Değerli okurlarım, sizlere bu yazımda, İstanbul’un bir ucundan diğer ucuna 2 Kasım 2019 Cumartesi günü açılan sergilerden bahsetmek istiyorum. Bunlardan biri, İstanbul’un doğusu sayılabilecek Maltepe ilçesindeki Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde açılan, ressam Devrim Erbil’in halı sergisi.
Türkan Saylan Kültür Merkezi, o günü ‘’Devrim Erbil Kültür Günü’’ olarak belirleyerek, önce çok amaçlı salonda, sanatçının eserleri hakkında bir söyleşi ile barkovizyon gösterisi düzenledi. Daha sonra da sergi açılışına geçildi. Erbil’in halı ve kilimlerinden bir kısmının oluşturduğu sergi, ziyaretçilerle basından katılan kişiler tarafından ilgi ile izlendi.
Resimlerini halıya dokuyan ve bununla ilgili uzun süredir çalışmalarını sürdüren Erbil, halı ve kilimin, Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya getirdikleri bu teknik sanat olarak kanımca Batı’da yeteri kadar anlaşılamadığını, Anadolu’da da halı bir halk sanatı ve ev eşyası gözüyle değer kazanmış olduğunu ifade etti. Bu arada, Devrim Ebil’den bir bilgi öğrendim. “Taksim’de yeni yapılmakta olan opera binası AKM’nin açılışında oynanmak üzere, Mehmet Ergüven tarafından yazılan libretto üzerine, besteci Hasan Uçarsu’nun hazırlamakta olduğu Mimar Sinan operasının dekor tasarımlarını da ben yapacağım” dedi. Kendisine başarılar diliyorum.
***
Ertesi gün de Tüyap Fuarına gittim. İstanbul Beylikdüzü’nde bulunan TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğinde hazırlanan 38. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı ve ARTİST 2019 / 29. İstanbul Sanat Fuarı ile eşzamanlı olarak 2 Kasım 2019 tarihinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi-Büyükçekmece’de açıldı. Açılış günü olan 2 Kasım Cumartesi günü saat 12.00’de T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 38. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı Onur Yazarı Adnan Özyalçıner, 29. İstanbul Sanat Fuarı Onur Sanatçısı Mevlut Akyıldız, TÜYAP Kültür Fuarları Danışma Kurulu Başkanı Doğan Hızlan, Uluslararası Yayıncılar Birliği Başkanı Hugo Setzer ve Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk’ün değerli katılımlarıyla açıldı. Her yıl, tamamen kendi olanaklarımla İDOB’u tanıtmak amacıyla katıldığım Kitap Fuarına, bu yıl Opera yönetiminin zamanında başvuru yapmaması nedeniyle katılamadık. Bu nedenle, Fuar ziyaretçileri bana telefon ederek, standınızı bulamıyoruz, hangi salondasınız diye telefon bile ettiler. Neyse, ben şimdi aynı yerdeki Sanat Fuarından izlenimlerimi aktarayım.
Kitap Fuarı ile birlikte açılan ve çok sayıda sanat galerilerinin yanı sıra bağımsız gruplar, çeşitli sanat inisiyatifleri, üniversiteler ve genç sanatçıları da konuk eden 29. İstanbul Sanat Fuarı, Faust teması ile sanatseverleri karşıladı. Fuarın Sanatçı Onur Ödülü Mevlut Akyıldız’a ve Sanatsever Kurum Onur Ödülü ise İstanbul Kültür Üniversitesi’ne değer görüldü. Bu yıl Fuarı izlediğim zaman, plastik sanatlar dalında, ülkemizde başarılı işler çıktığını gördüm. Olağanüstü başarılı çalışmalar arasında, sıradan çalışmalar da yer almıştı.
Fuarı dolaşırken, bazı galeri ve sanatçıları ziyaret ettim, onların çalışmaları hakkında bilgiler edinmeye çalıştım. Bunlardan bazılarının görüşlerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Adem Başpınar, ressam
‘’Her şeyden önce yapacağınız bir resmin felsefesi olmalıdır. Sonra, bu felsefeden hareketle, resim malzemeleri ile (tual,boya, fırfa vs) sanatçının kendisini tanımladığı bir alandır. Varoluşculuk ve nihilist felsefesi benim resimlerimin çıkış noktaları kabul edilebilir. Resim yaptığım zaman, kendime olan güvenim artıyor ve kendimi buluyorum diyebilirim. En çok da Romantik Dönem beni etkiliyor diyebilirim. Çünkü orada insan duygusu ön plana çıkmaktadır. Resimlerimin Postmodernmininizmin diğer sanat akımlarıyla harmanlanmış biçimiyle değerlendirilmesi mümkündür.’’
Fuarı gezmeye devam ediyorum, gözüme çok hoş görünen o kadar eserler var ki, bir tanesine daha yaklaşıyorum. Ressamın adı Mustafa Sekban, çoğunlukla deniz resimleri yapıyor. Üstelik resimlerini olduğu gibi yapıyor, hiçbir soyutlama ve değişikliğe uğratmadan. Oldukça zevkli çalışmaları var, resimleri hakkında bilgi rica ediyorum:
‘’Ben kendi resimlerim bittikten sonra fırçamı yere koyuyor ve hakkında konuşmayı değil de, başkalarının ne dedikleri ile ilgileniyorum. Zaten resimlerim, kolay algılanılabilen realist resimler. Leonardo’dan beri sürüp gelen, son derece gerçekçi resimler yapıyorum. Konu olarak da son zamanlarda ‘’Deniz’’ resimlerimde yer almaktadır. Deniz kıyısı, yaşamı, insanları, yapıları, araçları, dolayısıyla suyun olduğu her yer benim resimlerimin konusu oluyor. Bu resimlerimle, kent kültümüzü de yaşatmak amacıyla, onları tanıtan resimler bunlar. Boğazı süsleyen binaları hatta sivri biları yok sayarak Boğaz Köprüsünü de resimlerimin teması olarak kullanıyorum. Bazen de Ege ve adaları resimlerime konu olmaktadır. Sonuçta, deniz ve suyun olduğu her yer benim resimlerimin konuları olmaktadır.’’
Fuarın diğer salonuna geçtim. Katılımcı ressamlar arasında Kıbrıslı bir sanatçı daha vardı, adını resimlerinden okudum. İpek Denizli yazıyordu, KKTC’den gelmiş, interaktif bir çalışma sergiliyordu, kendisini anlatmasını istedim.
‘’Bu fuara KKTC Milli Eğitim ve Kültür Dairesi’nin beni uygun görüp seçmesi ile katıldım. Abstrak ve numaralitik kodlama dediğimiz bir yöntemle, interaktif bir uygulama ile ziyaretçilerin, yaşamlarında iz bırakmış tarihleri buraya yazmalarını istiyoruz. Böylece onların da burada izlerinin olduğu, canlı resim de yaptıkları bir ortam oluşturmuş olduk. Beni bu fuara katılıma layık gören KKTC Kültür Dairesi’ne teşekkür ediyorum.’’
Devrim Erbil Halı ve Kilim Sergisi 29 Kasım 2019 tarihine kadar 10.00-18.00,
29. İstanbul Sanat Fuarı, İstanbul Kitap Fuarı ile birlikte hafta içi 10.00-19.00, hafta sonu 10.00-20.00 saatleri arasında,
Fuarlar 10 Kasım Pazar akşamı saat 19.00’da sona erecek.
İstanbul’un biri birine uzak iki yakasından benim sergi izlenimlerim bu kadar. Gerek Devrim Erbil, gerekse 29. Sanat Fuarı gezilmeye değer. Bu fuarda, bizlere hoş gelebilecek çok miktarda sanat ürünlerini görmek mümkün.
İsmail Hakkı Aksu
5 Kasım 2019, İstanbul