17 Şubat 2019 tarihinde vefat eden, İstanbul Devlet Opera ve Balesi emekli solist sanatçısı ve kurumun 2000-2001 dönemindeki müdür ve sanat yönetmeni, bariton Sedat Öztoprak için 19 Şubat 2019 sabah 11.00’de Kadıköy Süreyya Sahnesinde tören yapıldı. Süreyya Salonunu tamamen dolduran birçok çalışan, emekli sanatçı, teknik personel, halk ve basın mensupları törenin başlamasını beklediler. Cenaze sahneye getirilerek yerini alınca, sanatçıya ilk alkışlar orada geldi. Daha sonra, benim Sedat Öztoprak’ın yurt içi ve dışı çalışmalarından oluşan sahne fotoğraflarından hazırladığım barkovizyon gösterisi izlendi. Uzun süren bir alkış tufanı da bu gösteri ile sanatçıya gitti.
Konuşma yapmak için sahneye çıkan İDOB Müdür ve Sanat Yönetmeni bas Suat Arıkan öylesine bir duygusal konuşma yaptı ki, tüm salon ayağa kalkarak, Sedat Öztoprak’ı dakikalarca ayakta alkışladı.
Daha sonra sahneye İstanbul Şehir Operası’nın ilk koro sanatçılarından hayatta olanlardan tenor Rıdvan Kaya ve bas Metin Ertem de daha duygusal birer konuşma yaptılar ve yine ayakta alkışlandı Sedat Öztoprak. Din görevlisinin dualarının ardından, Sedat Öztoprak’ın tabutu, salondaki sanatçıların omuzlarına alınarak alkışlarla, salonun içinden geçirilerek cenaze aracına konuldu, cenaze namazı için Şişli Camiine götürüldü.
Cenaze töreni için Şişli Camiine gelenlerin sayısı daha da fazla idi ve cami avlusu tamamen doluydu. Süreyya sahnesine gidemeyenler cami avlusunda, sanatçımıza son görevlerini yapmak için bir araya gelmişlerdi. Eski genel müdürlerden, müdürlere, çalışan ve emekli sanatçılara kadar birçok kişi buradaydı. Dini törenden sonra, cenaze son durağı olan Zincirlikuyu Mezarlığındaki, sanatçının babasının yanındaki ebedi istirahatgahındaki yerini aldı.
Sedat Öztoprak kimdir?
İstanbul'da dünyaya gelen Sedat Öztoprak, konservatuvarda soprano Belkıs Aran'ın öğrencisi olarak şan eğitimine başladı. Mezuniyetinden hemen sonra İtalyan hükümetinin bursuyla İtalya'nın Siena kentindeki Chigiana Müzik Akademisi’nde master çalışmalarını Prof. Daniel Ferro ile gerçekleştirdi. Ferro'nun sanatçıyı New York 'a davet etmesine rağmen İstanbul'da Don Giovanni operasında Don Giovanni rolünü söylemek için yurda döndü. Türk operasında önemli bir yeri olan Robert Wagner ile de çalıştı ve çok sayıda opera seslendirdi. 1990 yılında, Avusturya'nın başkenti Viyana'da yapılan ve dünyanın en önemli şan yarışmalarından biri olan 9. Uluslararası Belvedere-Viyana Şan Yarışmasında Radyo-Televizyon Büyük Ödülü’nü aldı. Yarışmada ayrıca kendi klasmanında en iyi Verdi yorumcusu ve birincilik, yarışmanın genel klasmanında ise 640 kişi arasından, ikincilik ödülü ve kendi gurubunda birincilik alarak Türk opera tarihinde bir ilke imza attı. Yarışmanın ardından Viyana, Bolzano, Baden kentlerinde konserler verdi, birçok radyo ve televizyon programına katıldı. 1991 yılında İtalya'nın Parma şehrinde Prof. Furlotti ile verdiği resitalin ardından İtalyan basınında ''Muhteşem Öztoprak'' başlıklı eleştirileriyle adından övgüyle bahsedildi.
Sedat Öztoprak uluslararası opera kariyerine ise 1993 yılında İstanbul Operasından ayrılarak Wuppertal Operasıyla yaptığı kontratla başladı. Lehar'ın Şen Dul, Gounod'nun Romeo ve Juliette, Massenet'nin Werther, Çaykovski'nin Yevgeni Onegin ve Jean d'Arc operalarında sahneye çıktı. Orkestra şefi Peter Gülke ile Schubert'in Fierrabras operasını Viyana'da yapılan dünya prömiyerinden sonra yorumladı. Bu başarıları onu daha sonra Dortmund Operası'na taşıdı. Öztoprak'ın ününü artıran, Verdi'nin Rigoletto operasında Rigoletto rolündeki yorumu ve sahne performansı oldu. Bu roldeki başarısı üzerine Hannover Operası'nın müzik direktörü Andreas Dels'in davetiyle çeşitli temsiller yaptı. Almanya'nın Kassel Devlet Operasına geçtikten sonra 1995 yılından itibaren Puccini'nin Manon Lescaut, Mascagni'nin Cavalleria Rusticana ve Ferrara'nın Salvatore Giulliano, Verdi'nin Nabucco, Mozart'ın Don Giovanni, Verdi'nin Maskeli Balo, Wagner'in Rheingold, Bizet'nin Carmen operalarında başroller söyledi.
Bunlar gibi birçok başarının ardından 2000 yılında İstanbul Devlet Operası'nın başına müdür ve genel sanat yönetmeni olarak yurda dönen Sedat Öztoprak, Uluslararası Belvedere-Viyana Şan Yarışmasını 2001 yılında ülkemize taşıdı. 2000 yıllından itibaren, Verdi'nin Rigoletto, Il Trovatore, Maskeli Balo, La Traviata, Aida operalarında ve Puccini'nin Manon Lescaut operasında sahneye çıktı. Ankara Operasında La Traviata operasını seslendirdi. 2009 yılı mart ayında, Türkiye'de ilk kez Mersin Operasında seslendirilen Verdi'nin Luisa Miller operasında Miller rolünü seslendirdi.
Yurt içi ve dışında CD çalışmaları bulunan sanatçı uyguladığı masterclass programlarıyla genç opera sanatçılarına deneyimlerini aktarmış, hem Uluslararası Belvedere-Viyana Şan Yarışmasının Türkiye komitesi başkanlığı ve jüri başkanlığını yaptı. Sanatçı bu arada sağlık sorunları nedeniyle İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nden ise 2016 tarihinde emekli olmuştu.
Sedat Öztoprak çoğunlukla Verdi operaları ile ünlenmişti. Öylesine ki, adı Verdi Baritonu diye tanımlanan özelliklerdeki sanatçı grubuna tam anlamıyla uyuyordu. Verdi baritonu olarak niteledirdiğimiz yırtıcı, aynı zamanda duygusal ve romantik bariton sesi Sedat Öztoprak’ta açıkça gözlemlenmekteydi.
Sanatçı 3,5 yıl süren bir hastalık sonucu 17 Şubat 2019 günü İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede vefat etti. Onun vefatı ile Türkiye çok önemli bir sanatçısını da yitirmiş oldu. Sanatçının kurmuş olduğu ve şefliğini yaptığı, tamamen amatörlerden oluşan, Koro İstanbul’un Sesi’nin bir koristi de ben idim. Kadıköy CKM’de provalar yapan koronun geleceği belirsiz bir aşamaya girmiştir. Ancak tüm koro sanatçıları, hocaları Sedat Öztoprak’ın adını yaşatmak için, koronun devamını arzulamaktadırlar.
Huzur içinde yat sevgili Sedat Öztoprak, Türk sanat camiası sani daima minnetle anacaktır.
İsmail Hakkı Aksu
20 Şubat 2019, İstanbul