“Uluslararası” Antalya Piyano Festivali üç Antalyalı müzisyen ve Agora topluluğunu konuk etti. Agora Oda Topluluğu’nu şef Murat Ömür Tuncer yönetti, solist olarak iki piyanistimiz görev aldı; Iraz Yıldız ve Buğra Yüksel.
Agora Senfoni Orkestrası olarak duyurulan topluluk sahneye yerleştiğinde “senfoni” değil 16 kişilik bir oda orkestrası olduğunu gördük.
Konser 13 Aralık 2024 akşamı verildi. Aynı akşam Antalya Çağdaş Yaşamı Desteklenme Derneği’nin, kurucusu eğitim ışığımız Türkan Saylan’ı anma programı da vardı Çağdaş Eğitim Merkezi’nde. Organizasyonda görev alan Candan Dostlar Grubu yöneticisi, değerli dostum Uğur Candan’ın, biletini aldığı halde bu konsere gidemeyeceği ortaya çıktı. Hal böyle olunca değerli dostumuz iki kişilik bileti bize ulaştırdı ve böylece 24. “Uluslararası” Antalya Piyano Festivali’nin bir konserini “biletli” izleme/dinleme olanağına kavuştuk. Bu vesile ile Türkan Saylan’ı da saygı ile anıyorum.
İşin gerçeği, her ne pahasına olursa olsun bu konsere gitmeyi kafama koymuştum, “bizim çocuklar”ın konseriydi; Akdeniz Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndan yetişen Iraz Yıldız ve Murat Ömür Yüksel ile yine Antalya’dan değerli eğitimci/piyanist Samir Mirzayev’in öğrencisi Buğra Yüksel. Her üçünü de müzik eğitimine başladıklarından bugüne olabildiğince izliyorum.
Önceki yazımda belirttiğim Prof.Abdullah Uz ve başka sanatseverlerin açılış konserinde AKM kapısından geri çevrilme olayı, dışarda kalanları son anda içeriye almaya evrilmiş, hatadan dönenleri kutlarım.
Önceki festival konulu yazılarımda hep organizasyonu eleştirdim. Programlanıp, duyurulma aşamasına kadar yaşananlar; Uluslararası boyutundan, seçilen sanatçı ve topluluklara değin. Geçen yıl da bir konser izlemiştim, bu yıl da bir konser izledim festival kapsamında. İş sahneye, salona geldiğinde ortaya çıkan tablo olumlu. Dekor, ışık, ses ve konserler harika.
Konser aralarında, sonrasında yine organizasyon açısından sergilenen nezaketsizlikler ayrı. Bir örnekle noktalayayım bu konuyu artık. Konser bitti, kuliste sanatçılarımızı kutlayıp çıktık, onlar da çıkmış dışarıya. Çıkış kapısında bazı sanatçılar eş-dost-akrabalarıyla fotoğraf çektiriyor, bir görevlinin sesi duyuldu; “hadi arabanız geldi, otele gitmeniz gerek!”
Geçen yıl Cam Piramit konserlerinde oturma düzeni, sıkış-tıkış kalabalıklar arasında, giriş-çıkışların bir panik halinde vahim sonuçlar doğabilir vaziyette idi. O mekândan vaz geçilerek söz konusu riskin yok edilmesi iyi olmuş.
Gelelim konsere:
Programda yer alan tüm eserler “sokak hayvanları için farkındalık” yaratma amacıyla “hayvan” temalı seçilmiş. Festivalin bu güzel amaçlı konserine Nevit Kodallı’nın “Telli Turna” adlı orkestra süiti ile başlandı.
Hemen sonra, genç piyanistlerimiz Iraz yıldız ve Buğra Yüksel’in de katılmasıyla birlikte Camille Saint-Saens’in “Hayvanlar Karnavalı” seslendirildi. Bu esprili eseri pek severim. Hele de “fosil” adlı bölümü. Aynı bestecinin sanki Danse Macabre’sini duyarsınız fosil’de. Bu yapıtı orkestra ve solistler mükemmel seslendirdi.
Özellikle Iraz’ın ailece yaşadıkları travmayı atlatabilmiş ve sahnede yerini almış olmasına çok sevindim. Müjde(anne) hanıma geçmiş olsun dileklerimi bir kez daha iletmek isterim.
Hayvanlar Karnavalı’nın güzel bir videosunu ekliyorum. Meraklıları için hangi hayvan hangi bölümde seslendiriliyor, örnekli bir kayıt: https://www.youtube.com/watch?v=UmoZNL-LBKA&t=49s
Daha sonra, sürpriz şekilde podyuma çıkan şef Yağız Oral yönetiminde yine hayvan temalı esprili kısa bir eser seslendirildi: “Promenade”-G.Gerhswin. Eserin sonuna doğru elinde köpek gezdiren bir kişi ile de görsel olarak zenginleştirildi sahne.
Konserin son eseri S.Prokofiev’in “Peter ve Kurt” idi; Çocuklar için senfonik bir peri masalı. Olağan şekliyle, anlatıcı hikayeyi anlatırken orkestra da her karakteri ayrı çalgı kullanarak tasvir ediyor. Bu konserde Murat Ömür Tuncer, hem anlatıcı, hem şef olarak görev yaptı. Yüzünün orkestraya dönük olması… zaman zaman dönüp anlatıyor olmasının da yeterince anlaşılırlığını sağlamadığını düşünüyorum. Böyle kayıtlar(şef-anlatıcı) youtube’da var, iyi gözüküyor. Bizim izlediğimiz “anlatıcı” için, gerektiğince prova edilmemiş diyebilirim. Müzikal yanı sorunsuzdu.
Bir daha “bis” olarak M.Ö.Tuncer’in kendi düzenlemesi “Pembe Panter” seslendirildi. Yeterince iyi tınlamadı bu düzenleme. Yine de bir bütün olarak konser iyiydi demek mümkün.
Bu konserden elde edilecek tüm gelir, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nce açılan Sokak Hayvanları Geçici Bakamı Evi ve Rehabilitasyon Merkezinde bulunan sokak hayvanlarının ihtiyaçlarına yönelik olarak kullanılacak.
Iraz Yıldız konser sonrası duygularını sosyal medyada şöyle paylaştı:
İnanılmaz keyifli bir akşam geçirdik… Tüm gelirinin sokak hayvanlarına bağışlandığı bu konserde birlikte müzik yaptığım, sahnede ve sahne arkasında emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. En kısa sürede tekrar bir araya gelmek dileğiyle, duyarlı ve güzel kalpli Antalya’m.
Özel teşekkürüm:
Kerem Görsev konserinde ve diğer konserlerde, sahnede istediği her noktada dolaşıp sanatçıları adeta taciz eden fotoğrafçılara gereken tepki nihayet seyircilerden geldi. Muazzam bir iş başardı o sanat dostlarımız. Kutlarım tepki veren sanatseverleri. Umarım artık yaşanmaz o saygısızlık.
HASAN HÜSEYİN DULUN
17 Aralık 2024, Antalya