Hızlı okudum çünkü Celâl ŞENGÖR hızlı okunması için yazıyor...
Yazdığı konuların evvelini ve âhirini iyi bilmeyenler için hızlı değil ağır okuma da yetmez.
Onu okurken “Off Road”dan “Otoban”a çıkmış gibi oluyorum.
Dünyaca ünlü bir Jeolog olduğu için bu sefer ki deprem kitabının merkez üssüne de
Büyük Atatürk’ü oturtmuş.
Bana göre çok iyi bir “pazarlama” taktiği uygulamış...
“Evet!” diyor, “Bal gibi diktatördü Atatürk!”
ŞENGÖR’ü tanımayan, kitaplarını, köşe yazılarını okumayan biri bile tanıtım
Bültenine gözatınca bu sıfatın tarih boyu bilinen ya da bugünkü diktatörleri tanımlamak için
kullanılan sıfattan çok farklı bir “Diktatör”ü anlattığını hemen görecektir.
Zâten şöyle deniliyor arka kapakta:
ATATÜRK hâlâ önemli mi bizim için? Çok önemli.
Peki akıl bizim için önemli mi, aklımızı kullanmak zorunda mıyız?
Buna verilecek cevap neyse, ATATÜRK'ün bugün bizimle ilgili olup olmadığı,
onun adını hatırlayıp hatırlamamız, onun yaptıklarından ders alıp almamamız
gerektiği ortaya çıkacaktır.
Kendisinin de söylediği budur.
ATATÜRK bize aklın neler yapabileceğini göstermiştir.
Bunun mümkün olduğunu göstermiş; ama
"Ben böyle diyorum, böyle yapın" dememiştir.
Bilâkis,
"BEN HİÇBİR ŞEY SÖYLEMİYORUM, SADECE AKLINIZI REHBER EDİNİN" demiştir.
Yaptığı bütün inkılâpların gâyesi de aklın rehberliğinde Türkiye Cumhuriyeti halkını
tamamen çağa uygun, bütün mânâ ve biçimiyle uygar bir toplum haline dönüştürmektir.
ATATÜRK bir diktatör mü, değil mi?
Son yıllarda yazılmış en iddialı ATATÜRK kitabı olmaya aday bu eserde bu ve daha
birçok sorunun cevabını bulacaksınız.”
Tüm soruların değil “birçok soru”nun deniyor; doğru.
Çünkü;
Celâl ŞENGÖR ekrânlardan Atatürk ve dönemi hakkkında yamuk yumuk, salya-sümük
ahkâm kesen sözümona tarihçi geçinen, yalaka echel-i cühelâ tâifesinden bir tarihçi,
siyâset bilimci ya da sosyolog değildir.
Ama kocaman, coşkulu yüreği “Çağın Dâhisi M.K.ATATÜRK” sevgisiyle dolu bir yurtseverdir.
Ondan ve yazdığı şu küçücük (133 sayfalık) kitabından ATATÜRK ve Devrimlerine dâir
tüm soruların uzun uzun yazılmış cevaplarını beklemek iyi niyete sığmaz.
Kitap hakkında yazılanlara bir göz attım demin...
En hoşuma giden de ATATÜRK düşmanı yobaz tayfasının kursağında kalan sevinç;
Kitabın kapağını görür görmez attıkları nârâ;
“Aha işte, en ATATÜRK’çü ŞENGÖR bile ona diktatör dedi!”...
Okuma gibi bir mârifetleri yok ama alıp okurlarsa kitapta görecekleri şu:
Evet ATATÜRK bir diktatördü.
Buna hayır diyen tarih ve ATATÜRK’ü bilmiyor demektir.
Onun diktatörlüğünün sebebi her şeyden önce canından âziz bildiği Türk Milletine bağımsızlığı ve hürriyeti öğretmek, eşitliği, insanlığı, akılcılığı öğretmek.
Bunu yapmak için diktatörlük yapmak mecburiyetindesin.
Ama ATATÜRK'ün yaptığının bir farkı var.
Onun diktatörlüğünün içinde zorbalık yok, düşünceni öyle ya da böyle kabul ettirmek var.
Ama bunun içinde de kişisel kaprisler yok.
ATATÜRK'ün savaş, siyâset, devrim düşünceleri, karar alma-aldırma, uygulama yöntemleri
ve tabii saât gibi işleyen akılcılığına dâir çok güzel örnekler var kitapta.
ŞENGÖR Hoca’nın Her söylediğine katılmasanız bile, bu "vefâ" ve akıl dolu kitabı gecikmeden okuyunuz derim...