İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Aya İrini'deki açılıştan sonra, Fulya Sanat’ta sezonun ilk konserini verdi. DenizBank konserleri kapsamında düzenlenen bu etkinlikte, Şef Tolga Taviş yönetimindeki İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO), arp sanatçısı Çağatay Akyol ve keman sanatçısı Elvin Hoxha Ganiyev'e eşlik etti.
Beşiktaş Fulya Sanat Merkezi'ndeki konserden önce söz alan Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar İstanbullulara bir operaevi konusunda müjdeli haber vererek, sanatın herkesin hayatına farklı anlamlar kattığını belirtti. Hazinedar, Osmanlı Devleti'nin şimdiye kadar çok farklı aktarıldığını hatırlatarak şunları söyledi: "Biliyor musunuz, 3. Selim'den itibaren, 2. Mahmut, Abdülaziz, Abdülhamid ve son asırda yaşayan bütün Osmanlı Padişahları, hem klasik müziğe hem de operaya, baleye ne kadar ilgililerdi." Beşiktaş için yeni kültürel projelerinden de kısaca bahseden Hazinedar, İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin etkinliklerini daha rahat yapabilmesi için, eski Belediye binasını opera binasına dönüştürme çalışmalarına başladıklarını açıkladı.
Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar, çağdaşlaşma sürecinin de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimleriyle şekillenip yükselişe geçtiğini belirterek, Beşiktaş Belediyesi'nin bu çağdaşlaşma sürecine sanat ile destek olduğunu, olmaya devam edeceğini de söyledi. İDSO'nun birbirinden kıymetli sanatçılarını ağırlamaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Hazinedar, etkinliğin gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Konserde yan yana oturduğum Hazinedar, bu kültür ve sanat projelerini bana daha ayrıntılı anlatmak ve bilgilendirme yapmak için Beşiktaş Belediyesi’ne davet etti. Başkan ile buluştuktan sonra, aldığım bilgileri sizlerle ayrıca paylaşacağım.
KONSERİN AYRINTILARI
Şimdi gelelim konsere. İDSO Konserleri'nin sponsorluğunu üstlenen DenizBank'ın katkılarıyla düzenlenen konserde, bu kez çok genç bir kemancı Ganiyev, usta bir arpçı Akyol ile Türkiye'nin sahip olduğu genç kuşak müzisyenlerinden biri olan ve günümüzde orkestra şefliği, bestecilik, aranjörlük ve eğitimcilik dallarında aktif olarak çalışan şef Tolga Taviş yönetimindeki İDSO'yla birlikte sanatseverlere müzik ziyafeti sundu.
Konserin ilk eseri Wolfgang Amadeus Mozart'ın "Sol majör, KV 216 3 numaralı Keman Konçertosu idi. Bestecinin henüz 19 yaşında iken bestelemiş olduğu bu zarif konçertoyu, genç keman sanatçısı Elvin Hoxha Ganiyev’den dinlerken, onun ne derece yetenekli biri olduğu hemen ortaya çıkıyordu.
Aradan sonra konserin ikinci yarısının ilk eseri, George Friderich Haendel'ın Si Bemol Majör, Op.4 No.6 HWV 294 "Arp Konçertosu" idi. Arp dağarcığının bu çok sevilen konçertosu, Barok dönemin en güzel tınıları ile Fulya Sanat salonunu doldurdu. Org konçertosu olarak da seslendirilen bu sevimli eserin birinci bölümü (andante-allegro) orkestranın sunduğu güzel melodiyi arpın güzel pasajları takip eder. Daha sonra ana temanın çeşitlemeleri ile devam eder. Ağır olan ikinci bölüm (larghetto) orkestra ve solistin birlikte sunduğu melodiyi, solo saz devam ettirir. Üçüncü bölüm (allegro moderato) ise arp ve orkestranın birlikte sunduğu ezgileri sonradan arp devralır ve pasajlar şeklinde devam eder. Bölüm son derece kısa, dans özellikleri ile sona erer. Eseri yorumlayan CSO arp sanatçısı Çağatay Akyol için son derece kolay bir eserdi ve mükemmel bir şekilde yorumladı. Adeta çalarken yaşıyor gibiydi. Başarılı bir şekilde eserini tamamlayan sanatçı, seyircinin bitmeyen alkışlarına, bir bisle yanıt vermeden önce bir açıklama yaparak, arpın kökeninin Anadolu olduğunu, kökeni Anadolu olan sazını son derece sevdiğini belirtti. Ardından, Anadolu’dan, Aşık Veysel’den, Fazıl Say’ın düzenlediği bir ezgi ile seyircileri coşturdu. Çağatay Akyol , Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nda arp grup şefliği ve Anadolu Üniversitesi'nde akademisyenlik yapan Türkiye'nin ilk erkek arp sanatçısı olarak tanımlanıyor.
Konserin son eseri ise Wolfgang Amadeus Mozart'ın KV. 550 40 numaralı Sol Minör senfonisi idi. İlk icrası 1790’da yapılan ve çok sevilerek dinlenen bu senfoni, bestecinin zor günlerinde bestelenmiş, bu nedenle içinde hüzün ve kederi hissettiren melodiler vardır. Birinci bölüm (allegro molto) sonat formundadır ve acı ve tatlı iki ayrı melodi içerir. İkinci bölüm (andante) ağır bir bölümdür ve bir aşk şarkısı gibidir. Huzurlu bir ortam ile huzursuzluk iç içedir. Üçüncü bölüm (menuet-trio) çok kısadır. Ne bir saray ne de bir eğlence dansıdır. Sonraki üçlü ise daha naif, ışıklı ve parıltılı bir yapıdadır. Son bölüm (allegro assai) son derece canlı, inişli çıkışlı zıtlıkların yer aldığı geçişler yer alır. Senfoni son derece canlı bir şekilde sona erer. Şef Tolga Taviş, baget kullanmadan, orkestra ile olan mükemmel birlikteliği ile bu güzel senfoniyi de son derece iyi bir şekilde yönetti. Seyirci de son derece memnun olarak, onu defalarca selam için sahneye davet etti.
ELVİN HOXHA GANİEV
25 Kasım 1997 yılında müzisyen bir ailede doğdu. Elvin, henüz 5 yaşındayken Bilkent Üniversitesi Müzik Bölümünde kendi dedesi Azerbaycan Devlet Sanatçısı Prof. Server Ganiyev ile çalışmaya başladı. Elvin Hoxha Ganiyev, 8 yaşındayken Zürih konservatuvarı Genç Öğrenci programına Zachar Bron'un öğrencisi olarak kabul edildi ve ilk orkestra konserini 8 yaşında dedesi Prof. Server Ganivey ile Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall'da verdi. Tanınmış birçok orkestra şefi ile birlikte konserlere çıktı. Genç yaşına rağmen birçok uluslararası ve ulusal ödülleri vardır.
ÇAĞATAY AKYOL
1969’da Balıkesir’de doğan sanatçı, arp çalışmalarına Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Doç. Dr. Kaysu Doğansoy ile başladı. 1988 yılında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın açmış olduğu sınava girerek orkestranın arp sanatçısı olmaya hak kazandı. Aynı yıl Akdeniz Gençlik Orkestrası’na solo arpçı olarak kabul edildi. 1990 yılında İtalya’nın Sermoneta şehrinde düzenlenen “Festival Pontino di Musica”da dünyaca ünlü arp sanatçısı Ursula Holliger ile birlikte ikili bir konser veren sanatçı, 1991 yılında Alman Akademisyenler Bursu’nu (D.A.A.D) kazanarak çalışmalarını iki yıl süreyle Berlin Yüksek Müzik Akademisi’nde Mariana Schmidt Krickeberg ve Regina Hervig ile tamamlamış ve bu okuldan üstün başarı diploması ile mezun olmuştur. Birçok orkestra ve şeflerle sahne almış, uluslararası festivallere katılmıştır. Sanatçı halen CSO arp sanatçısı olarak çalışmaktadır.
TOLGA TAVİŞ
Ülkemizde genç kuşağın kayda değer müzisyenlerinden biri olan Tolga Taviş, günümüzde orkestra şefliği, bestecilik, aranjörlük ve eğitimcilik dallarında aktif olarak çalışmaktadır. İzmir'de doğan, çocukluk ve gençliğini bu sihirli şehirde geçiren Taviş, 1994 yılında İzmir Devlet Konservatuarı'na kabul edildi. Sınıf atlayarak 6 yılda bitirdiği bu okuldaki tüm müzikal eğitimini Tolga Alpay'dan aldı. Mezun olduğu yıl okul içinde düzenlenen 'Seride - Orhan Barlas' yarışmasında 'Birincilik Ödülü'nü kazandı. 1999 Kasım'ında açılan sınavı kazanarak 19 yaşında Antalya Devlet Senfoni Orkestrası Fagot Sanatçısı oldu. 9 yıl boyunca Antalya´da sanatçılık görevini sürdürdü ve tanınmış orkestra şefleri yönetiminde yüzlerce konser verdi.
2008 Eylül'ünde Devlet Opera ve Bale Genel Müdürlüğü'nün açtığı sınavı kazanan sanatçı, 28 yaşında Samsun Devlet Opera ve Balesi´nde Orkestra Şefi pozisyonuna getirilmiştir
2006 yılından günümüze değin sanatçı, ülkedeki akademik, belediye ve devlet senfoni orkestralarının konserlerini yönetmiştir ve halen düzenli olarak konser daveti almaktadır. Taviş, aynı zamanda Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin Güney Kore (Daegu) ve Rusya (Ekaterinburg) turnelerinde şeflik görevi yapmış ve temsiller yönetmiş, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın 'Güneydoğu Anadolu Turnesi' konserlerini idare etmiştir.
Tolga Taviş, ayrıca genel sanat direktörlüğünü Devlet Sanatçısı Rengim Gökmen'in üstlendiği Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası'nın, kuruluşundan bu yana şeflik - eğitimcilik görevini sürdürmektedir. Kuruluşundan bu yana 4. yılını tamamlayan bu önemli sanat - eğitim kurumu, Her yıl ortalama 25 mezun vermekte ve genç konservatuar öğrencilerini profesyonel sanat yaşamına hazırlamaktadır.
İsmail Hakkı Aksu