Ankara ve sanıyorum başka büyük şehirlerimizde de küçük konser salonlarının sayıca giderek artması, sadece genç yetenekler için değil, dinleyiciyle buluşmaya can atan tüm müzisyenler için güzel bir gelişme. Bu küçük salonlardan çok yetenekli gençler geçiyor. Verdikleri resitaller, oda müziği konserleri gençlerin kendilerine olan güveni arttırdıkları; düşündüklerini ve de hissettiklerini dinleyiciye sunabildikleri; iyi çalmaya gayret ve özen gösterdikleri; sahneye çıkma konusunda deneyim kazandıkları ve daha nice olumlu etkiye sahip faaliyetler. Bu bakımdan kanımızca çok önem taşıyor.
Söz konusu küçük konser salonlarının en yenisi Ankara’da Çayyolu'nda bulunan The Podium Hall. Lakin ne yazık ki geçtiğimiz hafta bu mekândaki son konser gerçekleşti zira The Podium Hall etkinliklere son verme kararı almış. Bu habere şaşırdık ama daha çok da üzüldük. Ekim 2017 den beri faaliyette bulunan seksen kişilik konser salonu yerli ve yabancı çok sayıda müzisyene kapılarını açtı. Bunların arasında ünlü piyanist Cyprien Katsaris bile vardı. Ancak ne yazık ki sahibi Cihan Barut konser/resital etkinliklerini daha fazla sürdüremeyeceğini son konserinde orada bulunan bizlere anlattı.
The Podium Hall son konser için kapılarını eğitimini Avusturya’da sürdürmekte olan piyanist Gülce Sevgen’e açmıştı. Gülce Sevgen doğduğu şehir olan Samsun’da başladığı piyano eğitimini, Ankara’da Hacettepe Ankara Devlet Konservatuarı’nda, Oya Ünler’in öğrencisi olarak sürdürmüş. 2015 yılında lise son sınıftayken Viyana’da Musik und Kunst Privatuniversitaet der Stadt Wien’in sınavlarındaki başarısı neticesinde üniversite eğitimine orada başlamaya hak kazanmış. Halen Viyana’da lisans eğitiminin üçüncü sınıfında; Alman piyanist Klaus Sticken ile çalışıyor. Eğitimini sürdürürken bir yandan da yarışmalara, konserlere katılıyor. Oda müziğine de büyük ilgi duyan Gülce, 2015 ve 2016 yıllarında Musik und Darstellende Kunst Wien’de Alejandro Escuder’ın piyanolu altılı için bestelediği Trance adlı eserinin Viyana’da ilk seslendirilişini yapmış. Çeşitli oda müziği gruplarıyla Dvorak, Rachmaninoff ve Mahler’den eserler çalmış.
31 Mart akşamı için hazırladığı program Schubert’ten dört Impromptu (D. 899); Mendelssohn’un giriş teması ve bitiş kodası ile onyedi çeşitlemeden oluşan Ciddi Çeşitlemeler’i (Variations Sérieuses) ve Debussy’nin üç bölümden oluşan Piyano İçin (Pour le piano) başlıklı süitinden oluşmaktaydı.
Yetenekli bir piyanist Gülce Sevgen; eminiz birkaç yıl içinde, eğitim sürecinde olsun, sonrasında olsun onu, vereceği konserlerle, çalışmalarıyla güzel yerlerde görmek fırsatını yakalayacağız.
AYŞE ÖKTEM
4 Nisan 2018