Bir türlü dinleme olanağı bulamamıştım Camerata Saygun'u... Türkiye Filarmoni Derneği Pazartesi Konserleri çerçevesinde ayağımıza gelmesin mi? 2 Mayıs gecesi CSO'da, geçmişi 2005'e dayanan bu oda orkestrasını dinledik.
Dünyada, büyük bestecilerin adlarını taşıyan oda müziği grupları çoktur. Gelmiş geçmiş önemli keman eğiticilerimizden Prof. Nuri İyicil (1949-2008) , kurup ilk konserinde Oda Konçertosu'nda yönettiği Saygun'un adını bu oda orkestrasına vermişti. “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi bünyesinde profesyonel bir oda orkestrası” olarak kendini tanımlayan topluluğun tanıtım yazısında “ Oda müziği repertuarının seçkin eserlerinin yanı sıra Türk bestecilerin eserlerininin icrası konusunda çalışmalar yapmaya devam eden” ibaresi vardı ancak dinlediğimiz programda Türk bestecisi yoktu. Mozart, Elgar, Respighi ve Bottesini'nin eserlerinden oluşan bir program hazırlanmıştı. Bottesini'nin adını görünce tahmin edebileceğiniz gibi, solo çalgı olarak işin içinde kontrabas da vardı.
Başkemancı Nilay Karaduman Sancar'dı. Kontrabasta Onur Özkaya, kemanda Mehmet Yasemin solist olarak gelmişlerdi. Mozart'ın Re majör timpanili Serenadı, Elgar'ın Mi minör Serenadı, Respighi'nin Antik Danslar'ı ve Bottesini'nin Keman, Kontrabas ve Yaylılar için Büyük İkili Konçertant'ında, topluluk var olan potansiyelini olumlu biçimde sergiledi. Özellikle, elindeki 1852 Enrico Ceruti yapımı (Cremona) sazıyla Onur Özkaya, ustalığını sergiledi. Yıllarca Avrupa'da iyi orkestralarla çalışan, bazı eserlerin dünya prömiyerini üstlenen Özkaya MSDK'da kontrabas hocalığının yanısıra Borusan Filarmoni'nin grup şefliğini de yapıyor. Aynı okulda keman, viyola ve oda müziği derslyeri veren Mehmet Yasemin'le Özkaya'nın iyi bir ikili oluşturduğunu gördük.
Orkestra barok ve erken klasik dönemde yaygın olduğu üzere, konseri şefsiz verdi. Yabancısı oldukları CSO'da sahneye yerleşirken bazı kopukluklar yaşadılar. Özellikle ikinci yarıda, sesin salona dengeli yansımasını sağlayacak yarım ay biçimindeki oturuş düzenini tam yapamadılar. İkinci kemanlar, birincilerin arkasında kalırken ortada üç viyola sağındaki kemanlardan ve solundaki çellolardan kopuk kaldı. Topluluk dörderden sekiz keman, üç viyola, üç çello ve bir kontrabastan oluşuyordu. Sayıca azlıklarını biraz forte çalarak örtmeye çalıştılar. Ama sonuç itibariyle bize iyi müzik dinlettiler.
Camerata Saygun'un, önceden belirlenmiş biçimde ayda hiç değilse bir konser verecek düzenli bir programla dinleyici önüne çıkabilmesinin yolunu açmak gerek.