Bir toplantı nedeniyle 29 kasım 2014 tarihinde altı devlet konservatuvarı müdürü Bursa’da idik. Bu toplantı vesilesi ile yaklaşık iki yıl önce hizmete girmiş olan Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın yeni binasını da görmek fırsatını da bulduk. UÜDK Müdürü Prof.İsmail Göğüş yeni konservatuvar binası hakkında bizlere şu bilgileri paylaştı.
1998 yılında döneminde kurulan Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuvarı için, rektör Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran döneminde Görükle Yerleşkesi’nde yeni bir konservatuvar binası yapılması planlanmış. 2004 yılında Prof. Koral Çalgan ve Prof. İsmail Göğüş’ün önerileri doğrultusunda konservatuvar binası hazırlıkları başlatılmış ve bir proje çizilmiş. Ancak binanın inşasına Prof. Dr. M. Yurtkuran döneminde başlanamamış ve bu arada Prof. Koral Çalgan emekli olmuş.
Aradan dört yıl geçmesine rağmen inşaata başlanamaması nedeniyle ümitsizliğe düşülürken 2008 yılında Prof. Dr. Mete Cengiz rektörü olmuş ve konservatuvar müdürü İsmail Göğüş’ü çağırarak yeni bir konservatuvar binası yapılması için uygun bir yer bulmasını, proje çizilmesini talep etmiş. Zaten var olan proje yeni yerine göre gözden geçirilmiş.
Binanın temeli, 8 ağustos 2010’da atılarak hızla inşaata başlanmış. Prof. Dr. Mete Cengiz’in ölümü üzerine rektör olan Prof. Dr. Kamil Dilek de binanın yapımı ile yakından ilgilenmiş. Binanın inşası sırasında konservatuvar öğretim elemanlarından fikirler üreterek katkıda bulunmaları istenmiş ve bu binanın çok daha kullanışlı ve güzel olmasında etkili olmuş.
Sonunda 2012 yılında binanın inşaatı tamamlanarak eğitim-öğretim faaliyetlerine başlanmış, bina içinde yer alan konser salonu ise 2013’de tamamlanmış ve görkemli bir konser ile açılışı gerçekleştirilmiştir.
Sonuç olarak 7800 m2 kapalı alanı içerisindeki konservatuvarda her odanın yapımında yan odaların sesten etkilenmemesi için beton şaplar dahi ayrı ayrı dökülmüş, iç yansımaların engellenmesi için ayrı yalıtımlar yapılmış. Binada öğrencilerin çalışmasına yönelik 30 adet çalışma odası, İlköğretim, Lise ve Lisans için ayrı derslikler, şef, solist, kadın ve erkek soyunma odalarının bulunduğu iyi bir akustiğe sahip 450 kişilik konser salonu, resital salonu, toplantı salonları, 3 adet çalgı yapım ve onarım atölyeleri, kayıt stüdyosu, öğretim elemanları için birer stüdyo ( derslik ), 1 adet kütüphane, 1 adet yemekhane bulunmakta. Binanın çevre düzenlemesinde de yeşile çok önem verilmiş.
Prof. İsmail Göğüş bizlere bu bilgileri verirken konservatuvarı da gezdirdi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi Konservatuvarları Müdürleri olarak okulu gezerken hayranlık, gıpta ve dahi kıskançlık duyguları içinde olduğumuzu itiraf ettik. Ancak aynı zamanda Bursa’da tüm Türkiye’ye örnek olacak ve dünyadaki örneklerle yarışabilecek bir konservatuvar binası olmasından dolayı gurur duyduk. Başta Prof. İsmail Göğüş olmak üzere tüm emeği geçenleri kutlamak boynumuzun borcu.
UÜDK yalnızca örnek bir bina yapmakla kalmamış, büyük fedakarlıklarla yeni ve kaliteli çalgılar ile de donanmış. Piyano eğitmenlerinin odalarında iki adet kuyruklu piyano olması, konser salonunda çok iyi iki konser piyanosu bulunması ki konser salonu ayrıca bir yazı konusu olabilecek bir titizlikle planlanmış idi, ve bu piyanoların ısısı sabit bir ortamda korunuyor olması gibi ülkemizde örneği zor bulunan bir durum ile karşılaştık.
Kendi binalarında çektikleri sıkıntıları tüm hücrelerinde yaşayan yöneticiler olarak nefesimiz kesilmiş ve dilimiz tutulmuş olarak geziyi tamamladık.
Hepimizin dileği bu güzel konservatuvarın dünya çapında öğrenciler yetiştirmeye ve ülkemiz sanat yaşamına değerli katkılarına devam etmesi ve tabi diğer üniversitelerimizin de böyle güzel binalara sahip olması oldu.
Merak bu ya Bursa’nın sahip olduğu bu güzel konservatuvar hakkında yazılı basınımızda ve dijital ortamda çıkan haber var mı diye bakayım dedim. Yoktu. Ne garip değil mi?
Hepimizi mutlu edecek bu güzel haber basında yer bulamamıştı.
Sanırım basınımız o sırada daha önemli işlerle meşguldü.