"Bütün enerjinizi bölüm aralarındaki alkışlarınızla harcadınız.
Senfoni bittiğinde enerjiniz kalmayacak.” Gürer Aykal
Çok sevdiğim iki çalgıdan birisi olan obua (diğeri trompet) konçertosu vardı bu haftaki konserde. Üstelik bir W. A. Mozart yaratısıydı programdaki yapıt.
Antalya Devlet Senfoni Orkestrası’nın bu haftaki solist konuğu Fransız oboist Celine Moinet oldu. Orkestrayı Avustralyalı şef Matthew Coorey yönetti, başkemancı Efdal Tekergölü’ydü.
Konserin ilk bölümünde sahneye obuacı Celine Moinet geldi ve W. A. Mozart’ın Do majör Obua Konçertosu’nu seslendirdi. Dünyaca tanınmış orkestra şefleri ve orkestralarıyla da konserler vermiş olan bu yetenekli oboistimiz, Mozart’ın Obua Konçertosu’nu pek güzel seslendirdi. Ancak, salondaki “alkış fetişizmi”(*) doğal olarak konsantrasyonu etkiliyordu. Dinleyici/izleyici sadece bir bölüm uyabildi “aralarda alkışlamama kuralına”.
Konuk sanatçılar pek alışkın olmadıklarından bizim salonda böylesi “alkış tufanı” ile karşılaşınca bir süre şaşkınlık yaşıyorlar. Moinet de yaşadı bu şaşkınlığı ama… konçerto sonrası alkışlar için eserin Adagio bölümünü “bir daha” olarak seslendirerek teşekkür etti.
Konser akşamı dinlediğimiz enfes konçerto yerine alkış sorununun öne çıktığı bir yazı oldu/olacak, zorunluluktan. Konser öncesi yapılan anonslar da artık yeterli gelmiyor bazı dinleyicilere. Bu sorun nasıl aşılacak, bilmiyorum. Girizgahta maestro Gürer Aykal’ın, sonunda da müzik yazarı Vefa Çiftçioğlu’nun sözlerini bir süre yazılarıma taşımayı düşünüyorum. Belki görüp durumu anlayan olur umuduyla.
Konserin 2. Bölümünde, J. Brahms 4. Senfoni’si seslendirildi. Alkış fetişistleri yine işbaşındaydı.
Yıl 2014, çellist Massimo Macri’nin konuk olduğu konser. Şef Gürer Aykal, dinleyicilere, konserin ikinci eserinin 3. bölüm sonunda şöyle sesleniyordu: "Bütün enerjinizi bölüm aralarındaki alkışlarınızla harcadınız. Senfoni bittiğinde enerjiniz kalmayacak”. Maestronun sözleri her geçen gün daha da değer kazanıyor. Yazgıya bakın, söz edilen konserde çellist Massimo Macri, R.Schumann Viyolonsel Konçertosu’nu seslendirmiş, orkestra da aynı yapıt, J.Brahms 4. Senfoni’yi! Tam 10 yıl geçmiş, bizde bir değişiklik yok.
Senfoninin bölüm başlıkları;
Allegro non troppo
Andante moderato
Allegro giocoso-Poco meno presto-Tempo 1
Allegro energico passionato-Piu Allegro
Konser sonrası şef Matthew Coorey’in, kendisine sunulan çiçeği flütist Lelya Bayramoğulları’na takdim etmesi önemli bir jestti. 29 Şubat akşamı AKM Perge Salonu’nda, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi’nce, Bayramoğulları’na, düzenlenen törenle, “2024 Yöresine Değer Katan Önder Kadın” ödülü verilecek. Sanatçı da törende, “Kadınlara İthaf” başlıklı bir flüt konseri verecek.
Gelecek hafta, şef Orhun Orhon ve kontrabasçı Gizem Sözeri’yi konuk edecek olan ADSO’nun programında şu eserler var:
C.Debussy-Bir Kır Perisinin Öğleden Sonrası İçin Prelüd
S.Koussevitzky-Kontrbas Konçertosu
M.Ravel- Kaz Ana Süiti
***
Cavalleria Rusticana ve I Pagliacci Sezonun Son Temsilini Yaptı
Antalya Devlet Opera ve Balesi, Kasım ayında sahneye koyduğu Cavalleria Rusticana ve I Pagliacci operalarının sezondaki son temsilini gerçekleştirdi önceki akşam. Bu iki yapıt geleneksel olarak birlikte sahneliyor. AntDOB da bu geleneğe uyarak sezonun ilk sahnelenişinde olduğu gibi, ana teması “namus ve intikam” olan iki eseri birlikte sahneledi.
Perde ilkin “Cavalleria Rusticana” için açıldı. “Santuzza”yı Arzu Yaman, “Turiddu” M.Burak Pektaş, “Alfio” Serhat Konukman, “Lola” Seçil Fenercioğlu ve “Mamma Lucia” olarak Oya Vural’ın görev aldığı bu kastta da sanatçıların güçlü performanslarını izledik.
I Pagliacci’de; “Canio”yu Göksay Yaran, “Nedda”yı Sema Çavuşoğlu, “Tonio” Serhat Konukman, “Silvio” M.Ali Tutar, “Peppe”yi Devrim Demirel canlandırırken, “Commedia Dell’Arte Dansçıları”nda Mustafa Kaya-Cemre İpek Velioğlu görev almışlar. Cavalleria Rusticana’daki kasvetli hava, I Pagliaci’de dağılıyor ve daha sıcak bir ortam oluyor. Deneyimli kadronun oyun gücü de etkileyiciydi. Sezonun son sahnelenişinde Antalya Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nı Arnavut asıllı İtalyan şef Lorenzo Castriota yönetti, başkemancı Fahrettin Arda idi. Eserler, rejisör Ayşe Dağıstanlı Parlar tarafından sahneye konuldu. Dekor tasarımı Çağda Çitkaya, kostüm tasarımı Tülay Şimşek, ışık tasarımı Mustafa Eski ve koreografisi Bader Çakan tarafından hazırlandı.
Opera başlamadan önce sinyaller veren bir patili dostumuz, I Pagliacci ile yıldızlaştı adeta. Loş ışıkta tam seçemediğim rengi bana siyah göründü, o nedenle “kara kedi” diye söz edeceğim bu arkadaştan. Palyaço perdeyi açmadan önce vaziyet alan bu dostumuz, perde açılmasıyla birlikte rolünü de oynamaya başladı. Tonio’nun davullu duyurusu sırasında artık sahnede bir de kara kedi vardır. Oyunun bir bölümünde sahnede figüranlık yaparken, daha sonra orkestra çukurunun tepesinde şef Lorenzo Castriota’ya temsil sonuna kadar asistanlık yaptı. ADSO’dan sonra AntDOB’da patili dostlarımızla kadrosunu güçlendirdi, mutluyuz tabi.
Türkçe üst yazı ile İtalyanca seslendirilen eserde Antalya DOB korosu şef Mahir Seyrek ve Antalya DOB Çocuk Korosu da Sinem Emine Ulusoy tarafından hazırlanmıştı.
Antalya Operası’nda Venüs’ün Kadınları Konseri Var
“Venüs’ün Kadınları” olarak bilinen Venera Ensemble yarın(27 Şubat Salı saat 20.00) akşam Haşim İşcan Kültür Merkezi Opera Sahnesi’nde bir konser yapacak.
(venera program görseli)
AntDOB konser program içeriğini şöyle duyurdu:
1- Antonín Dvorák, Slavonic Dance No. 2
2- Antonín Dvorák, Song to the Moon
3- Jacques Offenbach, Barcarolle
4- Gabriel Fauré, Puisqu'ici Bas Toute Ame
5- F. Chopin, Waltz in C
6- Erik Satie, Je te veux
7- Léo Delibes, Flower Duet
8- Johannes Brahms, Die Meere
9- Anonim, Hungarian Rhapsody No. 2
10- Yemen Türküsü
11- Balkan Türküsü, Yovano Yovanke
12- Karadeniz Türküsü, Ben Seni Sevdiğimi
Antalya Operası Mart 2024 ayının programını da paylaştı:
Re22’de Can Özhan Konseri
Antalya’nın son yıllarda öne çıkan önemli kültür alanlarından biri, Re22 Kültür Sanat’ta tanınmış keman virtüozümüz Can Özhan’ın “İç Zamanın Yansıması” başlıklı Solo Keman Resitali var. 29 Şubat’ta Kauçuk Otel bünyesindeki salonda gerçekleşecek konserde; Bach, Paganini, Ysaye, Kreisler ve Milstein eserleri seslendirilecek.
***
(*)“Ve son sözüm yine salonun alkış fetişisti bazı izleyicilerine. Sanata ve sanatçıya uzak bir kitle maalesef salonun içerisinde dinleyici olarak bulunuyor ve salon açılalı eğitilmez bir şekilde ve ısrarla her bölümde ve hatta her boşlukta alkışı patlatıyor. Artık onlara bir tavsiyede bulunmayacağım. Ama lütfen çevresindeki müzikseverler alkışlara müdahale edebildikleri kadar etsinler.” Vefa Çiftçioğlu
HASAN HÜSEYİN DULUN
26 Şubat 2024, Antalya