"İdealizm" temasıyla 2018-19 sezonuna devam eden İstanbul Devlet Opera ve Balesi, sömestr tatilinde çocuklar için "Gezginci Şövalye" oyununu sahneledi.
İlk kez İDOB tarafından sahnelenen oyun, çocuklara idealist, adalete inanan, dürüst, cömert, dünyayı ve yaşayan her varlığı kurtarma yolunda mücadele eden Don Kişot'un felsefesini eğlenceli bir şekilde öğretmeyi, rehber niteliğinde bir oyun sunmayı hedefliyor.
Oyunun amacı çocuklara dürüstlüğü, inancı, yaşayan her varlığı sevmeyi, idealistliği ve cömertliği aşılamak. Don Kişot felsefesi ile sahneye koyulan "Gezginci Şövalye" oyunu çocuklara eğlenceli bir şekilde güzel ahlakı anlatıyor.
Oyunun başlangıç kısmı Don Kişot felsefesinin anlatımı şeklinde tasarlanmış, gelişen zaman içinde şarkılarla ve Çocuk Balesi dansları ile oyun zenginleştirilmiş. Bu arada, oyuna ilgiyi arttırmak için çocuklarla da diyaloglara girilerek, onların da katılımları sağlanmış.
Gezginci Şövalye oyununun yaratıcı ve sanatçı kadrosu şöyle:
Yazan: Defne Arıkan
Sahneye Koyan: Caner Akın
Dekor Tasarımı: Efter Tunç
Kostüm Tasarımı: Olcay Engin Kaymaz
Işık Tasarımı: Taner Aydın
Çocuk Balesi Koreografi: Bahar Vidinlioğlu
Piyano: Simten Şenpolat
Don Kişot: Umut Tingür
Sanço Panza: Utku Bayburt
Dulcinea: Ceren Şahin
Çocuk: Derin Demirtaş
Baba: Mehmet Tükel Acar
Colombina: İris Arıkan
Sürekli kitap okuyan bir çocuk olan Derin, süper kahramanını aramak için bir kitabı bırakıp diğerini eline alır. Babası Derin'e kendi süper kahramanını anlatır, eğer onun kahramanının idealleri Derin'in aradığı gibiyse babasıyla aynı süper kahramanı paylaşacaktır.
Oyun yazarı Defne Arıkan oyunu hakkındakonuşurken çocuklara da seslendi:
“Gezginci Şövalye”mizin ideal olana giden yolda geleceğimiz olan çocuklarımıza rehberlik etmesini istedik. Bu oyunu yazarken, çocukluğumun süper kahramanı olan Don Kişot’un izinden bir an bile ayrılmadım.
Yaşamakta olduğumuz şu zaman dilimi içerisinde karşımıza çıkan kişisel hırslara, iktidar savaşlarına, şiddetsiz iletişimlerin yok edilmeye çalışılmasına, çevresel ve toplumsal değişikliklerin olumlu ve olumsuz değişimlerine, hayvanlara ve doğaya verilen zararlara ve gittikçe şiddetlenen savaşlara inat, olumsuzu olumluya ancak karşılıksız sevgi ile dönüştürebiliriz. Çünkü bu dünyayı daha güzel kılan şey, eşyadan, şan ve şöhretten, makamdan çok, karşılıksız iyilik ve sevgi sanatıdır! Hem toplumsal yaşamla savaşmadan barış nasıl yönetebilir ki dünyayı? İyilik, güzellik, doğruluk gibi değerler insandan insana değişmemesi gereken, her insanın sahip olması gereken değerlerdir. Don Kişot’un bu fikirlerini benimseyerek, biz de çevremizdeki olumsuzluklarla onun gibi savaşabilir, örnek bir insan oluruz. Onun gibi idealist, adalete inanan, dürüst, cömert, dünyayı ve yaşayan her varlığı kurtarma yolunda sonuna kadar mücadele edersek, yaşamakta olduğumuz dünyayı olduğu gibi değil de, olması gerektiği gibi bir yere dönüştürebiliriz. Dilerim ki, hayalleriniz sizi hep ideal olana sürüklesin; siz sadece bol bol kitap okuyun, çok çalışın, mutlaka sanatın bir dalına değsin o minik elleriniz, hayvanları ve doğayı korumaktan asla vazgeçmeyin, paylaşmayı bilen, dürüst, cömert ve sevgi dolu olmaktan hiçbir zaman korkmayın. Yani kısacası içinizdeki Don Kişot’u bulun ve onunla el ele yaşayın!”
Eğlendirici olduğu kadar eğitici ve öğretici yönleri de ağır basan oyunun vermek istediği en önemli şeyler sevgi, saygı, dünya barışı olarak kısaca özetlenebilir. Defne Arıkan’ın yukarıda kısaca anlattığı gibi, tüm bunlar imkansız şeyler değil.
İsmail Hakkı Aksu
3 Şubat 2019, İstanbul