On üç yıl önce Fransa’da gerçekleştirdiğimiz “Vincent Van Gogh’un Peşinde Modernizmin İzinde” ekibinin içinde ünlü fotoğrafçı Sophie Bassouls (d.1936) da vardı ve proje ekibindeki herkesin portrelerini çekmişti. Sonra, sergilerde yer aldı o fotolar. Uluslararası üne sahip çok önemli bir sanatçı Bassouls. Bukowski, Günter Gras, Borges ve nice önemli yazar ve sanatçı onun vizöründen geçmiş. Ressam bir arkadaşım portremi çalışmak için fotoğraf istemişti, ararken yeniden buldum bu fotoyu. Ve bu önemli sanatçıyı anlatmak istedim.
“Sophie Bassouls , yazar ve sanatçı portreleriyle tanınır. Sanat tarihi okuduktan sonra fotoğrafçılığı öğrenmiş ve 1957'de L'Express'in , ardından 1963'te Le Figaro littéraire'ın fotoğraf servisini üstlenmiş ... 1976'da bağımsız bir foto muhabirliği ajansı olan Rush'ı kurmuş ve 1986'da edebi haberlerden sorumlu olduğu Sygma ajansına katılmış. Şimdi serbest çalışıyor. Çektiği 3000'den fazla portre ile son yıllarda Fransız ve uluslararası entelektüel ve kültürel hayata tanıklık ediyor. Harika fotoları orijinal bir yaklaşımla; kişiyi, derin kişiliğini ifade etmeye yardımcı olan çok özel bir görsel bağlamda (dekor, aksesuarlar, ışık) konumlandırıyor. Fotoğrafları özellikle Nancy, Cenevre, Bari, Napoli, Bologna, New York, San Francisco'da sergilendi. 2001'de Paris'te 666 portre Paris Şehri Tarihi Kütüphanesi'ne sunuldu.
Bugün, fotoğrafın önemli bir unsur olduğu, ancak kesilip yeniden boyandığı, dekoratif motiflerle çevrelenmiş parçalara monte edildiği, altın varaklı kolajlar yaratıyor, sonuç bazen Gustav'ın resimlerini çağrıştırıyor. Son çalışmaları Paris'teki La Réserve galerisinde (2005), Des femmes à Paris galerisinde (2008), Napoli'de (2008) ve ayrıca İstanbul ve Ankara'da (2009) sergilendi.”
İBRAHİM KARAOĞLU
19 Mart 2021, Ankara