Antalya Devlet Opera ve Balesi, bu yıl gerçekleştirdiği “ilk sahnelenişlere” bir yenisini, Giacomo Puccini’nin Tosca operasını ekledi. Nisan ayına bir prömiyer daha hazırlamışlar, ‘Rapunzel’ adlı çocuk operası. Üstelik eser bir AntDOB üyesi, korrepetitör A.Sait Karabulut’a ait. Onun da ilk sahnelenişi 17 Nisan akşamı gerçekleşecek.
Opera literatüründe üç başrol oyuncusunun da ölüme gittiği ender yapıtlardan biri olan Giacomo Puccini’nin 3 perdelik bu ölümsüz eseri, yüce önder Atatürk’ün en sevdiği operalardan biri olarak biliniyor. Eserin en dokunaklı aryası “E Lucevan Le stelle”de o sevginin doruk noktasıdır.
Tosca operasında, orkestrayı İtalyan şef Lorenzo Castriota yönetti, başkemancı Fahrettin Arda idi. Eserin yönetmenliğini Yiğit Günsoy yaparken, dekorlar ve kostüm tasarımı Gülden Sayıl’a, ışık tasarımı da Mustafa Eski’ye emanet edilmiş. Koroyu Mahir Seyrek, çocuk korosunu da Sinem Ulusoy çalıştırmış. Korrepetitörleri de ekleyeyim bu listeye ki, emekleri çok; Onur Altıparmak, Anna Tepretmez ve Yücel Yalçın.
Tosca’yı Nurdan Küçükekmekçi’nin canlandırdığı eserde; Cavaradossi’yi Göksay Yaran, Scarpia’yı Serhat Konukman, Angelotti’yi Alaaddin Ataseven, Sagrestano’yu S. Onur Alpaslan, Spoletta’yı Mustafa Özşamlı ve Sciarrone rolünü M. Yusuf Yıldız seslendirdi.
Perde açıldığında ilk göze çarpan muhteşem dekor oluyor Tosca’da. Dinsel içerikli objelerdeki detaylar gerçekten muazzamdı. Kostümler de ona keza, şahane.
Eserin kısa özeti: Aşkının büyüklüğünden kıskançlığına yenik düşen Tosca’nın ve ressam sevgilisi Cavaradossi’nin sonu kanla biten aşk hikayesi…
Scarpia’nın entrikalarla ayırmaya çalıştığı Tosca ve Cavaradossi, acımasız Polis Şefi Baron Scarpia’nın oyununa yenik düşer.
AntDOB tanıtım broşüründen; “Aşkının büyüklüğünden kıskançlığına yenik düşen Tosca’nın ve ressam sevgilisi Cavaradossi’nin sonu kanla biten aşk hikayesi.”
G.Puccini’nin, Victorien Sardou'nun bir oyunu üzerine yazılmış operasıdır Tosca. Grand opera kategorisinde 3 perdelik yapıtın üç ana karakteri; ‘Tosca’ Nurdan Küçükekmekçi, ‘Cavaradossi’ Göksay Yaran ve ‘Scarpia’ Serhat Konukman adeta devleştiler sahnede. Kıskanç Floria Tosca, hem oyun gücü hem aryalarıyla Küçükekmekçi’de can buldu. G.Yaran ve S.Konukman da hem güçlü sesleri hem tiyatral yönleriyle muhteşemdiler.
Geçen ay AntDOB’un gerçekleştirdiği Giselle Balesi prömiyeri konulu yazımda(1) protokolde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in bulunmamasını eleştirmiş, olasılıklardan söz etmiştim. Geçen sürede, Böcek’in katılmamasının varsaydığım olasılıklardan değil, kendilerinin böyle bir tercihte, katılmama yönünde olduğu bilgisine ulaştım. Hatta, yapılan çağrılara yanıt bile verilmediği bilgisi de var. Bu açıdan AntDOB yönetimine haksızlık etmiş olduğumu kabul ediyorum.
HAŞİM İŞCAN KÜLTÜR MERKEZİ’NE GİTMEK VAR DÖNMEK YOK!
Antalya Devlet Opera Balesi ve Devlet Tiyatrosu bu merkezde hizmet veriyorlar. HİKM, Sanayi Kavşağı denilen yerde ve her bölgeye kolayca ulaşılabilen bir konumda değil. Akşam saatlerine denk düşen gidişi 2 otobüsle sağlamak mümkün. Operanın geç biten temsilleri sonrası ise, eve dönüş toplu taşıma ile neredeyse olanaksız hale geliyor. Bu sorun, özel aracı olmayan ya da kullanmayanlar için doğal olarak. Özellikle Lara ve Konyaaltı bölgesi sakinleri bu durumdan en çok etkilenenler.
Yıllar önce Antalya Büyükşehir Belediyesi, şehrin gereksinim duyulan bölgeleri için opera bitimi saatlerine servis koyuyordu, her nedense sonradan kaldırıldı. Uzun yıllardır da bu soruna el atan bir ABB Başkanı olmadı. Yerel seçimin iki aday arasında geçmesi beklenirken, sanatseverler, seçilecek Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan bu konunun çözümünü bekliyorlar. Demem o ki, “turizmin başkentine” yaraşır bir hizmet bekliyor, opera ve tiyatroseverler.
Son iki prömiyer için geldiğim HİKM’den eve ulaşmam 00.30’u buldu. Önce operadan Andızlı Mezarlığı durağına yürüyebilirseniz, ancak otobüs bulabiliyorsunuz. Operanın hemen karşısındaki duraktan da erken çıkabilirseniz(Konyaaltı için) 15/A ve 506 ile aktarmalı gitmek mümkün oluyor. Uzun eserlerde bu seçenek ortadan kalkıyor.
Bu olanaksızlık, hep eleştirdiğim bir saygısızlığı yapmama da neden oldu Tosca akşamı. Ara ara Antkart uygulamasından kontrol edip otobüsleri takip ediyorum bir yandan. Üç perde opera!.. Tam temsil bitti, sistemde göründü otobüs ve biz ailece selamı beklemeden salondan ayrılmak zorunda kaldık. Yine de yetişemedik karşı durağa. Umarım kısa zamanda çözülür bu sorun.
Tosca operası 26 Mart Salı ve 28 Mart Perşembe akşamları saat 20.30’da tekrar sahnelecek.
ANTALYA SENFONİ ÇELLİST IVAN KARİZNA’YI AĞIRLADI
Bu hafta izlediğim konserlerden birisi Antalya Devlet Senfoni Orkestrası’nın haftalık olağan, diğeri de özel etkinlik; “18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası” kapsamında düzenlenen bir “fuaye konseri” idi.
ADSO’nun bu haftaki programında solist olarak Soyoung Yoon vardı ve J.Sibelius “Keman Konçertosu” çalınacaktı. Sonradan yapılan değişiklikle D.Şostakoviç 1 No. Viyolonsel Konçertosu, solist olarak da çellist İvan Karizna yer aldı, orkestrayı da şef Howard Giriffiths yönetti. Konserde ikinci olarak, önceden duyurulduğu gibi, F. Mendelssohn “Senfoni No.5”(Reformasyon) seslendirildi.
Hakkında pek çok övgü dolu sözler okuduğumuz genç ve başarılı çellist İvan Karizna, konserin ilk eseri D.Şostakoviç “Viyolonsel Konçertosu”nu seslendirdi. Dört bölümlü eseri dinlerken o övgülerin hak edilmiş olduğuna tanık olduk.
Bu konçertonun 1. bölümü keskin bir şekilde bitmesine karşın hiç alkışlamayan dinleyiciler, diğer bölümlerde rötar kapatmayı ihmal etmediler.
Aradan sonra orkestra F. Mendelssohn “5. Senfoni”yi seslendirdi. “Bestecisinin hiç benimsemediği…ilk seslendirilişinden sonra bütünüyle unutmayı yeğlediği bir eser…”(2) olarak kayıtlara geçen bu yapıtın, besteciyi neden bu kadar karamsarlığa ittiğini anlamak zor tabi. Oysa biz o akşam enfes bir senfoni dinledik.
YAŞLILARA SAYGI HAFTASI KONSERİ
Bu konser, Akdeniz Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi(YAÇUMER) ile A.Ü.Sağlık Bilimleri Fakültesi Gerontoloji Bölümü işbirliği ile Antalya Devlet Senfoni Orkestrası flüt sanatçısı/eğitimci Doç. Lelya Bayramoğulları ve uzun yıllardır ülkemizde yaşayan Japon koto sanatçısı Atsuko Suetomi tarafından gerçekleştirildi.
Gerontoloji Bölümü fuayesinde gerçekleşen etkinliğe çok sayıda 60+Tazelenme Üniversitesi(3) ve bölüm lisans öğrencisi katıldı. Programda koto-flüt ikilisiyle Türk ve Japon ezgileri seslendirildi. Konserde ‘Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı’nın da besteci/eğitimci Özge Gülbey tarafından yapılan koto-flüt düzenlemesinin “ilk seslendirilişi” yapıldı. Konser öncesi Suetomi, çalgısı “koto”yu tanıttı.
Aynı konser programı, bir sonraki gün İbradı’da Necla-Yaşar DURU Gerontoloji Merkezi’nde tekrarlandı.
***
ADSO’nun bir sonraki konserinde genç sanatçılarımız yer alacak. A.Ü.Devlet Konservatuvarı’nda yetişen piyanist Ayşegül Yörükoğlu, ADSO üyesi çellist Utku Kapçı ve kemancı Deniz İspir solist olarak görev alacaklar ve orkestrayı şef Deniz Oliveria Erdinç yönetecek. Programda yer alan eserler: L.van Beethoven “Egmont Uvertürü”, C.Saint Saens “No.1 Viyolonsel Konçertosu” ve F. Mendelssohn “Keman ve Piyano için Konçerto”.
HASAN HÜSEYİN DULUN
25 Mart 2024, Antalya
(2) Dinleyicinin Kitabı, Üner Birkan