıza yaratarak bunu başarabiliriz.”
Müze Konseri’nde, Georg Frideric Handel, Ludwig Van Beethoven, Franz Schubert, Camille Saint Saens, Gabriel Faure, Antonin Dvorak, Erik Satie, Gösta Nystroem, Ahmet Sait Karabulut ve Ture Rangström eserleri seslendirildi. Programda yer alan A.Sait Karabulut’un “Ksantos Çayı” adlı eserinin de “dünyada ilk seslendirilişi” yapıldı.
SENFONİDE İLK SESLENDİRME
Haftalık olağan konserini Cumhuriyet’e adamıştı Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, ikinci olarak bu konserden söz edeyim. Orkestrayı Hasan Niyazi Tura yönetti, solist Sinan Dizmen( çello) idi. Başkemancı koltuğunda Efdal Tekergölü oturuyordu.
Konser, H.Ferit Alnar’ın Prelüd ve İki Dans’ıyla başladı. Daha sonra H.Niyazi Tura’nın Viyolonsel Konçertosu’nun “ilk seslendirilişi” yapıldı. Besteci, eserini şöyle tanımlamış:” Viyolonsel Konçertomu Koronavirüse yakalandığım 2020 yılı sonbaharında bestelemeye başlayıp aynı yılın aralık ayında bitirdim. Viyolonselin teknik ve lirik olanaklarının olabildiğince sergilendiği konçerto, birbirine bağlı üç bölümden oluşuyor. İlk bölüm Adagio, düşünceli ve içedönük bir karakterdedir. Bu bölümde, endişeli, yer yer isyankâr bir ana tema ile; geleneksel müziğimize özgü ritmik ve makamsal unsurlar üzerine kurulmuş ikinci tema, geliştirilerek işlenir. Egzersize benzeyen bir motifle birinci bölüme bağlanan İkinci bölüm Non Allegro, bir nevi “Scherzo”dur. Bölüm boyunca, solo viyolonsel ile orkestra adeta karşılıklı bir oyun içindedirler. Son bölüm Tempo precedente, sakin, düşünceli ve lirik bir melodi ile açılır, ikinci bölümü çağrıştıran hızlı bölmeye (Allegro) bağlanır; bölümün karşıt teması, aydınlık ve ümitli bir havadadır. Konçertonun tüm tema ve motiflerinin sergilenmesiyle zirveye çıkan bölüm, solo viyolonselin, eserdeki temaları hatırlattığı kısa bir kadans ve orkestranın serbest biçimde çaldığı minik bir bölme sonunda, solistin çaldığı iki ölçülük bir motif ile son bulur.”
Tura, eserini CSO eski çello grubu üyesi ve ADSO daimi şefi Oğuzhan Kavruk’a ithaf etmiş. Bu konçertoyu çellist Sinan Dizmen çok iyi seslendirdi. İlk bölüm bende bir “ağıt” tadı bıraktı diyebilirim.
Konser programının son eseri Yalçın Tura’nın “Sinfonietta”sıydı, orkestramız bu eseri de çok başarılı icra etti. Gece bir sürprizle sürdü. Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası üyeleri ve Antalya’daki çeşitli okul öğrencilerinden oluşan Hayat Sahnesi Derneği Gençlik Korosu geldi sahneye ve “Cumhuriyet Marşı”, “Biz Atatürk Gençleriyiz”, “Gençlik marşı” ve “Onuncu Yıl Marşı”nı seslendirdiler. Doğal olarak öncelikle “İstiklal Marşı” okundu. Koroyu AntDOB sanatçısı Esra Arslantürk Serbest çalıştırmış.
OPERADAKİ M. SUN YAPITLARI
Son konseri Antalya Operası’nda dinledim. Antalya Devlet Opera ve Balesi Orkestrası ve Korosu’nun programı, ağırlıklı Muammer Sun’un Kurtuluş ve Cumhuriyet Film Müzikleri’nden oluşuyordu. Orkestrayı şef Ömer Yöndem yönetti. Koro şefi Mahir Seyrek, ışık Mustafa Eski’ye aitti. Konserde, sopranolar Sevinç Bilgin ve İ.Meriç Karataş ile tenor M.Burak Pektaş görev aldı. Haşim İşcan Kültür Merkezi Opera Sahnesi’nde başkemancı rahlesinde Demet Emen oturuyordu.
Konser programı şöyleydi:
Savaş Müziği
Sevda Çiçeği
Büyük Taarruz
Ah Bir Ataş Ver “anonim” (M.Burak Pektaş)
Başlangıç Müziği
Bozkırın Sesi (İ.Meriç Karataş)
Dönüşüm
Çökertme “anonim” (M.Burak Pektaş)
Efem “anonim” (Sevinç Bilgin)
Denizciler Şarkısı
Hoşgelişler Ola
Onuncu Yıl Marşı
İzmir Marşı
Opera Sahnesi’nde de muazzam bir “Cumhuriyet Bayramı Konseri” dinledik bu akşamda.
İki sanat kurumumuzun da düzenlediği Cumhuriyet Bayramı özel konserleri büyük ilgi gördü. Orkestralarımız ve korolar muhteşem performanslarıyla seslendirdikleri eserlere ayrı bir tat kattılar. Beni en çok etkileyen ise her zaman olduğu gibi, “Savaş Müziği” idi. İnsanın ruhuna dokunan çok özel tınılardı.
H.HÜSEYİN DULUN
31 Ekim 2022, Antalya