Sahne ve plastik sanatlardaki etkinliklerin sona erip yaz festivallerinin başladığı bu günlerde, İstanbul Harbiye’deki St. Esprit Katedralinde, ünlü İtalyan bestecisi Rossini, ölümünün 150. yılında, ‘’Petite Messe Solennelle’’ adlı, 4 solist ve koro için bestelediği eseri ile anıldı. İDOB korrepetitör, koro ve orkestra şefi Paolo Villa yönetiminde verilen konsere solist olarak soprano Bezmi Hazal Ekşi, alto Melis Çırpıcı, tenor Muzaffer Dingil ve bas Emre Güngör katıldı, İstanbul Avrupa Korosu da etkinlikte yer aldı. Eşlikçi olarak piyanoda Lena Şenol ve harmoniumda da Simten Şenpolat vardı.
Yedi ana bölümden oluşan eser yaklaşık 1,5 saat sürmekte ve birinci bölüm Kyrie’de piyanonun akorları koroyu adeta uyandırdı. İstanbul Avrupa Korosu’nun buradaki yorumu, Katedralin mistik atmosferi ile farklı bir duygu uyandırdı. Koronun şef Paolo Villa’nın mükemmel yönetimiyle sunduğu dinsel motifli ezgiler tüm salona yayıldı. Gloria’da koronun zarif girişi yerini solistlerin terzettinosuna bıraktı. Burada dört solistin de ansambl olarak icrası olumlu değerlendirmelerim arasında. Eserin en sevilen sololarından birini bu bölümde tenor Muzaffer Dingil hatasızca yorumladı. Soprano Bezmi Hazal Ekşi ile alto Melis Çırpıcı da düetlerinde gereği şekilde yorumlama yaptılar. Bas Emre Güngör partisinin tiz tonlarında bile zorlanmadan şarkısını güzel şekilde söyledi. Credo bölümünde koro ile solistlerin iş birliği ile zevkle izlenen melodiler dinledik. Dördüncü bölümdeki ‘’Prélude religieux’’da piyanoda Lena Şenol ve hamoniumda da Simten Şenpolat’ın son derece zarif icraları vardı. Sanctus’ta da koro solistler iş birliği kayda değer güzellikte bir sunum oldu. Bezmi Hazal Ekşi ‘’O salutaris hostia’’ şarkısını söylerken hiçbir hata yapmadı. Yedinci ve son bölüm olan ‘’Agnus Dei’’ (Tanrı’nın Kuzusu) henüz öğrenci olan alto Melis Çırpıcı parçasını koronun da son derece başarılı şekilde katılımıyla söyledi. Eser, başlangıçta olduğu gibi piyanonun akorları ile başarılı bir şekilde sona erdi ve St. Espirit Katedrali’ndeki seyircilerden alkış tufanı koptu. Bravolar, alkışlar, cep telefonları ile anı fotoğrafları çekmek isteyenler bir coşku seli oluşturdu. Başta şef Paolo Villa olmak üzere tüm solistler defalarca selama çıktılar. Rossini’nin ölümünün 150. yılındaki, İtalyan Kültür Merkezi destekli bu konser, besteciye saygı açısından önemliydi.
‘’Petite Messe Solennelle’’ Gioachino Rossini'’nin hayatının son diliminde, 1863’de özel bir etkinlik için hazırlamış olduğu ‘’4 solist 2 piyano ve bir harmonium’la gerçekleşen bir ayindir. Büyük olasılıkla arkadaşı Kont Alexis Pillet-Will ile eşi Loise’nin ve müzik çevresinin de arzusu üzerine, kendisini emekli ettikten 30 yıl sonra bunu bestelemiş, tam sonuca ulaşmasa da büyük bir orkestrayla gerçekleşen versiyonu da ayrıca yapmıştır. İlk önce, bu eseri, dördü solist olmak üzere 12 şarkıcı, iki piyano ve hamonium için yazmış, daha sonra da bunu Paris’teki evinde icra edilmiştir. Besteci bundan sonra, orkestra versiyonunu hazırlarken, soprano için yazmış olduğu arya ‘’O salutaris Hostia’’ ilahisini de ekleyerek eseri son şekli ile tamamlamıştır. Eserin icrası ancak, bestecisinin ölümünden üç ay sonra, 24 Şubat 1869’da Paris’teki Théâtre-Italien’de gerçekleşmiştir.
Bu konserde büyük başarı gösteren İstanbul Avrupa Korosu, 1960’lı yıllarında Alman kökenli bireylerin bir araya gelmesiyle, profesyonel ruha sahip amatörlerden oluşmuştur. Bünyesinde farklı ülke ve dinlerden gelen bireyleri barındırmaktadır. Geniş bir repertuara sahip olan koro özellikle dini müzik üzerine yoğunlaşmıştır. Amatör bir koro olsa da önemli şeflerle ve orkestralarla çalışmış, ödüller kazanmıştır. Bu konserdeki etkinlikleri de olağan üstü güzellikteydi.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde korrepetitör, koro ve orkestra şefi olarak görev yapan Paolo Villa, İtalya’nın, Milano şehrinde doğdu. Bolonya Konservatuvar’ında piyano eğitimi aldı. Mezun olduktan sonra Milano’da opera eşliği ve müzik analizi dallarında uzmanlık eğitimi aldı. Venedik'te Rus okulunun Akademisinde, yüksek lisansını iki yıl içinde tamamlandı. Milano’da G. Verdi Konservatuvarında kompozisyon okudu aynı zamanda korrepetitörlük yaptı. Aynı okulda klavsen eğitimi aldı. Teatro alla Scala Akademisinde, ünlü korrepetitörler Robert Kettelson ve Umberto Finazzi ile korrepetitörlük eğitimi aldı. Teatro Sociale di Como ve Todi-Umbria’da orkestra şefliği eğitimi aldı.
2001 yılında R. Accademia Filarmonica di Bologna’dan Lirik opera orkestra şefliği eğitimi aldı. Bologna’da Edipo operetinde korrepetitörlük yaptı, Roma’da Operet Festivaline katılıp, korrepetitör olarak çalıştı. Teatro dell’Opera di Milano’nun birçok eserlerinde korrepetitör ve orkestra şefi olarak yer aldı. 2007 yılında İtalya’da yapılan Puccini ödülü yarışmasına katılıp, Puccini ödülünü aldı. 2005 yılından itibaren İzmir Devlet Opera ve Balesinde korrepetitör, müzikal asistan ve orkestra şefi olarak çalışmaktadır. 2009’dan itibaren İstanbul Devlet Opera ve Balesinde aynı statüde görevine devam etmektedir; ayrıca 2015 yılında itibaren İDOB’ta koro şefi olarak çalışmaktadır. 2018 yılından itibaren Avrupa Korosunda koro şefliği yapıyor
Lena Şenol Ukrayna kökenli bir piyanisttir. Çocuk yaşlarından 4 yaşında piyano çalarak müziğe olan ilgisini gösterdi. Hem solist hem de eşlikçi olarak sahne aldı. Kharkov Konservatuarı ve Kharkov Music College’de konserler verdi. Kharkov Senfoni Orkestrasına eşlik etti. Ankara Çoksesli Korosunda, Sevda Cenap And Müzik Vakfı’nın kızlar korosunda ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesinin korolarında sahne aldı. 2006-2011 yılları arasında İstanbul Devlet Operasıyla da çalıştı. Halen Haliç Üniversitesinde dersler verip TRT gençlik korosunda piyano çalmaktadır.
Simten Deniz Şenpolat 1976 yılında Zonguldak'ta doğdu. MSÜ Devlet Konservatuvarı piyano bölümüne girdi. Burada öğr. görevlisi Evlin Bahçeban, Prof Dr Metin Ülkü ve Prof Metin Öğüt ile piyano, Babür Tongur ile solfej çalıştı. Lisans döneminde kompozisyon ve orkestra şefliği bölümü korrepetisyon ana sanat dalında' da okumaya hak kazandı. Burada çalışmalarını Prof. Dr. Judith Uluğ, ve Öğr. Gör. Alp Ulusoy ile sürdürdü. 2001 yılında kompozisyon ve orkestra şefliği bölümü korrepetisyon ana sanat dalında yüksek lisansını olarak mezun oldu. 1998-2003 yılları arası MSÜ devlet Konservatuarında öğretim görevlisi olarak korrepetitörlük yaptı. 1997-2000 yılları arası Pera Güzel Sanatlar Lisesi'nde öğretmenlik yaptı 1999 Haziran ayında Uluslararası 17. İstanbul Müzik Festivalinin açılış konserinde İDSO ile piyano eşliği yaptı. 1998 yılında Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde Potemkin Zırhlısı' filminde İDSO ile piyano ve celesta eşliği yaptı. 1999 yılında Bostancı Kültür Merkezinde gerçekleştirilen 'Keşanlı Ali Destanı' adlı müzikli oyunda korrepetitör ve orkestra piyanisti olarak görev aldı. Ayrıca Kıbrıs, Bolu, Ankara, Eskişehir, Bursa, Adana, Konya, Kayseri, İzmir, İstanbul AKM , Cemal Reşit Rey gibi değişik bir çok yer ve salonda sayısız konserler verdi. 2004 yılında Dışişleri Bakanlığının görevlendirmesiyle Pakistana giderek Türkiye Büyükelçiliğinde oda müziği konseri verdi. 1997-2005 yılları arası İDSO’nda konuk sanatçı olarak piyano, çelesta ve org eşliği yaptı. 2003-2006yılları arası Zuhal Olcay ile birlikte 'Siyah Beyaz dinleti' adlı konser dizisinde piyanist ve korrepetitör olarak çalıştı. 2006 yılında sezona giren 'Ayşe Opereti' adlı müzikalde korrepetitör, orkestra piyanisti ve orkestra şefi yardımcısı olarak çalıştı. 2007’den beri İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nde korrepetitör ve orkestra piyanisti olarak çalışmaktadır.
Bu konserde görev alan solistlerin hepsi de öğrenci, buna rağmen bu düzeyde başarılarını yürekten kutluyorum. Soprano Bezmi Hazal Ekşi İÜDK’nda Çağnur Gürsan’ın öğrencisi ve Nazım Hikmet Koro’sunda da söylüyor. Çok zarif bir sese sahip. Alto Melis Çırpıcı ise Güzin Gürel ile çalışıyor ve son sınıf öğrencisi. O da öyle. Tenor Muzaffer Dingil ile bas Emre Güngör Caner Akın’ın öğrencileri, onlar da başarılı ve İDOB Korosu’nda ücretli olarak çalışıyorlar. Pırıl, pırıl sesler hepsi de sürekli ustalık sınıfı ve konkurlara katılıyorlar.
Bence, bu gibi missa, requiem gibi eserler sanatçılar için bir ölçüdür. O denli tuzak bölümler var ki, bunları aşabilen solistler kesinlikle operaları rahatlıkla icra edebilirler. Bu nedenle, bu sanatçı adaylarının önlerini açmak gerekiyor. Hepsi de çok iyi eğitim görmüşler ve kurumlar için çok yararlı olabilecek çocuklardır. Yolları açık olsun. Türkiye ve Dünya operalarına onlardan çok büyük kazanımlar sağlanacaktır, buna yürekten inanıyorum.
İstanbul Avrupa Korosu ise artık kurumsallaşmış, son derece başarılı etkinlikler yapmaktadır. Onların da bu konserdeki performansını yürekten alkışlıyorum. Aynı şekilde piyanistler Lena Şenol ve Simten Şenpolat bu konserdeki hem solo hem de eşlikçi olarak son derece uyumlu bir iş çıkardılar. Son olarak da mesleğinde usta bir şef olarak çalışmalarını sürdüren Paolo Villa’nın tüm gruplara hakimiyetteki başarısı, uyumlu ve dengeli yönetimi ile bu konserin en önemli mimarlarından biriydi. Alkışlar maestro Paolo Villa!
Rossini’nin ölümünün 150.yılı nedeniyle bu konserde kim emek verdiyse, mekan tahsisi yapan St. Esprit Katedrali yönetimine de sonsuz teşekkürler.
İsmail Hakkı Aksu
3 Haziran 2018