İdil Biret bu kez Süreyya Operası sahnesinde Alman ve Macar romantiklerinin eserlerini seslendirdi.
***
İdil Biret’in, İKSV 44. Müzik Festivali’nde yaptığı maratonun ikinci ayağı 5 Haziran Pazar günü, saat 18:00’de Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’ndaydı. Çağdaşların yer aldığı maratonun birinci ayağı Boğaziçi Üniversitesi konser salonda yapılmıştı. Sanatçı bu kez Alman ve Macar romantiklerine yer verdi.
Konserin ilk eseri Franz Schubert’in op.120 La Majör Piyano Sonatı ile başladı. Franz Schubert’in ölümüne yakın bestelediği bu sonat, herhangi bir opus numarası olmadığı için, bestecinin bazı eserleri gibi bu da D664 eser numarası ile sıralanmıştır. 18 yaşında bir piyanist için yazıldığı için, zor olmayan bir piyano partisidir. Sanatçımızın başarılı yorumu sayesinde, salondan bolca alkış aldı.
Konserin ikinci eseri de, Franz Schubert’in, Franz Liszt tarafından piyanoya uyarlanmış Auf dem Wasser zu Siegen, Ave Maria ve Gretchen am Spinnrade liedleriydi. Birçok lied yorumcusu bunları daima repertuarında bulundurur. Bu liedlerin içinde en seçkin olanı Su Üstünde Şarkı Söylemek anlamına gelen Auf dem Wasser zu Siegen’dir. İdil Biret’in her zaman yorumladığı parçalardandır bu liedler.
Aradan sonra, konserin son eseri ise, bir sonattan farklı, senfonik karakterler taşıyan, Franz Schubert’in Fantezi Do Majör, op.15 "Wanderer (Gezgin) Fantezisi" idi. Kötümser temaların işlendiği bu liedler, kendinden sonraki besteciler için de ilham kaynağı olmuştur. Belçika asıllı Cesar Franck’ın Senfonik Çeşitlemeleri’nde bol, bol yer almıştır. İdil Biret’in bunu yorumlarken piyanoya olan hakimiyeti gerçekten çok mükemmeldi. Onun yorumunu değerlendirme yetkisini kendimde bulamıyorum. Bu yüzden, ancak ne derece başarılı olduğunu ifade edebilirim. İyi ki böyle sanatçılarımız var. Onlarla ne kadar gurur duysak azdır.
Konser sona erdi, ama alkışlar durmak bilmedi. Devlet Sanatçı’mız bu kez de bis olarak, yine benzer bir türde eserle konserine son noktayı koydu. Franz Liszt’in 1 numaralı Lejand (Legende) ismli parçasıydı. Bu bis parçası ardından yine sanatçımız defalarca sahneye selama çıktı.
Salondan memnun bir şekilde ayrılan seyircilerin, bundan sonraki İdil Biret ile randevusu Aya İrini’de olacak ve orada Barok müzik seçmeleri var. İdil Biret bu üç turlu maratonda, yeniden eskiye bir çizgi izliyor: Çağdaş, romantik ve barok.