Tüm zamanların en büyük tenorlarından, hayatta kalanlardan, “3 Tenors”ün efsanevi ismi Jose Carreras ‘Final World Tour’ kapsamında son kez İstanbul’a geldi. Büyük jübile konseri, 73 Organizasyon ve Piu Entertainment organizasyonuyla 25 Mart 2017 tarihinde Ülker Sports Arena’da düzenlendi.. Üç Tenor’un en ünlüsü değildi belki, ama hem fikir babası hem de şan otoritelerine göre en güzel seslisiydi.
Dünya çapında operanın elitizm kabuğundan çıkmasına önayak olan projenin mimarı olan Katalan tenor Jose Carreras, ‘A Life in Music’ (Müzikte Bir Hayat) ismini taşıyan son dünya turnesi kapsamında 6 bin seyirciyle buluştu. Jose Carreras’a sahnede düetlerde soprano Simge Büyükedes eşlik ederken, ‘İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nı da şef Roberto Molinelli yönetti.
Konserde opera ve dışı birçok popüler şarkılara yer verildi. Orkestra’nın Bizet’in 2. Arlesienne süitinden final bölüm Farandole’nin ardından sırasıyla Carreras ve Büyükedes sahneye çıktılar. Soprano Simge Büyükedes, ilk olarak bir opera şarkısı, A.Dvorak’ın Rusalka operasından ‘’Aya Şarkı’’yı son derece başarılı bir şekilde seslendirdi. Bundan sonra da iki sanatçı, solo ve birlikte düet olarak, genellikle popüler parçalar ve müzikallerden söylediler.
İkinci yarıda da benzer bir program vardı. Sona doğru, iki sanatçı, çeşitli operalardan derleme ‘’Medley’’ adını verdikleri bir demet şarkı söylediler. Burada her iki sanatçı da ses renklerinin dışındaki partilerde yazılmış şarkıları da başarılı bir şekilde icra ettiler.
DAKİKALARCA AYAKTA ALKIŞLANDI
Konser olağan programı ile sona ermesine rağmen alkışlar kesilmedi. Sanatçılar defalarca sahneye davet edilip bis yaptılar. Carreras’ın Simge Büyükedes ile birlikte söylediği “Amigos Para Siempre” dakikalarca ayakta alkışlandı ve sanatçı İstanbul’a veda etti...
Jose Carreras İstanbul’a birçok kez gelmişti. Daha önce AKM’de izlediğim zaman, sağlık durumu bu günkü durumundan daha kötüydü. Bu yüzden, konsere giderken çok endişeliydim. Birçok kişi de sırf bu nedenle gitmek istemediler. Sanatçıyı iyi günleri ile hatırlamak istediler. Ama sanatçının tecrübesi, teknik düzeyinin son derece iyi olması, hançeresine olan hakimiyeti, zor olan opera parçaları yerine daha yaşına uygun hafif parçalarla bir repertuar yapması sayesinde, hiçbir aksamaya yer vermeden, başarılı bir şekilde programını tamamladı. Yani, korkulan olmadı, sanatçı büyüklüğünü göstermiş oldu. Bu da bize yeter.
JOSE CARRERAS
1946’da Barselona’da doğan, aslında Josep olan adını Franco yönetiminin baskısı nedeniyle Jose olarak kullanmak zorunda kalan Carreras, şancılar için oldukça erken sayılan 20’li yaşlarında New York Metropolitan Operası’ndan La Scala’ya, Viyana’dan Londra’ya birçok opera evinde baş tenor rollerini seslendirmişti. Efsane şef Herbert von Karajan’ın 70’li yıllardaki favori tenoru olan sanatçı, Verdi ve Puccini rollerinde özellikle başarılı olmasına rağmen, Fransızca rollere de kolaylıkla ayak uyduracak kadar esnekti. Oldukça başarılı giden kariyeri, 1987 yılında konan lösemi teşhisiyle sarsıldı. 10’da 1 yaşama şansı olduğunu öğrenen Carreras, çok ağır bir tedavinin sonunda kanseri yendi ve Josep Carreras Lösemi Vakfı’nı kurdu. Hem vakfa bağış toplamak hem de Carreras’ın dost ve rakipleri Luciano Pavarotti ve Placido Domingo’nun sanatçıya sahneye hoş geldin demeleri için 1990 Dünya Kupası Finali öncesinde Roma’da gerçekleşen Üç Tenor konserinin kaydı, tüm zamanların en çok satan klasik müzik albümü oldu. Üçlünün 4 yıl sonra Los Angeles’ta verdiği konserin yayını dünya çapında 1 milyar 300 milyon kişi tarafından izlendi.
İSMAİL HAKKI AKSU
27 Mart 2017