Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nce Türkiye'nin kültür-sanat yaşamına destek vermek amacıyla düzenlenen 8. Uluslararası İstanbul Opera Festivali 23 Haziran 2017 günü Zorlu PSM Center’da, Charles Gounod’un 'Faust' operasının mükemmel biçimde sahnelenmesiyle sona erdi. Önceki yıllarda, sponsorlarla daha iyi desteklenen Festival, daha rahat etkinlikler düzenleyebiliyor, büyük prodüksiyonlara imza atabiliyor, tanıtımı da daha iyi oluyordu. Ancak, sponsorlar çekilince, bu önemli etkinlik çok zor durumda kaldı. Böylece tanıtım sorunları da yaşanmaya başladı. Ama Festival seyircisi, bu güzide kurumu yalnız bırakmadı, kurumuna hep sahip çıktı.
Jules Barbier ve Michel Carré’nin librettosu ile Charles Gounod'un bestelediği 'Faust' operası, Recep Ayyılmaz’ın rejisi, şef Roberto Gianola yönetimindeki İstanbul Opera ve Balesi Orkestrası eşliğinde sahnelendi. Sezon içinde Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nın küçük sahnesinde defalarca oynanan bu oyun, bu kez AKM’i hatırlatır gibi Zorlu PSM Center’ın büyük ve akustik bakımından çok da uygun olmayan sahnesinde oynandı. Burada, bir şeyi daha iyi gözlemledik. O da dekor tasarımının da akustik destekli olması gerçeğini. Sahnedeki dekor pano, friz ve aksesuarların yerleştirilme pozisyonları sayesinde, sahne üstündeki sesleri salona yansıtmaları ile bir ölçüde bu sorun azaltılmış oldu. Çünkü daha önceki konserlerde, maalesef kısmen de olsa, akustik sorunlar yaşanmıştı.
Faust temsilinde Doktor Faust karakterini tenor Hüseyin Likos'un canlandırdığı gösteride, Méphisthotélès’de bas Zafer Erdaş, Valantin’de bariton Caner Akgün, Wagner’de bariton Utku Bayburt, Marguirite’de soprano Ayten Telek, Siebel’de mezzosoprano Deniz Likos ve Marthe rolünde de mezzosoprano Neslişah Pekin rol aldı.
Ramazan ve iftar vakti olmasına rağmen seyircinin büyük ilgi göstererek, salonu doldurduğu temsil başarılı geçti. Şef Roberto Gionola’nın iyi yönettiği eserde sanatçılar da mükemmel icralarda bulundular. Kendisini kutlamak gerekiyor. Dekoratör Efter Tunç’un enfes dekor tasarımı, Gizem Betil’in harika kostümleri Yakup Çatrık’ın ışık tasarımı ile bütünleşince, büyük sahnenin de verdiği avantajla ortaya güzel bir eser çıkıverdi. Sanatçılarımızın, uzun zamandır böyle büyük sahneye çıkmamış olmaları, yeni sanatçıların da ilk kez çıkmalarına rağmen, yapılan sahne provaları ile bu sorunlar aşılmış oldu.
Faust, Gounod’un mükemmel bir operasıdır. Besteci, ana metne sadık kalmakla birlikte, bazı kısımları almamıştır. Bu da eserin daha fazla uzamaması için yerinde bir karardır. Fransız operalarında alışılagelmiş bir uygulama da, opera içindeki baledir. Beyhan Murphy, baleyi fazla uzatmamak için son dans parçasını da çıkarmıştır. Rejiyle benzer bir uyumlulukla gerçekleştirdiği danslar da İDOB bale sanatçıları tarafından güzel bir gösteri ile seyircilerin beğenisini kazandılar. Bu bale bölümü, ilk kez 1976-1977 sezonunda, İDOB tarafından, Şan Sineması sahnesinde iken, Riccardo Duse’nin koreografisi ile ‘’Walpurgis Gecesi’’ adıyla bale olarak oynanmıştı. Faust operası ise ilk kez 1975-1976 sezonunda, Feridun Altuna’nın rejisi ile Maksim sahnesine İstanbul prömiyeri yapmıştı.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) Müdürü ve Sanat Yönetmeni Suat Arıkan, Festivale gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, şunları söyledi:
'Sezonun başında biraz endişeliydim, tatil ve bayram seyahatleri olabilir diye. Ama hem İstanbul Arkeoloji Müzesi'ndeki 'Saraydan Kız Kaçırma' gösterimleri hem de buradaki 'Macbeth' temsili tahminimin üzerinde ilgi gördü. Festival 'Faust' gösterimi ile sona erdi önümüzdeki aylarda yapılacak Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali, Uluslararası Bodrum Bale Festivali ve İzmir Efes Opera ve Bale Günleri etkinlikleri ile sanat faaliyetleri devam edecektir."
13 Haziran 2017 günü Mozart’ın Saraydan Kız Kaçırma operası ile başlayan 8. Uluslararası İstanbul Opera Festivali böylece bir aksamaya uğramadan sona erdi. Festivale sahip çıkan başta seyirciler olmak üzere, tüm sanatçı ve teknik ekibi kutlamak gerekiyor.
İsmail Hakkı Aksu