Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, haftalık olağan konserini kendi içinden çıkan sanatçılarla gerçekleştirdi. Şef Nesrin Bayramoğulları, kardeşi solist obuacı Bayram Bayramoğulları gibi ADSO’nun kuruluşunda görev alan viyola sanatçılarından. Konserin ikinci solisti, orkestranın viyolonsel grubundan Çağla Bilgin, başkemancı da Efdal Tekergölü’ydü.
Hemen önümüzdeki haftadan söz edeyim. Yine ADSO viyolonsel grubundan Emre Sayarı solist olacak ve F. Gulda, Viyolonsel Konçertosu’nu seslendirecek. Orkestra ikinci olarak A. Dvorak, Üflemeli Sazlar İçin Serenad’ını icra edecek, şef de Kutay Maktay.
Akşamın kısa süreli konserinde dört eser seslendirildi. Konserin tamamı yaklaşık 40 dakika idi.
İlk olarak Obuacı Bayram Bayramoğulları, Vaughan Williams’ın, Obua Konçertosu’nu seslendirdi. Çalgı, en sevdiğim iki nefesli (obua ve trompet)den birisiydi. Ama seslendirilen eser tanıdık değildi. Program açıklandıktan sonra bulduğum kayıtlarla dinleyerek konserlere giderim. Eseri tanımama ya da anımsamama katkısı oluyor. Çalgı zor bir çalgı, bu konçerto da zor bir eserdi. ADSO’nun değerli obuacısı B.Bayramoğulları bu konçertoyu başarıyla seslendirdi.
Eser, konser tanıtım blogunda şöyle anlatılmış:
Çok değerli İngiliz besteci olan Vaughan Williams, 1943'te Obua Konçertosu üzerinde çalışmaya başladı. Konçerto bestelenirken diğer eserlerinin yanı sıra, başlangıçta senfoni için tasarlanmış bir scherzo bölümün revizyonu olarak başladı. Konçertonun prömiyeri 5 Temmuz 1944'te yapılacaktı, ancak Londra'ya yapılan 2. Dünya Savaşı saldırıları tehdidi nedeniyle yapılamadı. Eser ilk olarak 30 Eylül 1944'te Liverpool Filarmoni Orkestrası'nın Malcolm Sargent tarafından yönetilen ve Eugène Goossens'in de Obua Konçertosu'nu içeren bir konserde Liverpool'da seslendiridi.
Bölümler
I. Rondo Pastorale (Allegro moderato)
II. Minuet and Musette (Allegro moderato)
III. Scherzo (Presto – Doppio più lento – Lento – Presto)
Konçerto sonrası sahneye ADSO sanatçısı çellist Çağla Bilgin geldi ve üç kısa eser seslendirdi.
İlk iki eser, tanıdık bestecilerden ve bilinen yaratılardı. Son olarak seslendirilen Wabi-Sabi, icracı Çağla Bilgin’in eşi A.Akça Bilgin’e ait bir yaratı idi.
Ç. Bilgin de iyi bir performansla sanatseverlerden büyük alkış aldı, Bayramoğulları gibi.
Seslendirilen besteler:
Pyotr Ilyich Tchaikovsky , Andante Cantabile, Op. 11
Sergei Rachmaninoff, Vocalise, Op. 34, No. 14 b
Acun Akça Bilgin, Wabi-Sabi
Eserin bestecisi Acun Akça Bilgin, sorduğumda, Wabi-Sabi’yi şu sözlerle anlattı: “Felsefede Wabi-Sabi; kısaca kusurlu mükemmellik demek. Yani, “şey”in kusurlarıyla birlikte güzelliği, bu değerli bir eşyanın kırılıp tamir edilmesi ve anlamının artması olabilir, sevdiğiniz bir insanın kötü özellikleriyle bütününü sevmek olabilir. Aynı zamanda bir kavram, estetik ve bir dünya görüşü. Basitçe, kusurdaki güzelliği bulmayı ve doğal büyüme ve çürüme döngüsünü kabul etmeyi vurgulayan sezgisel bir yaşam tarzı. Etkilendiği sanatın ismi ise Kintsugi.”
Kırılıp tamir edilmeye bir örnek verdi çellist Çağla Bilgin: Kırılan bir vazonun altın tozu ile yapıştırılması, diye.
Güzel ama kısa olan konser programları hayal kırıklığı yaratıyor sanatseverler arasında.
Birkaç not daha… ADSO konserlerinin gerçekleştirildiği AKM Aspendos Salonu’nda, konser başladıktan sonra yeniden ayak sesleri çoğalmaya başladı.
Orkestranın konuğu solist sanatçılara ve şeflere çiçek sunumu yapılıyor. Geleneksel ve çok zarif bir davranış. ADSO konserlerinde çiçek sunumu sanki zoraki bir görev yerine getiriliyormuş gibi, sanatçının eline tutuşturup gidiyor görevli. Kendisine bir teşekkür edilmesi şansı bile tanımıyor. Küçük ama önemli gördüğüm detaylar. Ve hiç kimseyi incitmeden çözülebilecek konular.
H.HÜSEYİN DULUN
30 Ocak 2022, Antalya